• tabi o zamanlar küçücük çocukların ellerinde telefon yok. arkadaşlarla buluşma ümidiyle evden çıkılır. arkadaşların sokakta olduğu bile meçhul. gerekirse önce evlere gidilir evde mi değil mi kontrol edilir. evde yoklarsa sürekli takıldığınız mekanları kontrol etme süreci başlar. top oynadığınız arsa, okul bahçesi, meybuzcunun önü sokak sokak gezilir. en sonunda arkadaşlar bulunur ve şimdi gülerek hatırladığımız anıları yaşamaya başlarız.
  • allah iyiliğini versin nereden hatırladın da benim gözlerimi böyle dolu dolu ekrana baktırttın diyerek başlık sahibine saygı dolu sitemlerimi ilettiğim olay.

    ulan bir zamanlar biz telefonsuz da yaşamıştık be.
  • top almaya bakkala hep beraber gidilen döneme denk gelir. seçilen top önce iki elle bastırılarak havası, daha sonra havaya fırlatılarak yamuk olup olmadığı kontrol edilirdi

    ayrıca dostlukların çok daha kaliteli olduğu dönemdir.
  • bunun yanında pokemon ve sonrasında digimon gibi çizgi filmlerin yeni bölümünü izledikten hemen sonra arkadaşları bulup bölümü tartışırdık. "pikachu oldu sana raicu gördün mü" falan diye. imdb yok o zaman tabi :)
  • çocukluğumu aklıma getirmiş olan harika başlık.

    oturduğumuz yerde futbol sahası vardı ve istisnasız her cuma ve cumartesi günü büyükler ve küçükler olarak karma takımlar kurulup maç yapılırdı. takımda oynayan kişiler üç aşağı beş yukarı hep aynı olduğu için biz de küçükler olarak toplanıp, büyüklerin evlerine teker teker ziyarette bulunup maç için çağırırdık.

    şimdi düşününce ne güzel günlermiş diyorum, şunun bile tadı varmış meğerse.
  • mahallenin sahibi gibi bütün mahalleyi baştan sona dolaşan bir arkadaşım vardı. öyle amaçsız boş boş bütün sokakları geziyordu. ara ki bulasın. bu başlığı görünce aklıma o geldi. bir gün su birikintisinin yanında iribaslarla oynarken bulurdum, öteki gün yerden ağaç yaprağı toparken. mahallede kaç tane yaprak çeşidi varmış. sucu hangi sokakları gidiyormus, köpeklerin hangisi sevdiriyor hangisi kovalıyor hepsini bilirdi. şimdi nerelerdedir kim bilir.
  • bir futbol maçı yapabilmek için tüm semti ev ev kapı kapı dolaşıp arkadaş toplardık.
  • umumiyetle doksanlar değil bir seksenler aksiyonudur.
  • resmen gozlerim doldu be, ne günlerdi!

    fakat bende hatıra tersten, hep mahalleden kacan ben olurdum, sonunda aranan bulunan da ben tabi. o yüzden arkadas arama anisi bende hiç kalmamış.

    bir keresinde mahalleden gecen coca-cola kamyonunun arkasına asilip (o zamanlar asılmak diyorduk bu eyleme) öyle uzağa gitmiştim ki kimse bulamamis tabi, polise haber vermisler.

    annemin kapıyı acma anini hiç unutamam, aksam ezani (resmi sokaktan eve dönüş saatidir) çoktan okunmus, hava zifiri karanlık... kadin kapıyı actigi an beni karsisinda gorur görmez gözleri bosalmis, hüngür hüngür ağlamaya baslamisti... ben iste o zaman anlamistim nasil bi bok yediğimi...
  • şu ankinden daha rahat ulaşılırdı.
    sokak sokak aramak...edebi bir yanı da var sanki...
hesabın var mı? giriş yap