• üst edit: gelen kutusu doldu taştı tek tek cevap veremedim kusura bakmayın. çoğu yazar destek mesajı atmış. çok teşekkür ediyorum. burada almanya'yı kötülemiyorum. bütün ülkelerde olan bir problem var. göç aşırı derecede arttı( sadece türkiye'den başka yere değil, kimse yaşadığı yeri beğenmiyor) ne olduğunu ilerde çocuklarımız tarih kitaplarından görecek. pes etmek yok elimizden geleni yapacağız.
    türkiye'de oy uğruna ekonomik yanlışlıklar, adam kayırmalar yapılmaya devam ettiği sürece belli kesim için hep avantajlı kalmaya devam edecektir. entry'nin ana fikri de buydu. dayısı olan kimse yurtdışında hayat kurmaya çalışmıyor.

    almanya'da çalışan bir beyaz yakalı olarak yaptığım tespit.

    brüt 2800 euro net 1950 euro maaş alıyorum. yalnız yaşıyorum ve 1000 euro kira ödüyorum. faturalar ve mutfak masrafına aylık en az 700 euro ayırdıktan sonra elimde 200 euro anca kalıyor (iyimser hesap).

    almanya'ya gelmek için çok uğraştım, şimdi düşünüyorum da onun yerine düz memur olarak belediyeye girmek için torpil bulmaya uğraşsaydım daha iyi olurdu. hiçbir şey yapmadan ay sonu 40-50 bin liramı alır üzerine kalan saatlerde vergisiz ek iş yapardım.

    edit: troll entry olarak yazmadım, yüzleştiğim gerçekleri yazdım. yazdığım maaş ve giderler berlin içindir. biraz açmak gerekirse;
    1000 euro kira berlin'de 1 oda ev için ucuz bile. bu evi bulmak için 6 aydır bekleyenler var. daha ucuzu paylaşımlı ev. kiranın içine apartman giderleri ve su kullanım bedeli dahildir.
    700 euro giderler;
    60 gaz, 90 elektrik, 40 ev interneti, 40 telefon, 49 aylık bilet , 18 radyo vergisi, 40 euro sigortalar (avukat, kişisel, ev), geri kalan 350 euro ise mutfak masrafları. sosyal yaşam masrafları buna dahil değil.

    maaşı az bulanlar ne yazık ki berlin'de maaşlar böyle. belki frankfurt, münih gibi yerlerde daha iyi maaşlar vardır fakat şehir değiştirmek kolay değil. şu da bir gerçek beyaz yakalı değil de fabrikada vardiyalı bir işci olsaydım daha fazla kazanırdım.

    amerika tavsiye eden yazarlar için orasını da çok araştırdım fakat orada da durumlar çok iç açıcı değil. küresel bir durgunluk var. türkiye'nin tek avantajı seçim var diye bir takım hak etmeyen insanlara gereğinden fazla hak tanınması.

    edit2: entry devam ettikçe almancılara dönüşüyorum sanırım (bkz: olmak istenmeyen insana dönüşmek)
    çoğu yazar, her şeyin para olmadığını, para için avrupaya gidilmeyeceğini belirtmiş. sizi bilmem ama para bana mutluluk getiriyor ben bunun için geldim. çok parasız kaldım ve o zamanlar hiç mutlu olamadım.
    özgürlük dersen burada da özgür değiliz. basın kısıtlaması da, kitleleri kontrol de burada var. amerika'nın her dediğini yapan bir ülke sonuçta
    geri dön yazanlar için; dönemem çünkü hala fırsatların oluşacağına inanıyorum. şu an cazibesi yok fakat ileride tekrar avantajlı olacağını düşünüyorum.
  • ay sonuna kadar yemek yemiyoruz su içmiyoruz kira ödemiyoruz eve alışveriş yapmıyoruz. ay sonunda 40 50 bin lira cukka. gayet güzel hesap.
  • finlandiya'da yasayan bir beyaz yakali olarak katilmadigim önerme.

    brut 3800 kusur euro net 2900 euro maas aliyorum. yalniz yasiyorum ve 700 euro kira öduyorum. faturalar ve mutfak masrafina aylik 700 euro ayirdiktan sonra 1500 euro kenara koyabiliyorum (normal her ay olan hesap).

    duz memur olsam sikintidan patlardim, zaman mi gecer öyle ayol.

