• zannımca kadıköy'ün en iyi profiterolü'nü bu pastene yapar.
  • (bkz: tonton dede) mekanı hoş yer.
  • mukemmel simitlere ve cok guzel bi cevizli sakizli ozel kurabiye'ye sahip kadikoy pastanesi. iceri girince 50'li 60'li yillara geri dondum sanirsiniz. boga'dan bahariye'ye cikarken hemen solda.
  • 1945 yılında ismail feridun kerez tarafından açılan, söylenmesi pratik ** ve sempatik olması sebebiyle ismi ankara koyulan, surp levon ermeni katolik kilisesi nden kiralik olarak alınan arsanın kapalı bir alana çevrilmesi ile açılan minicik yer.

    az çeşit üreten ama spesiyal çalışan *,damak tadından anlayanların gittiği, kazandibi,tavuk gögsü,şekerleme,lokum,acıbadem* * ürünleriyle meşhur olan şeker dükkanı.

    ürünlerinin, günde 900 çeşit gıda ürünü üreten japonyalı bir firma yetkilisinin bile övdügü* güzelim pastane.

    etrafındaki dükkanların pastaneyi sıkıştırması ve kiranın yüksek olması sebebiyle gelişmeye pek imkan ve fırsat bulamayan * yer
  • bir ara maddi sıkıntılardan dolayı ayakkabı dükkanı* olan pastane*...
  • 1953 yılından beri kiracı olarak bulunduğu surp levon kilisesi'ne ait vakıf arazisindeki yerinden, kaçak olduğu gerekçesiyle çıkarılmak istenen kadıköy'ün simgesi olmuş mekanlarından biri olan pastane.
  • kapısına astığı, kadiköy belediyesiyle yaşadığı problemi anlattığı ve destek beklediği yazıyı okuyunca, kurabiyelerinin yıkılmaması için dozerin önüne atlayacak kadar güzel olup olmadığını öğrenmek istediğim, içeri girip 2 lira verip kurabiyesini yediğim pastane..

    güzelmiş, atlarım...
  • hayatımda yediğim en güzel un kurabiyelerini yapan şahane pastane. hakkında yazılmış bir yazı için:

    http://www.zaman.com.tr/…ara-pastanesi/2034376.html
  • yazılanlara bakma sözlük; ürünlerinin çoğunun kötülüğüne rağmen onyıllarca ayakta kalmasından başka hiçbir numarası olmayan, suratsız ve ters çalışanları olan pastanedir. "ay şöyle eski böyle köklü" diye diye kahraman edilmiştir, ama oradan alışveriş yapan kadıköylü sayısı yok denecek kadar azdır.

    kaldı ki, bahariye'ye estetik olarak da hiçbir şey katmayan, yarak gibi doğramalı, derme çatma, özensiz bir dükkandır. sahibine vaktiyle biraz para harcayıp adam gibi bir vitrin yapmak bile zul gelmiştir; ne de olsa o caddeden her gün binlerce insan geçer, o mal nasılsa satılır. bildiğiniz "galata köprüsü şerbetçisi" işte.

    kapısında vitrininde yazılar vardır, doğru. ben de olsam 3 kuruşa çöktüğüm dükkandan çıkarılmamak için çabalardım. ne olacaktı?

    "50 yıldır hıyarım var" diyene tuzla koşmayın be birader.

    özet: kadıköy'ün simgesi buysa kadıköy'ün de amk.

    belirt: doğma büyüme kadıköy.

    ekle: bak mesela aynı caddedeki inci'ye laf ediyor muyum? beklenti belli, aldığın belli, adamların simgelik derdi yok, oh mis.
  • tahinli çöreği şahanedir.
    bademli ve cevizli kurabiyeleri de bir o kadar vasatın altı olan kadıköy pastanesi.
hesabın var mı? giriş yap