amsterdam

• yıllar sonra her şeyin başladığı yere.
  bu sefer yalnız olarak dönebiliyorum tanrıya şükür.
  son defa o'na kalkan kadehlerden,
  limanlarında bir tek fahişelere içilen şehire.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=2u06picy2c4
• yılbaşı sebebiyle 4 günümü geçirdiğim ve aşık olduğum şehirdir. huzur kelimesinin gerçeğe bürünmüş hali. adımınızı attığınız an hissediyorsunuz bu huzuru. sokakları, insanları, düzeni, yaşamı tam olarak her şeyi huzuru barındırıyor.
  
  en önemlisi bir kere yokuş yok şehirde istanbul gibi dağlara tırmanmıyorsunuz sokaklarda. her yer yürüme mesafesinde ama yürümeye de gerek yok herkesin altında bisikletler. ilk akşam resmen aşık olma sebebim gecenin saat 3'ü kızlı erkekli arkadaş grupları bisikletleriyle sokaklardalar güle eğlenerek gidiyorlar, resmen neverland aq ya deyip kafayı sıyırdım. siz yürürken gülüp eğleniyorsanız onlar da sizleri görüp gülümsüyorlar, insanlar başkalarının mutluluğu ile de mutlu oluyorlar bu muhteşem bir detay.
  
  onun dışında herkes birbirine aşırı saygılı, merkezi turistik yerleri dışında yaşadıkları bölgeler çok sakin gürültü duymanız imkansız, kuş sesleri dışında.
  
  tam olarak özgürlüğün şehri sokakları esrar kokuyor, elinizde biranızla evden çıkıyorsunuz yürürken sohbet edip biranızla otobüse tramvaya biniyorsunuz, bir tane polis bile görmüyorsunuz ve buna rağmen 4 gün boyunca bir tane olaya şahit olmuyorsunuz.
  
  evlerinde yatak odaları dışındaki yerlerde perde yok bu arada, öylesine rahatlar kimse kimseyi takmıyor ki, sokaklarda sarılıp öpüşenler. tam merkezinde vondelpark var, tüm gün orada oturup biranızı için sohbet edin, iş çıkışı veya sabahları yarım saat koşun, ördek ve kuş sesleriyle birlikte. neyse sizlere pek faydalı bilgiler sunamadım, sadece gidin sırt çantanızı alın ve kafanıza göre gezin zaten merkezde her yer yürüme mesafesinde.
  
  yürümek istemezseniz de her yere tramvay ve otobüs var. yani ulaşım için 2-3 günlük sınırsız kartlarından alın en uygun şekilde her yere 5 dkya gidersiniz. merkezinin dışında volendam'a kesinlikle uğrayın sokakları evler, resmen masalsı. oradan da zaanse schans'a geçin ikisini de bir gününüzü ayırabilirsiniz.
  
  bunun dışında şehirde çok fazla türk yaşıyor, bazen benim gibi ingilizce konuşmaya üşenirseniz tipini türk'e benzettiğinize gidip kolay gelsin abi deyin cevap verirse istediğinizi sorun. benim taktiğim buydu :d
• tren garı santral dan ana kapıdan çıktıktan sonra sağ cenah alış veriş dükkanları küçük mağazalar. ama sol taraf resmen kerhane mahallesi. gez gez bitmeyen koca bir kerhane. millet karısıyla kızıyla geziyor.
  
  bilhassa geceleri esrar eroin kokain bilimum uyuşturucunun yine bilhassa zenciler tarafından açıktan satıldığı bir yer.
  3-4 günden sonra adamı sıkan bana göre bi boka yaramayan bir şehir.
• güzel bir biradır
• hollanda'nın başkentidir. başkent olması sebebiyle, sıkıcı insanlar, bunaltıcı binalar yerine aksiyon, eğlence ve canlılık vardır. müze kentidir kendileri, her şeyin müzesi vardır. tavsiye ettiğim gezilmesi gereken yerler: rijksmuseum,
  van gogh müzesi, rembrandt evi müzesi, nieuwe kerk hollanda film müzesi,
  amsterdam tarih müzesi ve en önemlisi kendi adınıza bira üretilen heineken experience. ''ı amsterdam'' kart almanız tavsiye olunur. yoksa bütün parayı müzelere yatırır, yek ekmeğe hollanda ellerinde muhtaç kalırsınız. ekmek bulmassanız space cake yememeniz tavsiye olunur efendim.
  
  edit: imla