• fatih altaylı'nın yazdığına göre, halkın içinden gelen sayın cumhurbaşkanımızın muhterem kerimesini bir işe yerleştirmek üzere cumhurbaşkanlığı makamından yaptığı bir aramadaki ifadelerinin özü.

    -alıntı-

    “buyurun sayın cumhurbaşkanım” der.
    gül hafif bir girizgahla hal hatır sorar ve ardından konuya girer.
    “biliyorsunuz gençler sizin şirkette çalışmak için can atıyorlar. benim kızım da sizin şirkette çalışmak istiyor. mümkünse size yollayabilir miyim?” diye sorar.
    genel müdür şaşkındır.
    gençlerin bu şirkete girmek için can attığını bilmektedir.
    şirkette çalışan gençlerin kısa sürede yükseldiği, şirketin yurt dışındaki ofislerinde çalışma şansı buldukları ve iyi para kazandıkları bilindiği için üniversiteli gençler arasında şirket çok popülerdir.
    genel müdür bir cumhurbaşkanı’nın kızına torpil yapmak için aramasına şaşırır.
    ne yanıt vereceğini bilemez. çünkü şirketin çok sert işe alma prosedürleri vardır ve bunlar uluslararası kurallarla belirlenmiştir.
    yazılı bir başvuru yapılacak. bu başvuru olumlu bulunursa yüzyüze bir görüşme sonrasında işe alıp almama kararı verilecektir.
    prosedür budur ama bunu cumhurbaşkanı’na nasıl söyleyecektir.
    zordur ama söylemek zorundadır.
    genel müdür abdullah gül’e şu yanıtı verir:
    “efendim bizim şirketin çok katı kuralları var. iş başvuru formumuzu internet sitemizde bulabilir. onu doldurup bize yollasın. ben bir bakayım”
    abdullah gül bu yanıtı beklememektedir ve beğenmez.
    “teşekkür ederim. o zaman biz başka yerlerle ilgilenelim” der.

    -alıntı-

    http://www.fatihaltayli.com.tr/…cfm?content_id=2927

    alın buradan yakın. hani araması da vahim de dikkatimi çeken bir nokta daha var. genel müdür herkes için gerekli şartları kibarca ifade ettiğinde "teşekkür ederim. o zaman biz başka yerlerle ilgilenelim” buyuruyor sayın cumhurbaşkanı. yani "işimizi yapmayacaksanız biz başka yere bakalım" kaç yeri daha aradı acaba?

    edit: kerime yerine refika demişim. düzelttim. teşekkürler tecahuliarif.
  • hiç şaşırtmayan talep ve çok şaşırtan yanıtı içeren bir yazı
  • - ben cumhurba$kani gül, kizimi i$e alir misiniz?
    - hahhaha redial'a bastin herhalde yanli$likla.
    - ahhahaha yok pratik yapiyorum. kimi arayacagima karar vermedim daha.
    - olm sacmalama kimi istersen arayabilirsin. istersen ben arayayim senin yerine?
    - yok senin i$in ba$indan a$kin. noldu $u vakiflar yasasi?
    - hallettik hallettik. durmak yok yola devam hahhahah.
  • - meraba ben cumhurba$kani gül, kizimi i$e alir misiniz?
    - tabii. adresi alayim?
    - ne adresi?
    - yanli$ cevirdin sen herhalde abi, taksi duragi burasi.
    - pa-pardon.
  • torpilin çok normal olduğu hatta referans adı altında meşrulaştığı halkın içinden gelen cumhurbaşkanının sözleri.

    (bkz: halkın içinden gelmek)

    (bkz: halkın içinden geliyormuş gibi yapmak)
  • - merhaba falih alfayli'yla mi gorusuyorum?
    - kim ariyordu?
    - ben cok onemli bir sirketin genel muduruyum.
    - evet buyrun
    - inanmayacaksiniz ama, beni demin adini vermek istemedigim bir cumhurbaskani aradi. kizimi ise alir misiniz dedi.
    - vay vay vay. gul'sem mi aglasam mi... siz ne yaptiniz
    - almadim tabi, bizim sirketin kurallari cok kati dedim.
    - aferin cok iyi yapmissiniz. hemen geciyorum haberi
    - cok onemli bir sirketin genel muduruyum ben
    - tamam, ben de cok onemli bir gazeteciyim
    - memnun oldum efem
    - ben de efenim
  • - iyi günler. ben cumhurbaşkanı gül, ablanı işe alır mısın?
    - olmaz baba. bu devirde ekmek aslanın ağzında. mısır fiyatlarından haberin var mı senin?
    - olmaz olsun senin gibi evlat.
    - ee ben buralara tırnağımla kazıyarak geldim.
    - zaten ben sana mısırcı olamazsın dememiştim, adam olamazsın demiştim.
hesabın var mı? giriş yap