• 1927'de alman fizikci werner heisenberg'in belirsizlik ilkesi gozleyenin gozleneni etkiledigini ortaya cikarmistir.
  • delta x.delta p>=h/2
    bir parçacığın konumunu ne kadar kesin ölçmeye çalışırsak, ihtiyaç duyulan ışığın dalga boyu o ölçüde kısalır ve böylelikle tek kuantumun enerjisi de o ölçüde artar. dolayısıyla parçacığın hızı daha büyük miktarda değişir.
    başka bir deyişle, bir parçacığın konumunu ne kadar kesin ölçmeye çalışırsanız, hızını o kadar daha az kesinlikte ölçersiniz; tersi de geçerlidir.
    (stephen hawking, zamanın kısa tarihi, 77)
  • en basit tabiriyle, bir parçacığın konumunu ve momentumunu aynı anda kesin bir şekilde ölçememektir.

    konumu deltax gibi bir ölçekte bulunan bir elektron ölçülmek istenirse:
    lambda dalga boyuna sahip momentumu p olan bir foton gönderilir. foton geri döner ve bu kaydedip konumu bulunur.

    - momentum ile dalga boyu arasındaki ilişki: p=h/lambda dır.
    burada;
    p, fotonun momentumu,
    h, planck sabiti,
    lambda, gönderilen fotonun dalga boyudur.

    - fotonun enerjisi: e=p.c dir.

    bu formüllerden yola çıkarsak, momentum ne kadar büyükse ihtiyaç duyulan fotonun enerjisi de o kadar büyür. bir cismin konumunun ölçebilmesi için gönderilen dalga boyu, ölçmek istenilen cismin boyutuyla orantılı olmalı, yani şu şartı sağlamalı: lambda<=deltax olursa deltax'lik aralığı net bir şekilde gözlemlenebilir. yani gönderilen fotonun dalga boyu bu şartı sağlamalıdır.

    'konumdaki hassasiyet bir miktar daha artırılarak' deltax daha küçük bir bölgede ölçülürse, yani konumdaki belirsizlik küçültülmek istenirse, gönderilen dalga boyunun da küçültülmesi gerekir (lambda<=deltax'den). daha küçük dalga boyuna sahip ışın gönderilmesi gerekir. daha küçük dalga boylu ışın demek, momentumu daha büyük bir ışın göndermek demektir (p=h/lambda'dan). dolayısıyla enerjisi daha büyük bir ışın göndermek demektir (e=p.c'den). yani, foton elektrona çarptığı zaman bu durumda daha fazla enerji transfer edecektir. ve foton elektrona çarptıktan sonra elektronun ne tarafa gideceği bir miktar daha belirsizleşir. hem ne kadar hızla gideceği, hem de hangi yöne gideceği daha belirsiz hale gelir. dolayısıyla, konumdaki hassasiyeti artırılabilir ama bu defa momentumdaki belirsizlik de artmış olur.

    yani sonuç olarak hem konumdaki hem de momentumdaki belirsizlik aynı anda aynı hassasiyetle ölçülemez. birindeki hassasiyeti artırılırsa, diğerindeki belirsizlik artar.
  • bir sistemin gözlenme süresi ile; sistemdeki enerjinin belirsizliği arasında ters orantı olduğunu söyleyen ilke. bu nedenle de, fazla enerji taşıyan parçacıkların, kısa sürelerde kendiliğinden belirip kaybolabileceklerini söyleyerek sanal parçacıklara (bkz: sanal parçacık) selam çakan ilke.
  • sözlükçülerin felsefe kasması bir yana bu ilke atomaltı ölçekten daha büyük ölçeklerde anlamsızdır. yani 5 gram ağırlığındaki bir fıstığın kasedeki belirsizliği o kadar düşük çıkar ki sıfırdan neredeyse farksızdır. hatta şöyle diyelim o delta v hızı 0'a yakınsar. (1 katrilyon yılda birkaç angström gibi anlamsız bir hız)
    (delta p = m x delta v)
    (p=çizgili h x sınırlanmış mesafe) bu mesafe kasenin çapı olan 5 cm olsun oturun hesaplayın, çizgili h aşırı derecede küçük bir sayı olan planck sabiti bu arada.

    ancak bir hidrojen atomunun elektronu için saniyede 100000 km gibi bir hız ortaya çıkar oturun hesaplayın. ki ışık hızının 1/3'üdür bu sayı. yani hidrojen atomuna bakıp aha elektron burada diyen yalancı düzenbazın önde bayrak sallayanıdır.

    işte bu yüzdendir ki günlük hayatta kuantum düzeyinde gerçekleşen fantastik olaylar gerçekleşmez.
  • bir sistemin durumunun tam olarak ölçülemeyeceğini bu yüzden onun gelecekte tam olarak ne yapacağı konusunda herhangi bir kestirimde bulunamayacağını savunan ve aynı zamanda kuantum mekaniği'nin temel ilkesi olan kuram.

    einstein belirsizlik ilkesini kabul etmeyen, klasik fiziği savunan bir bilim adamı olarak hayatının büyük bir bölümünü bu kuramı çürütmeye çalışmıştır; ama başarılı olamamıştır. hatta çürütmeye çalışırken 'kuantum enformasyonun teorisi' gibi bir disiplinin de doğmasına yol açmıştır.
  • aşkı açıklamıştır esasen, vardır, hissedersiniz, gözlemleyebilirsiniz ancak anlam veremez, açıklayamazsınız.
  • genel kimya ve genel fizik derlerinin vazgeçilmez sorularından birini oluşturan, 1927 yılında alman fizikçi heisenberg tarafından öne sürülmüş ilkedir.
  • belirsizlik ilkesi, 1927 yılında heisenberg tarafından kuantum fiziğine kazandırıldı. bu ilkeye göre, bir parçacığın momentumu ve konumu aynı anda ölçülemez. momentum formülünde düzenleme yaparak belirsizlik ilkesinin formülünü türetmiştir.
    momentum değişimi: hız değişimi×kütle değişimi
hesabın var mı? giriş yap