hesabın var mı? giriş yap

  • babamla hiçbir zaman şahane bir ilişkimiz olmadı. yani her baba kızını sever, o da sever beni biliyorum ama hissettiremez mütemadiyen; sevgi görmemiş ki nasıl göstereceğini bilsin.

    2010 yılında ayrıldım evden üniversite için, o zamandan sonra mesafe de katmerledi gösterilemeyen sevgileri. yokluğuma alıştı, biliyorum; mecburdu, bir daha asla temelli geri dönmeyeceğimi biliyordu çünkü.
    hatta yokluğuma o kadar alışmıştı ki bir keresinde şakayla karışık "benim bir kızım varmış gibi gelmiyor bana bazen" demişti.

    son birkaç yılda değişti babam; babaannemin bakıma muhtaç kalması bariz bir şekilde değiştirdi onu.
    bu esnada kardeşimin bazı hataları oldu; yanlış kararlar, yanlış yatırım hamleleri, yanlış davranışlar, yanlış bir evlilik, bir sürü şey. bu hatalar tüm aileyi maddi, manevi, mental ve psikolojik olarak ciddi şekilde etkiledi.
    kardeşimin hatalarından sonra babam, benim aslında ona hiç sorun çıkarmadığımı fark etti; onlarla olduğum her zaman diliminde babaannemle ilgilenmem de onun bana olan güvenini perçinledi. son zamanlarda bana daha düşkün oldu babam. telefonla aradığında uzun uzun konuşmaya, gerekli gereksiz her şeyi anlatmaya başladı.

    on beş gün önce babaannemi kaybettik. ucu ucuna yetiştim cenazeye. o akşam çok şey konuştuk ailecek, uzun zaman sonra. en sonunda babam "ben şu telefonu kapatıp şarja takayım, sonra da yatayım artık" dedi. hepimiz şaşırdık, babam telefonunu asla kapatmazdı çünkü. kardeşim sordu "baba hayırdır, sen telefonunu hiç kapatmazdın?" diye.
    "telefonu açık tutma sebebim iki kişiydi; birisini bugün toprağa yatırdım, diğeri de bugün yan odada yatacak, açık kalmasına gerek yok" dedi gözleri dolu dolu bana bakarak. sarıldım babama, ağladık uzun süre sarılarak...

    babamın beni sevdiğini söylemesine gerek yok artık, ben bu cümleyi ölsem unutmayacağım.

  • korkunç bir başarısızlık hissi getiriyor beraberinde..

    bir otelde tatildeyim şu an. elli tane çift var etrafımda. algıda seçicilik dedikleri bu mu, yoksa şu ülkenin tüm mutlu insanları bu tatil beldesinde mi toplandı gerçekten merak ediyorum.

    6.5 yaşındaki kızım bile en sevdiği erkek arkadaşıyla el ele yürüyor. 20lik gençler göz göze oturuyor. çocuklu aileler reklam filmlerinden fırlamış gibi mutlu. 80lik çiftler bile diz dize, ilk günkü aşkla bakıyorlar birbirlerine..

    çok kıskanç bir insan değilimdir ama her bir gözeneğimden kıskançlık fışkırıyor şu an. bu yanlış ata oynamışlık hissi öldüğüm güne kadar kambur olacak sırtımda.

    yeniden sevsem birini, geçmişim hep uçan bir balon gibi elimde olacak, başımın üstünde dalgalanacak. daha önce evlenmemiş olsa sevdiğim adam, klasik türkiye gerçeği, istenmeyen gelin olacağım. kızım var, en düzgün gördüğüm adamı bile elli kere sorgulayacağım.. binlerce yalan söylenmiş bir insan olduğum için, karşımdaki "allah bir" dese bile artık inanmayacağım..

