• antalya'da sürekli misafirsiniz, kendinizi bu şehre ait hissedemiyorsunuz, her an diken üstünde yaşıyorsunuz,ilk fırsatta doğduğun şehre dönecek gibisiniz. istanbul'un rezilliğini özlüyorsunuz,kısacası pişmaniye gibi şehir.
  • (bkz: muğla gezilmeden yapılan yorumlar.)
  • istanbul varken diğer şehirlere bok yemek düşer. adam en güzel şehir başlığına ankara yazmış. nasıl bir güzellik anlayışınız var anlamıyorum.
  • ulu önderimiz yanılmış olamaz değil mi?

    "hiç şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel şehridir"

    yüzde doksan katılmakla birlikte şu sıcaklar geçsin, katılma oranım yüzde yüze otomatik olarak tamamlanacaktır.
  • an itibariyle klimasız yaşayamayacağınız sehir . yolları bakımsız , çoğu zaman 01 plaka sarıyor her yeri öyle yobaz ilçeler var ki konya'dan beter , ayrıca denizi çocuklar için güvenli değil .
  • ben bir yıl yaşadım antalyada hayatımda geçirdiğim en güzel yıldı.

    yukarıda bi arkadaşın değindiği gibi

    “hiç şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel şehridir”
  • izmir ve istanbulda deniz var ama bok kokuyor, ulaşım da cabası. e ankarada da deniz yok. plajları ve bol aktivite içermesiyle antalya şu sıralar favori şehrim.
  • guzellik olarak neyin kastedildigine bagli olan onerme

    doga ise kesinlikle evet.

    - batisindan dogusuna farkli farkli yuzlerce plaji var, ince kumlusu, cakillisi, kaya plajlari, derini, sigi. kalkan'dan basla gazipasa'ya kadar. karaozu, uc adalari, bes adalari, adrasan'i, sulu adasi, ceneviz koyu ne gizli hazineleri vardir.
    -daglari ayri, dag koyleri, yaylalari ayri guzeldir. kisin bir saatte sehir merkezinden kayak merkezine gidersiniz, ya da teleferikle tahtali'ya cikar kara doyarsiniz. sonra iner denize girersiniz isterseniz.
    -bilineni bilinmeyeni onlarca kanyonu, nehri vardir, selalesi vardir. koprulu,saklikent ve tazi kanyonlari gibi. nehirlerinin bir cogunda rafting yapabilirsiniz.
    - tarih derseniz yine bilineni bilinmeyeni onlarca antik sehir var. perge'si aspendos'u, side'si, patara'si, olimposu, termessos'u, noel baba kilisesi, kaya mezarlari, kekovasi, batik sehri. sehir merkezinde kaleicini hadrian kapisindan girip gezseniz yeter zaten.
    -ozelikle managvat arkalarindaki daglar- ibradi bolgesi, mukemmeldir, buralarda kimselerin bilmedigi altinbesik magarasi gibi dunya'da esi benzeri cok olmayan yerler gorebilirsiniz.
    -korkuteli, elmali taraflari meyve bahcesidir. kisin elma & armut, ayva. yazin kiraz, visne, kayisi, seftali, erik ne ararsaniz en guzeli vardir finike'nin portalaki uzerine portakal yoktur, alanya muz ve son donemde avokado bahcesidir, tropik iklim ne yapsaniz yetisir alanya & gazipasa da.

    ha son 30 sene'de sehir merkezinin de turistik bolgelerin de agzina sicilmistir o ayri. dogma buyume ve aileden antalyali olarak adim adim tum bu cokuse sahit oldum. dunyanin en guzel cografyasinin insan eliyle nasil bok edildigini gordum. alinan goc ile sehrin nasil betonlastiginin, eskiden 20 den fazla olan denize dokulen selalelerden sadece 1 tanesinin kaldiginin sahidiyim. yozlasmanin, kulturel tahribatin, antalya'nin yerlisinin de arsa zengini olup bozulmasinin hepsini birebir gordum.

    ama salak salak yorum yapmadan once antalya'yi bir gezin adam akilli bence. side'ye kemere otele gelip antalya'ya gittim demeyin.
  • denizin, güneşin, günbatımının tadına doyamazsınız. gece hayatında fazlasıyla alternatifi vardır. düden şelalesi, kurşunlu şelalesi ve lara plajı ilk aklıma gelenler.
  • antalya'da yaşayıp da beğenmemek de ne biliyim biraz show değil mi? nerde yaşama hayaliniz var mk, daha ne umudunuz ne hayaliniz var yaşadığınız yerle ilgili?
hesabın var mı? giriş yap