    edit: yogun istek uzerine, universitede arastirmaciyim ve 2. yilim (lab teknikerleri benden brut 500 euro daha az maas aliyor). ev 40 m2, helsinki sehir merkezine tramvayla 20 dk uzaklikta. belirtmeden de gecemeyecegim, su an disarisi -17 derece.
  • kicimla guldugum tespittir.
    bu ornekte cazibesi kalmayan uyduruk maasin bence.
  • nauru'da çalışan bir mavi yakalı olarak yaptığım tespit.

    brüt 10000 usd net 9990 usd maaş alıyorum. yalnız yaşıyorum ve 90 usd kira ödüyorum. faturalar ve mutfak masrafına aylık en az 9850 usd ayırdıktan sonra elimde 50 usd anca kalıyor (iyimser hesap).
  • türkiye'de yaşasaydım güncel maaşım 70-75k arası olacaktı son zamlarda. tek yaşasam iyi bir hayat sürebilirdim ama kızımın okuluna yılda en az 4 5 maaşı verdikten sonra elimde bir şey kalmayacaktı. hayat katnkat pahalı olmasına rağmen irlanda'da türkiyedekinin 2 katını almama rağmen daha rahat bir yaşam sürüyorum. birikim yapamasam da hayat daha rahat. kızımın geleceği daha rahat.

    not : yurt dışında yaşayan diğer insanların 800 1000 euro kira ödüyoruz demelerine gülümsüyorum. irlanda'da şehir dışı yerleim yerlerinde 1300 den başlıyor. şehirlerde ise oturulabilirin kötüsü 2000 .

    asgari ücret 12.4 euro/saat
  • zam iste. sosyal yardım al. bekar yardımı falan filan illa vardır bi şeyler amk. ayrıca 1700 euro ile orada yaşadığın hayat 40 bin lirayla burada yaşadığın hayatı kalite olarak katlıyordur muhtemelen.
  • konu para değil, merak etme burada avm'ler dolu ama zengin ama fakir herkes gidiyor, yediğin içtiğin senin olsun avrupa görmüş insansın... ekşisözlükten takip ediyorsun anlaşılan terk ettiğin vatanını ama hiç bir şey umdugun gibi değil, burada ne bir hilafet yanlılığı ne de bir din düşmanlığı var. sen avrupa görmüş insansın, gerçi daha 6 ayı doldurmuşsun ama gel de bir bak ülkenin en ufak bir farkı var mı... asgari ücreti en son 580 eu oldu duymuşsundur...
  • samimi söylüyorum, yurt dışında tuvalet temizlemenin bile cazibesi var. türkiye gerçekten cennet bir ülke ve gerçekten insanın yaşamak isteyeceği en güzel ülkelerden biri. ancak, bir türk için, tam anlamıyla bir cehennem. bunun tek gerekçesinin altında da politikalar yatar. ankara düzelmediği sürece, ülke düzelmez. haliyle, yurt dışına giden adamın da türkiye'yi özleyebileceği bir durumu kalmaz.

    şahsen söylüyorum. türkiye'ye her dönmek istediğimde, dönme arzum, havalimanında taksileri görene kadar sürüyor. ilk uçakla geri gidesim geliyor. insanın içinde ne kadar milli duygu varsa, ne kadar vatan sevgisi varsa, yürüttükleri politikalarla insanı kendi vatanından bıktırdılar.

    vatan sever birinin başa gelip;
    - vasıfsız tüm yabancıları ve mültecileri göndermesi
    - hukuk kelimesinin en ince ayrıntısına kadar düzgün bir biçimde işlemesini
    - eğitimin kaliteli ve kontrollü bir şekilde ele alındığı bir alan haline gelmesini
    - sağlık sisteminin hiç kimseyi mağdur etmeyecek şekilde düzenli ve önleyici sağlık sistemi mantığına geçmesini
    - iç üretimin ve ihracatın desteklenmesi ve güçlendirilmesinin hedeflenmesini
    - her şeye tonla vergi koymaktan ziyade, daha doğru düzgün bir gelir mekanizmasının devlet geliri açısından benimsenmesini sağlaması gerekir

    her şeyin başında bunları yapabilmeleri gerek. bunlar olamıyorsa, insan neden türkiye'yi özlesin? bunlar başka ülkelerde temel olarak bulabildiğiniz şeyler. ilavelere girmiyorum bile. türkiye'de cazip olan şey; henüz vergisi olmadığı için güneşten aldığınız ücretsiz d vitamini mi? şu konuları açan arkadaşlar kadar protein mağduru insan tanımadım.
  • bhutan'da çalışan bir köle olarak katılmadığım önerme.
hesabın var mı? giriş yap