23 entry daha
  • amstrad cpc464' ün yeşil ekranında oynaması en zevkli oyundu belki de, başka hiçbir bilgisayarda o kadar akıcı değildi, oyunun kasedinin kapağında bulunan yarı çıplak(aslında mayolu bir kadın, görünen bir şey de yok ama o bile kıymetli o zamanlar.) kadın resmi kadınlar hakkındaki kısıtlı bilgilerimi ve ufkumu genişletmiştir. keyif veren yegane hareket coyistiği* düşmanın olduğu yönün tersine çekip ateşe basılarak yapılan çılgın kafa kesme hamlesiydi, rakip zorlaştıkça başarı şansı azalan bu hareket sonrası rakibin kafası uçmuşsa yeşil bir yaratık gelir(ki yeşil monitörde o yaratığın başka renk olması zordu, kimbilir gerçek reni neydi?) vücudu sürükleyerek götürür, kopan kafaya da sağlam bir tekmek atardı. baştan beri oyunu seyreden kötü adam vardı, o ateş gibi bir şeyler atardı, bir şekilde yaklaşıp zarar verirseniz yine baştan beri oyunu izleyen kadın yanınıza mı gelirdi ne? kadınları elde etmek için erkeklerin birbirini yemesi gerektiği düşüncesi o zaman yerleştirilmişti işte kafalarımızın derinliklerine.

    herneyse, bir de kafa atma hareketi vardı ki kafa atayım diye uğraşırken kafayı tümden kaybetmek de bir ihtimaldi. son olarak, bir savunma hareketi vardı ki kılıncını şööyle yan tutuyordu kahramanımız, karşı tarafın hamlesi nedeniyle çarpan kılıçlar nedeniyle çılgın bir metal çınlaması sarsıyordu bedenimizi.

    3 adet daire vardı her darbede bir dairenin yarısını kaybediyorduk, yani demek altı sağlam darbede oyunu kaybediyormuşuz ama çok bilirim yarım canım kalmışken komple sağlıklı rakipleri telef ettiğimi, ki bu da küçük yaşta kaybedecek şeyi olmayan insanların risk alıp boylarından büyük işlere kalkışıp, kazanmak için bir ihtimal yaratmaları yönünde dünya görüşüne sahip olmaları açısından sanırım faydalı olmuştur.
213 entry daha
hesabın var mı? giriş yap