hesabın var mı? giriş yap

  • aktrollere özel ekonomi dersi başlamalı. para alım gücünü ifade eder

    güney kore'de aylık asgari ücret 1.8 milyon won. yani 1.5 bin dolar yani 13.500 tl.

    adamlar o para ile aylık minimum 1.500 dolar alabiliyor. türkiye'de 2800 tl ile 300 dolar alıyorsun.

    kapiş.

    türkiye'yi kıyaslayacak daha doğru ülke bulun diyeceğim de bizden kötüsü artık kalmadı gibi bir şey. bu aktrollerin maaşa zam gelsin, adamların çalışma koşulları çok zorlu. türkiye'den kötü ülke bulmak ne kadar zorlaştı, yani zam hak ediyorlar.

  • adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...

  • cumhuriyetin kuruluş dönemindeki rekor büyümeyi geçtim, 3.selim ve 2.mahmut dönemlerinden neye göre daha iyi olduğumuzu iddia ediyorsun şeklinde bir soruyla yanıtladığım zırvalama.

    senin ülkenin ihracatı, ithalatının yüzde 60'ı kadar. geçen yıl yüzde50'yi görmüş, ekonomin tarihteki en kötü durumda.

    bu yaz 6 genci öldürdü zihniyetiniz, oğullarınızın yedikleri de ortada.

    daha hangi iyilikten, hangi istikrardan bahsediyorsunuz lan?

    not: döte falan girmez bu entry ama siz yine de ispiyonlayın, gücünüz anaokulu çocukluğuna yeter sadece.

  • milletin iliklerine sinmiş 'bişey olmaz abi'ciliğin sonucu gerçekleşmiş cinayet. tepeden tırnağa yani emekçisinden ceosuna bu anlayış sinmişken iktidar sahipleri bu anlayışı daha da körüklemekte, kaderle fıtratla yeni cinayetlere zemin hazırlamaktadırlar.

    işçiden örnek vereyim, adama diyorsun ki kafana baret tak, cevap olarak elindeki küreği alıp kafana geçirebiliyor adam. ya da motorlu testereyle taş düzelten adama koruyucu eldivenini tak diyince küfreder gibi bakıyor adam. niye? çünkü 'bişey olmaz abi' anlayışında. bunlar sırf gıcıklık olsun diye uydurulmuş, baret kafasını sıksın, eldiven elini terletsin diye konulmuş iş güvenliği maddeleri değil mi? hakikaten de birşey olmuyor ama. üç gün olmuyor bir ay olmuyor iki sene olmuyor. adam yıllarca niye kafasını baretle sıksın. ama 3 sene sonra kafası yarılınca ya da parmağı kopunca önce seni suçluyor sonra allah'ın takdiri diyor.

    mimardan örnek vereyim: adam cemaat yurdu yapan cemaatçi bir mimar, denetim yaparken diyorsun ki adama kardeş sen yangın yönetmeliğine göre planlamamışsın burayı ona göre tekrar çiz. adam sana küfreder gibi bakıyor yine. yok ne gerek varmış ekstra külfet geliyormuş vs vs. sanki yine gıcıklığına dedik. sonra adama 'yangın çıkarsa ve bir öğrenci ölürse burada savcının göz altına alacağı ilk kişi sensin' diyince haa deme ya diyip hemen düzeltiyor planı. evet based on a true story bunlar.

    siyasetçisinden örnek vereyim: pamukova tren kazasını hatırlarsınız. işte o kazadan bi üç beş ay önce itü'den bilirkişiler ilgili yerde etüd yapmışlar ve oradaki eski hattın üzerine hızlandırılmış tren konulması durumunda trenin raydan çıkacağını, çünkü kurba, yani dönüş yarıçaplarının hızlandırılmış treni kaldıramayacağını belirtmişler ve bunu kazadan önce bir toplantıda ulaştırma bakanına sunmuşlardır. sonra? sonrasını biliyorsunuz iki tane makinisti attılar içeri.

    tepeden tırnağa sorumsuzluk karakterimiz olmuşken başta belirttiğim gibi bu konuda halkı dönüştürmeye çalışmak bir yana daha da sorumsuzluğu, yandaşlığı, adam kayırmayı teşvik eden siyasi irade birinci derecede sorumludur.

