181 entry daha
  • ismini hiç bilemediğimiz, kıvrak mümin'in torununun hikayesi. boynu ince, kafası ve kulakları büyük olması sebebiyle kendisine "yaba kulak" denildiği de olmuştur. şıralcını, kayaları, dürbünü ve bilimum cansız nesneyi kendisine arkadaş edinen bu çocuğun öyküsünden neden bu kadar etkilendim bilmiyorum. küçücük bir köy, hepi topu birkaç kişi ve üç beş tane hayvan. ısık göl civarında bulunan bu kurak ve sıkıcı köyden böyle bir kitap çıkarabilmek her babayiğidin harcı değildir. bir de cengiz aytmatov'un "kötü karakter" yaratma konusundaki başarısını bu kitabında da iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

    buradan sonrası bir miktar spoiler içerebilir.

    orozkul balacanoviç denilen tıynetsiz adamın karikatür hiçbir yanı yok. aksine hepimizin hayatının bir döneminde karşısına çıkmış olan cahil, acımasız, bencil ve en basit unvanla bile güç zehirlenmesi yaşayan orospu çocuklarına benziyor. ek olarak, cengiz aytmatov'un kırgızların meşhur halk söylencesi boynuzlu maral ana masalını sıklıkla dile getirmesi de çok hoşuma gitti. bildiğimiz gibi, sovyetler döneminde "milli his ve unsurları" uyandırmasından korkulduğu için bu tarz kültürel miraslara mesafeli yaklaşılmış, bunu yapanlar canından dahi olmuştur. bahsettiğim şeyi henüz 9 yaşındayken, babası törekul aytmatov'u stalin'in "büyük temizlik" adlı operasyonlarında kaybeden cengiz aytmatov'dan iyi bilen birisi yoktur. komünist parti üyesi olmasına rağmen (hoş, başka şansı da yoktu), kültüründen ve kimliğinden uzaklaşmaması aytmatov'u pek çok sovyet yazarından ayrı bir özgünlüğe yükseltiyor. beyaz gemi'ye dönecek olursak, her yönüyle okumaya değer. ağzımda bıraktığı kekremsi tat canımı sıksa da, maalesef hayatın kendisinin daha acı olduğunu deneyimleyerek öğrendim. kıvrak mümin kadar iyilerini de, orozkul kadar kötülerini de hayatımın farklı evrelerinde tanıdım. mümin dedenin pasif direşi, bekey teyzesinin her şeye rağmen orozkul'a duyduğu saygı, seydahmet'in umursamazlığı ve ninenin merhametsizliği beni çileden çıkarsa da; el kadar çocuğun bütün bu olanlara isyan etmesi ve nihayetinde "balık-çocuk" olması içimi ferahlattı. cehaleti, ikiyüzlülüğü ve beş para etmezliği ayyuka çıkmış bu leş kokan köyün düzenine yalnızca yaba kulak karşı çıkma cesaretini gösterebildi. bu ayıp da, bütün sevimsizlere bir ömür yeter.
hesabın var mı? giriş yap