9473 entry daha
  • riva'ya kadar gelmişken, meşhur taş evi görmeden dönmek istemedim. yol boyunca dizinin sahneleri canlandı gözümde. her yerde adnan'ın neredeyse tüm bölüm boş gözlerle oturduğu meyhaneyi, bihter'in nihal'e yakalanmamak için kaçtığı sekansta çay içtiği market, bihter'in behlül'ü bastıktan sonra kavga ederken taksi çevirmeleri vs. siz de benim gibi bu sahneler zihninizden geçerken yola baktığınızda aradığınızı bulamayacaksınız. sanırım farklı yerlerde çekilmiş...
    ve varıyorum eve... tabii aşağısı kapalı, hilmi ünal'ın adamları gibi tepeden seyrediyorum evi. hiçliğin değil; evlerin arasında, bahçesinde keçiler otlayan, yanından bir kanal geçen bir eve bakıyorum.
    televizyonun yarattığı ilizyonun hayalkırıklığı ama öte yandan histerik bir aşk-ı memnu izleyicisi olarak bu evi görmek mutlu ediyor beni.*
    görsel

    görsel
  • yalanın dolanın başladığı 18-20. bölümlerde rahatsızlık duymaya başladım. bir önceki izleyisime göre ahlâkî olarak gelişmişim. önceden söyledikleri yalanları herkes yuttugunda içten içe haz alıyordum.

    tanım: tekrar tekrar izleyerek ahlâkî gelişiminizi izleyebileceğiniz dizi.
hesabın var mı? giriş yap