• şu ekşi sözlük sayesinde izlediğim en kaliteli videolardan biri bu olabilir.bu videoyu çeken arkadaş her kimse; kendini mental olarak ortamdan soyutlayıp işin gırgırına bakabilen,sinematografik bakış açısına sahip bir arkadaşmış.ortamdaki tüm saçmalıklar,insanların ve özellikle damadın ruh hali,dönemin havası bütünüyle akıyor size eksiksiz.müzik seçimi harikulade.oscarlık yapım.tebrikler eğer buralardan haberdar olursa.
  • sanırım sizde bir manyaklık var. bu gülünmesi için yapılmadı. çok eski bir videodur. mağaradan anca ulaşabilmişler. video baya saykodelik depresif bir tatta yapılmış. hatta youtube'da yeryüzündeki en tuhaf videolardan biri olarak bir dönem baya ilgi gördü. şarkıyı videoyu çeken mi montajladı yoksa başkası mı montajladı bilen yeşillesin.
  • bu ne lan bedük klibi gibi. ne yalan söyleyeyim beğendim ama, farklı.
  • çocuğun kızı beğenmediği o kadar belli ki.. ıyi ki bozulmuş nişan.
    video süper. bağımlılık yaptı.
  • asiri sanatsal diyince ironi sandim, cok salak bi video bekliyodum. ciddi ciddi guzel video. abla niye takim elbise giymis onu anlamadim ama.
  • videoyu ceken arkadas michelle gurevich'in lovers are strangers klibinden mi esinlendi acaba diye dusundum.
    bkz
    not: dugunun iptaline sasirmamali, zira damadin yuzunden okunuyor.
  • sayesinde güne 10 puan verdiğim videodur.

    (bkz: hervorragend)
  • bu topraklarda yaşayan hemen hemen herkesin az buçuk aşina olduğu şeyleri farklı bir gözle önümüze seren fazlasıyla ilginç ve oldukça başarılı bir çalışma.

    mükemmel bir müzik ve birdenbire otobüs ekranında beliren seda sayan! "bu nasıl bir tezat yareppim!" derken, otogardaki o akrobatik ve çarpıcı ayrıntıyla daha da dumur oluyoruz. damadın yorgun ve düşünceli hali, kızı istemek üzere hazırlanmış olan aile bireylerinin yüzlerindeki gururlu ve mütebessim bakışlar; tüm bunlar insana standart ve tanıdık geliyor ama ve lakin damat, terliksiz ayaklarıyla fiskos masasının ayaklarına gergin gergin masaj yaparken ferah bir dayının ayaklarındaki o ayıcıklı postmodern terlikler, yönetmenin metafor sanatını nasıl da ustaca kullandığını kanıtlıyor. müzik ağır ağır akmaya devam ediyor, nihilizm rüzgarlarıyla tüten bir fabrika bacası ve peşi sıra gelen o sobalı sahneyi seyrediyor, metaforlar içinde bir o yana, bir bu yana savruluyoruz... daha ne olabilir diye düşünürken bu kez de karşımıza plastik tabaktaki kuru pastalar, pipetli meyve suları ve bir adet ipod(!) çıkıyor; şimdi fondaki müzik, filmle iyice bütünleşiyor; "after every party i die..." damat ağlıyor, ben ağlıyorum...

    edit:imla.
  • https://youtu.be/4liaf8fzbkq?t=81 her kız isteme merasiminde bir adet götünü yaydırarak oturan enişte vardır. ahanda ispatı.
hesabın var mı? giriş yap