• einstein türk olsaydı bu kurumu anlayamazdı, çözemezdi. kara tahtaların önünde karalar bağlar dizleri üzerinde ağlardı. öyle bir kurum bu.
  • bir hastanenin banka hesabına borçlarını ödediğini zanneden kurum.
    1 yılın sonunda anlaşılmış ki, taksitler halinde hastaneye ödendiği düşünülen 2 milyon ytl, gariban bir çiftçinin hesabına yıl boyunca taksitler halinde yatırılmış, çiftçi de çaktırmadan 1 traktör 3 de tarla alıp kısa süreli de olsa bir sefa sürmüş. şimdi ceremesini çekecek olması bir yana...
    mevzu hakkındaki en güzel tespit yine yurdum insanından tabi ki :
    - hayatta bir defa da çiftçi yemiş, olsun.
  • 14 eylül 1971 tarih ve 13956 sayılı resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1479 sayılı kanunla; "esnaf ve sanatkarlar ve diğer bağımsız çalışanlar sosyal sigortalar kurumu" kısa adı ile "bağ-kur genel müdürlüğü" kurulmuş, 1.10.1972'de bakanlar kurulu'nun 12.6.1972 gün ve 7/4532 sayılı kararı ile bütün yurtta kademesiz olarak tüm hak ve yükümlülükleriyle uygulamaya geçmiştir.

    sosyal sigortalar kapsamı dışında kalan bir işverene bağlı olmadan, kendi adına ve hesabına çalışan, mesleğini sürdürebilmesi için kanunla kurulu bir meslek kuruluşuna girmesi zorunlu bulunan esnaf ve sanatkarlar, kollektif şirket, limited şirket ortakları, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, donatma şirketleri ortakları, anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları bağ-kur kapsamına girer.

    1479 sayılı bağ-kur kanunu'nda 2229, 2423, 2654, 3165, 3235, 3253, 3774 ve 3780 sayılı kanunlar'la yeni düzenlemeler yapılmıştır.

    20.10.1983 tarih ve 18197 sayılı resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar sosyal sigortalar kanunu"nu uygulama görevi de bağ-kur'a verilmiştir.

    bağ-kur tarafından 1984 yılında kademeli olarak başlanan, tarımda kendi adına ve hesabına çalışanların sosyal güvenliği, 1 temmuz 1993 tarihinden itibaren bütün türkiye'yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmıştır. 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe giren 2926 sayılı kanun 3350 ve 3493 sayılı kanunlarla iki defa tadil edilmiştir.

    bağ-kur ilgililere aşağıdaki sosyal güvenlik haklarını sağlar:

    malullük sigortasi: çalışma gücünün en az 2/3'sini kaybeden sigortalıya malüllük aylığı bağlanır.

    yaşlilik sigortasi: yaşlılık sigortasından sağlanan haklar şunlardır:

    belirli bir sigortalılık süresini doldurmuş sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması,

    sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan, fakat hizmet süresi aylık bağlanmasına yeterli olmayanlara ödedikleri primlerin toptan ödeme şeklinde geri verilmesi,

    ölüm sigortasi: sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine şu haklar sağlanır:

    yaşlılık veya malullük sigortasından aylık almakta iken veya bu aylıklara hak kazandıktan sonra ölenlerin hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanması,

    ölen sigortalının hak sahiplerinden hiç biri aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları taktirde, sigortalının ödediği primlerin hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde geri verilmesi,

    sigortalının, yaşlılık veya malullük aylığı almakta olanların ölümleri halinde cenazeyi kaldıran kişiye ödenen yardım.

    sağlik sigortasi: aktif sigortalılar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları; yaşlılık ve malullük aylığı almakta olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları ve ölüm aylığı almakta olanlar sağlık sigortasından faydalanırlar. sağlık sigortası yardımı, muayene, teşhis, tedavi ve sağlık müesseselerine yatırılma durumlarını kapsar.

    sosyal sigortalar kurumu, bağ-kur ve tc emekli sandığı gibi temel sosyal güvenlik kuruluşları dışında ülkemizde bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret ve sanayi odaları ve borsaların kurduğu sosyal güvenlik kuruluşları da faaliyet göstermektedir.

    http://www.die.gov.tr/sozluk/10sgtt.htm
  • her ay 400 küsur tl domaldığım acayip oluşum. (bkz: domaltmayı bilen kurum)

    bana faydası nedir? koca bi hiç. emeklilik falan hikaye zaten. ölene kadar işveren kalabilirsen, öldükten sonra emekli oluyorsun çok şükür.

    sağlık hizmeti alıyoruz desen o da yok. devlet hastaneleri zaten ağlıyor. adım atamıyorsun içeri. özel hastaneye gitsen adım bastı parası 40 tl.

    400 küsur tele nedir arkadaşım ya??? insan ödüyor bunu insan. ülkedeki asgari ücretin yarısı. sonra neden insanlar iş kurmuyor ya da kuran da kayıtiçi çalışmyor derler. ülkede şuan kayıtdışı işverenlik yapan milyonlar var milyonlar.

    evvela lokomotif inşaat sektorunde taşeronların 100de 70-80 i kayıtdışı işveren.

