aşk

• yalı kazığı minvalinde olan insanların bile dilinde, o kadar basitleşti artık aşk.
  
  aldatmışsan aşık olmamışsın demektir, hayır duygusal boşlukta olman aldattığın gerçeğini haklı kılmaz. sonra vicdan azabı duyar bağlanırsın, vicdan azabı aşk değildir.
  
  sonradan aşık olunmaz. huyu suyu hoşuna gider, seversin, bağlanırsın. hayır, bağlanmak aşık olmak demek değildir.
  
  ruhunu zedeleyen insan aşkı bilmez, gülünün suskunluğuna katlanamayan sevgi bilmez. sevgi neydi? sevgi emekti.
  
  emek demekti.
• "kendinden başka bir şey vermez aşk ve kendinden başkasından almaz. ne sahip olur aşk ne de sahip olunmak ister. çünkü aşka aşk yeter." halil cibran
• ıci bosaltilmis, benim gozumde artik hic bir anlami olmayam kelimedir. herkesin devamli olarak ota boka "aşkım" demesi, anlamsiz aforizma ve arabesk yaklasimlarla "kafa" ya da "ot" gibi solculuk uzerinden para kazanan dergilerin bok yemesidir aslinda bir bakima. edebiyatin, muzigin ve hatta resmin bile ana kaynagi olan bir kavram anca bu kadar ayaga dusebilirdi.
• merak. birine karşı, ansızın bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur.
  
  g.flaubert
• aşk yani bu abi aşk işte direkt aşk yaşayan bilir ama şöyle bir şey var aşk bir anlık olabilir,geçici olabilir sevgiye istinaden aşk yaşanılasıdır,böyle yani tarif etmekte bile zorlanıyorum öyle bir şey aşk
• karnında kelebekler uçuşturur
  sevginin en yakıcı halidir
  güzeldir.
  yaşamak görmek lazım tabi..
• yanlış kişileri eşleştirme sihirbazı
• aşk, isteyipte kavuşamamak değildi oysa ki.
  
  sadece yalın, çıplak, insan olabilseler, başaracaklar aslında, çok fazla giydirilmiş kimlik ile donatılmışlar ve soyunmaya korkuyorlar, ne yazık ki.
• yok öyle bir lux
• insanı mal da eder, vezir de eder.