  • hatırlıyorum, gaziantep fener maçı, uche ile ayhan omuz omuza mücadeledeler, ayhan yre düşüyo, uche topu uzaklaştırıyo, sonra ayhan sinirleniyo, hakem bakmazken geriliyo, ucheye tekrar omuz atıyor ve tekrar yere düşüyor...

  • aşşağıdakiler sadece kendi deneyimlerim olup hiç bir bilimsel yanı yoktur.

    lucid dreaming in tehlikeli taraflarıda yok diğildir.
    bazen işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyo. mesela rüya olduğunu biliyosunuz ama kontrol sizde olmuyo. ilk denemek isteyenler için verebileceğim en iyi tavsiye şudur.
    akşam erken yatın öyleki sabah güneş doğmadan önce uyanın. yüzüstü olmamaya dikkat edin(bu çok zor oluyo işte).uyandıktan sonra hemen tekrar gözlerinizi kapatıp ciğerlerinizdeki havayı dışarı verip tekrar uyku moduna geçin. büyük ihtimalle başarırsınız. ama yinede;
    1-konforlu olduğunuzdan emin olun yani yatağınız falan rahat olsun rahat bir pozisyonda uyuyun
    2-odanın sıcaklığı çok yüksek olmasın çok düşükte olmasın
    3-en önemlisi bu, odanın havası temiz olsun.

    olabilicek kötü şeyler (yani başıma gelenler)

    1-yüzüstü uyuduğum ve denediğim zaman;
    odamda zifiri karanlıkta ellerimi hiç kullanmadan ayaklarımın üzerine dikildim nefes almak çok zordu .
    çünkü etrafımda kalın bir sis tabakası vardı hiçbir hareketimi yaparken zorlanmıyodum ayaklarım yere basmıyo gibiydi ama çok huzursuzdum yani hafiflik falan yoktu. hiç anlamadığım sesler.tekrar
    yatağa attım kendimi uyanış.

    2-sırtüstü yatarken ama aşırı sıcak havasız bir ortamda;
    yavaş yavaş yükselmeye başladım tavana doğru
    etraftan tuaf sesler geliyodu telefon numarası tuşlama sesleri ve konuşan bi kadın ama sanki santralde konuşurmuş gibi konuşuyodu. tavana doğru gittikçe sıkışmaya başladım sonrasında uyandım hemen.

    peki ya başarılı olursa?
    güzel oluyo ama unutulmaması gereken bişiy var astral seyahat diğil bu sadece rüyada olduğunun farkına warmak. yani bazı olayların gelişmesini engelliyemiyosunuz. bilinç altı sizin kontrolünüze çoğu zaman baskın çıkıyo. yani siz sadece bilinç altından size sunulan seçenekler arasından seçimler yapıyosunuz (tabii başlarda). herzamanki gibi yazılı herhangi birşeyi okumak mümkün diğil.
    tabi ezberinizde varolan bişiy diğilse.(en azından ben okuyamıyorum).
    psikoloji okuyan bir arkadaşım var o bi alet göstermişti virtual reality gözlüğü gibi bir nesne.
    kullanılış sistemi çok basit ama deniyemedim.
    alet rem göz hareketlerini yakalayıp devreye giriyo
    hafif bir ses ve kırmızı ışık sinyali veriyo. sesi sizi
    uyanık konuma birazdaha yaklaştırıyo. kendinizi önceden "kırmızı ışık görürsem bu lucid dreamer aletinin ışığıdır" diye telkin edip olaya giriyosunuz.
    rüyanızda kırmızı ışığı gördüğünüz zaman (mesela o ışık rüyanızda size trafik ışığı olara gözükebilir)
    rüyada olduğunuzu anlıyosunuz. bayaa bi işe yarıyomuş galba.eylenceli oluyo uğraşmak yani kitabını falan okumadan araştırma yapmadan deniye deniye.insanın vaktinide çalmıyo. bide bigün olurda su içmeye yada tuvaletinizi yapmaya kalktığınız zaman geri döndüğünüzde kendinizi yatakta yatarken bulursanız öyle çok şaşırmayın.