    sikik bi dükkan açsan yanına da 2 çalışan alsan ayda 1200 lira gibi bi rakam ödüyorsun sgkya. sonra neden esnaf vs kan ağlıyor. ulan o götürüyü kaç tane iş kolu rahatça geri alabilir ki şu ülkede??
  • bağ-kur aktivasyon kelimesini öğrenmiş. sizin hiç yeni, artistik bir kelime keşfeden devlet kurumuna yolunuz düştü mü? düşenler düşmeyenlere anlatıyor:

    bir aktivasyon'dur bağ-kur'u işgal etmiş; bağ-kur da belli ki aktive edilmeye dünden razı imiş. geliyorsun giriş kapısına, "aktivasyon alt kaltta" yazıyor. alt katın giriş kapısında "aktivasyon işlemleri buradan yapılır" diyor. sıra numarası veren otomatta "aktivasyon işlemleri" etiketi okunuyor, kontuarların da üzerinde tek tek "aktivasyon işlemleri" tabelaları duruyor. memurun "form dolduracan ordan" diye yönlendirdiği masanın dört yanında "aktivasyon için form doldurunuz" yazıyor. formu doldurup tekrar sıraya girerek ulaştığımız bir diğer memur, burada bağ-kur numaramıza bilgisayarda aktivasyon yapmaya girişiyor; ve gururla diyor ki, "artık karneye yazılmıyor". bir 10-15 dakika kadar memurla karşılıklı, bilgisayarın bir adet numarayı aktive ettiğine dair onayı bekliyorsun, sonrasında memur "ya çok geç yüklüyor sen bekleme, olmuştur o" diyor. (bkz: türk tipi iş yapma rehberi). neticeden emin olamadan ayrılıyorsun aktivasyon ortamından, ama olsun. bağ-kur artık karneye yazmıyor. o da bir şey.
  • devlet tek bir kuruş alacağını bile inlete inlete alsa da vatandaşta bırakmazken cenaze yardımı ve yetim maaşının yanlış hesaplanmasının düzeltilmesi ile ilgili verdiğim dilekçeye 4 aydır "sistem henüz açılmadı" diye cevap vermeyen, an itibariyle bana yaklaşık 2000 lira borçlu olan kurum. tabi sadakaya minnet eden bir millet olduğumuzdan eminim ki o sistem mucizevi bir şekilde bugün yarın ama illa ki seçimlerden önce açılacak, millet de balık hafızasıyla "vay allah devletimizden razı olsun!" diyecek.
  • sen isverensin, yatirim gucun var, istihdam gucun var, girisimci ruhun var, ama sen salaksin ayni zamanda, parayi pulu tutamazsin elinde, sosyal guvenlikten bi haberin yok naber? mantigi guden; buna mukabil, kazanla almaya calisip, kepce ile geri vermeyi amaclayan bir kurum huviyetinde, zorunlu para toplama merkezi.
    sozde, kaynagini anayasanin "sosyal devlet olma" ilkesinden aliyor. lakin, ben patron olabilmeyi kafama koymussam, gelecegimi de teminat altina almayi becerebilirim ey tuzel "duzen" kisilik, git isine diyesi geliyor insanin, bi patron olarak.
    hele bir de aylik prim borcunu odemediysen yandin, maazallah kol gibi gote giren (simdilik %10) gecikme faizleri bindiriyor ki bi zaman sonra bakmissin faiz borclular hanesindeki anaparayi sollamis. sanki bankadan kredi almis gibi oluyorsun. bir de, iktidarlarin kutsalligi olan vergi borclarini affedip (faiz+anaparayi) de bag-kurlunun prim borclarini almak icin kasmasi, ayrica bonusvari bir fitil oluyor, patron kicina.
    bir nevi aklima yer etmis, guzel bir dusunceyle ortusen, bir yani var, bu "bag-kur"un, kendi cisine para vermek gibi bir tuhaf celiski.
    "malum, mal benim, emek benim. sen tuvalet deligi acmasan ne olur? her yer tuvalet dostum. biz nezaketen geldik buraya, sikilmeye gelmedik di mi ama?"
    isin ozu; bag kur gereksiz bir kurumdur, kanaatimce. ve isteyen girisimci insan, kendini, daha uygun ve cazip kosullarda, ozel sigorta kurumlarina sigortalatabilir. o bakimdan "bu zorlama, para toplama eylemi neden?nereye kadar?" diyerek entryimi fazla uzatmak istemiyorum.

    (bkz: kizma patron cay soyleyeyim mi)
  • yeniden yapılandırma adı altında ödemem gereken 9000 küsür ytl'yi ödeyemediğim halde af'tan yararlanmamı sağlayıp 3000 küsür ytl olarak ödememe izin veren kurum. eger esas borcu ödeseydim şimdi çok pişman olacaktım.
    o halde bu 3000'i de ödemiyeyim belki üste para verirler.. nefis bir kurum, süper güven duygusu uyandırıyor.
  • allah rızası için biri şunu kapatsın dediğim kurum.
  • neden mecbur olduğunu anlamadığım ve neden bu kadar adaletsiz bir vergi biçimini anlamadığım olaydır. çünkü istanbulun merkezi caddesinde günlük 3bin 4 bin kazanan esnaf ile , güney doğunun küçücük bir ilçesinde günde maximum 100 tl kazanan bir esnafın ödediği bağkur ücreti aynıdır.. bu sisteme artık bir dur denilmesi gerekmekte .. ayrıca borçlu olduğun zaman her türlü o borcu ödemek zorundasın ama neden hastane vs faydalanamıyorsun borcun varken ? böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar. zaten faiz bindiriyor devlet ve her türlü o parayı benden alacak , neden sigortamı kullanamıyorum... ayrıca küçük yerlerde kimse bağkur filan ödemiyor çünkü adamların 1 aylık kazancı zaten bağkur ücreti kadar. acilen düzenleme getirilmesi şarttır. herkes de af gelecek diye bekliyor. bok gelir .
    toplam borç
    16.135,43 tl
    ceza
    1.659,23 tl
    prim borç
    14.476,20 tl
    dükkanda kazancım az olduğu için ödeyememekteyim. fazla param olsa hemen öderdim, kimseye borçlu kalmak istemem.
hesabın var mı? giriş yap