hesabın var mı? giriş yap

  • selami şahin'in kafasında peruk olduğu için, ben de kafasına takacağını pek düşünmüyorum. sevgiler.

  • italya'da piobbico'da bulunan kulüp, italyanca adı club dei brutti, ancak kendileri isimlerini ingilizce'ye dünya çirkin insanlar derneği olarak çevirmiş. böyle bir kulübün varlığından this is love podcast'i sayesinde haberdar oldum, dinlemek isteyenler için club dei brutti link üyelerin bir fotoğrafı

    toplumun fiziksel güzelliğe yaptığı vurguyu eleştirmek ve çirkin insanların çirkinliğinin toplumca kabul edilmesini sağlamak için kurulmuş olan bu kulüp, "insan neyse odur, göründüğü gibidir" şeklinde de bir slogana sahip. çirkin insanların iş yerlerinde ve toplum içerisinde karşılaştığı sorunlara dikkat etmek için mücadele veren bu kulüp aynı zamanda çöpçatanlık da yapıyor. 2005 yılı verilerine göre kulübün dünya çapında 25 bin üyesi var.

    çirkinler kulübü, italya'da piobbico'da 1879'da kurulduğunu iddia etse de modern zamanlarda ortaya çıktığı tarih 1963. çirkinler kulübü evlen(e)meyen kadınların, ailelere önemli bir ekonomik yük olmaları nedeniyle bu sorunu ortadan kaldırmak için kasabadaki bekar kadınlar için evlendirme ajansı işlevi de görüyor.

    kulüp 2007 yılında piobbico meydanına çirkin insanlara adanmış bir anıt dikmiş. anıt, aynadaki yansımasına bakan bir bireyi resmediyor.

    kulübün armasında arkasına yaslanmış, pipo içen bir adam ve şu slogan yer alıyor: "çirkinlik bir erdem, güzellikse köleliktir."

    kulübün koruyucusu, roma mitolojisinden vulcanus. vulcanus doğduğunda o kadar çirkinmiş ki annesi kendisini uçurumdan aşağı atmış. bir şekilde hayatta kalmayı başaran vulcanus, başarılı bir nalbant olmuş. achilles'e verdiği üstün silahlar sayesinde olimpos dağı'na kabul edilen vulcanus, burada aşk tanrıçası, güzeller güzeli venüs ile evlenmiş.

    çirkinler kulübü, her yıl eylül ayının ilk pazar günü çirkinler festivalini düzenliyor. bu festival esnasında aynı zamanda kulüp başkanı seçimleri gerçekleşiyor.

    2007 yılına kadar kulübün başkanlığını telesforo ıacobelli üstlenmiş. büyük burunların güzel bulunduğu italyan toplumunda küçük burnuyla çirkin görülen ıacobelli, 21 ağustos 2006'da vefat etmiş.

    2016'da kulüp başkanlığı için yarışan adayların fotoğrafı için bkz.

  • an itibariyle yaşanmıştır.

    - canım üstünde ne renk gömlek var? (telefonda)
    - hu huuuuu fantaziye gel...
    - ahahahayyyyy ne fantezisi be beyazları yıkıcam, beyaz giydiysen akşamı bekliyim..
    - mavi. mavi giydim ben.

  • en zor kisimlarindan biri, tum yaptigin yatirimlarin bir anda yok olmasi. (yatirim derken paradan puldan bahsettigimi dusunenler hemen terk etsinler bu entryi rica edicem).

    senelerce bikmadan kendini anlatirsin, yuregini acarsin. seni en cok uzmus, en mutlu etmis, en icine dokunmus olaylari havadan sudan muhabbetlerin icinde anlatirsin. aileni, arkadaslarini, kulturunu, gecmisini, kafanin icindekileri.. her seyini dokersin ortaya zamanla. anadilde kelimeler ogretirsin, sevdigin filmleri izletirsin, ulkeni ve tarihini anlatirsin. sende iz birakan kitaplardan bahsedersin, en sevdigin sehirlere, en guzel koselere goturursun. bir de bunun karsiligi vardir elbette, sevdigi her seyde ondan izler arasin. dilini ogrenmeye calisirsin, acilarini anlamaya ugrasirsin. yapacagi sakayi soylemeden bilirsin artik, goz goze gelip gulersin.

    iliski kac senelikse, o yasta bir cocugun vardir sanki. kucukken daha cok ilgi ve sabir gerektiren, buyudukce bagimsizlasip olgunlasan, laftan anlayan... kendine ait alani, oyuncaklari, fotograflari, anilari, dersleri ve notlari olan.

    her sey bittigi an, hayali cocugunu yitirirsin. (gercek hayatta evladini kaybeden insanlar aci bir gulumsemeyle okuyordur bu satirlari. asla bir karsilastirma yapmak mumkun degil elbette ama tesbihte hata olmaz...) onca senedir ustune titredigin, emek verdigin olgu bir anda yok olunca geride buyuk bir bosluk kalir. esyalarina dokunursun, anilarini dusunursun, fotograflarina bakarsin. sevgiliden cok, iliskini ozlersin. cunku iliski, sadece sevgili degildir, iki kisinin harmanlanmasiyla ortaya cikar. kendinin "o" halini ozlersin.

  • "biz salağız," demenin başka versiyonu ya da "biz mallık yaptık karambolde ama bununla da övünme yolunu bulduk," çakallığı. (bkz: turkcell)

    kardeşim yeteri kadar dikseydin o çekim noktasını, fazlası neden? ona harcayacağın parayı tut cebinde, kar hanene yaz, konuşma ücretlerini düşür.
    mallığını reklam yapan ilk bunlarda görüyorum.

    sanki türkiye sınırları genişledikçe genişliyor, bunlar da dikiyor da dikiyor.
    fazlasını isteyen yok, yeteri kadar dik, bizi dikme...

  • her şey. türk şoförünün o kontağı çalıştırması hata. çünkü vizyon sıfır çakallık sınırsız. otoparktan yola çıkarken yoldan araba geliyor mu diye kontrol etmeden atlayan mı dersiniz,
    ana yolla ara yolun birleştiği yerde ara yoldan çıkacak adam yolu göremesin diye ana yola park edilen arabalar mı dersiniz,
    ilerideki sıkışık trafiği görüp, sıkışıklığın en sonundan karşı şeride geçerek sıkışıklığın en başına gelerek her iki yönde de sıkışıklık yaratmak mı dersiniz,
    yine sıkışık trafikte ve ışıklı kavşakta yeşilin 1 saniyesi kalmasına rağmen o ışıktan geçmeye çalışıp, diğer taraftan gelen araçların arasında, yolun ortasında mal gibi kalmak mı dersiniz,
    hız sınırının 90 olduğu yollarda en sol şeritte 90la giderken gelip arkadan selektör yapanlar varlığı ve ona yol verip sağ şeride geçince 30la giden minibüsün arkasına denk gelmek mi dersiniz?
    yol kenarına park edeceğim diye ana caddede 10la gidip park yeri arayan mı dersiniz?
    2 arabanın sığacağı boşluğa hıyar gibi park edip başka arabaya yer bırakmamak mı dersiniz? -kaldırıma park edenleri söylemiyorum bile-
    .
    .
    .
    bu daha uzar gider bak, tamamı çakallık bunların. herkes kendi çıkarını düşünüyor. ben şuradan geçeyim de, trafik ne durumda olursa olsun deniliyor.
    zaten türkiyedeki son yıllarda oluşan kalitesiz toplumun en büyük sorunu bu değil mi? ben ben ben... ben işimi halledeyim de, ben paramı kazanayım da, ben yoluma gideyim de....