    telefonumda beni aldatan, maddi manevi dolandıran, kendime güvenimi elimden alan ama çocuğumun babası olması sıfatıyla nadiren de olsa görüşmek zorunda olduğum bir adam, "şerefsiz köpek" ismiyle kayıtlı ve ben o şerefsizin bizi getirdiği noktanın, bu enkaz gibi boşanmanın altında tüm ağırlığımla eziliyorum. onun dağıttığı hayatımın faturasını hem kendime, hem hayatımdakilere kesiyorum.

    aylarca çalıştığım bir sınavdan kalmışım gibi, saatlerce uğraştığım yemeği fırında yakmışım gibi, iş yerinde önemli bir sunumu yüzüme gözüme bulaştırmışım gibi başarısız, yenik, mahcup hissediyorum..

  • "50 yaşındaki" ahlaksız, şerefsiz, haysiyetsiz ve aciz bir yobazın, kızı yaşındaki insana sarf ettiği utanç verici söz. işin en acı tarafı da böylesine çirkinlik dolu ifadeye bile destek veren, "onlar da şort giymesinler canım" diyerek çanak tutan milyonlarca kanı bozukla aynı havayı soluyor olmamız. bu ülkede akıl sağlığını korumak çok zor, resmen açık hava tımarhanesinde yaşıyoruz.

  • sessizce durun yanında,zaman geçirin ve bekleyin bakalım sizin hakkınızda ne düşünecek gözlemleyin.eğer senin sinsi olduğunu düşünüyorsa sinsidir.ezik olduğunu düşünürse eziktir.mütevazi olduğunu düşünüyorsa mütevazidir.iyi niyetli biri diye düşünürse iyidir zaten.

    sessizliğe,boşluğa,yumuşaklığa herkes şekil vermek ister.ve tabiki vereceği şekil kendisinden birşeyler içerir.

  • yaşadığı şeyi meşrulastirmaya çalışan aşk kelebeklerine sesleniyorum burdan ben o kadindim çok masumdu bidibidi diyenlere sesleniyorum elimde olsa bunu gözlerinizin içine bakarak söylemeyi ne çok isterdim. hissettiğiniz yaşadığınız hiçbir şey o adamin evdeki çocuğu kadar masum değil. o kadin değil de o çocuk olmayi deneyin sizin babaniz sizinle geçireceği zamani size değilde başka bir kadina ayirsa babanizin sizinle gecirecegi vakitten çalsa! hiç mi akliniz ermiyor hiç mi dusunemiyorsunuz yaa hayatınızda duymadinizmi aşkı için herseyden vazgecen insan o adam sizi gerçekten sevse o adam adam gibi bi adam olsa karisini çocuğunu aldatarak size gelirmi ben başkasına aşık oldum bu evliligi sürdüremem senin çocuğumun gözüne baka baka baskasini düşünemem demezmi karisina ? adam gibi adam olsa çocuğunun riskini sizinle paylasirmi karisinin ütüledigi gömlekle size sarilirmi ? geçin bunlari biraz gerçekçi olun.

  • türkiye'de olsa bebeğin psikolojisinde bozulma olmadığı ya da olay esnasında bebeğin direnmediği dolayısı ile olayda bebeğin rızası olduğu ve sanığın mahkeme esnasında iyi halinden dolayı beraat kararı çıkma olasılığı yüksek olurdu.

  • yazın özellikle desenli bluz, tshirt, gömlek falan giyen kadınlara dikkat etmemi gösteren eylem. nedeni de bi ihtimal uçlarını görebilmek tabii ki.

    not: işbu entry ile ilgili mesaj göndersenize, çok yalnızım lan.

  • devlet dairelerinde size quest vermekle sorumlu "git şurdan şu evrağı al getir, yukarıda şemsi bey var ona damgalat..." gibi emirler veren npclerdir. iki parmakla benim on parmakla yazdığım kadar hızlı yazmak gibi süper güçleri vardır.

    kafalarının üstünde sarı ünlem ya da soru işareti olması opsiyoneldir.

    ayrıca:
    (bkz: organize olmalarından korkulan gruplar)