• tüm dünyada bilgisayar oyunu oynayanlar bir hafta boyunca toplamda 3 milyar saatlerini oyunlara harcıyorlar. bu yüzden dünyanın birçok yerinde bilgisayar oyunlarının beyne etkisiyle ilgili çok sayıda araştırma yapılıyor.

    yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre bilgisayar oyunu oynamanın beynin yapısını, sinirler arasındaki bağlantıları, davranışını ve fonksiyonlarını değiştirdiği tespit edilmiştir. bilgisayar oyunu oynayanlarda seçici ilginin geliştiği ve odaklanma süresinin artması gibi olumlu gelişmeler görülmüş, oyun oynayan bireylerin oynamayanlara göre odaklanma gerektiren işlerde daha başarılı sonuçlar elde ettikleri gözlemlenmiştir.

    araştırmalar oyun oynayanlarda beynin vizüospasyal (görsel mekan) ile ilgili bölümünde ciddi bir genişleme olduğu sonucunu ortaya koymuştur. ayrıca araştırmacılar oyunların bağımlılık yaptığını, beyinde ödüllendirme sisteminin fazla çalışmasının oyun oynayanlarda sürekli olarak oyun oynama ve başarı kazanma motivasyonuna neden olduğunu bu davranış şeklinin başka türlü bağımlılıklarla benzerlik taşıdığını tespit etmişlerdir.

    kısacası bağımlı olmadan oyun oynama başarısı gösteren bir birey gerçek hayatta yaptığı işlere daha iyi odaklanabilen, görsel ve mekansal algısı gelişmiş bir birey olarak oyunlarda elde ettiği yetenekleri gerçek hayata da yansıyabilecektir.

    https://www.medicalnewstoday.com/…ticles/318345.php

    http://www.iflscience.com/…d-your-brain-here-s-how/

    http://www.bbc.com/news/technology-34255492
  • comodor 64 den beridir oyun oynarım. 25 küsür sene filan işte. tetristen wow'a veya her türlü stratejisinden frp oyunlarına kadar bana keyif veren her oyunu da oynarım.

    oyun oynamak bir hobidir. bilgisayar oyunları ben bilgisayara, donanıma, teknolojiye, network tabanına, programlamaya daha da yaklaştırdı. büyüdükçe merak ettim. merak ettikçe ailem bana öğrenmem için destek oldu. daha da büyüyünce bunlar ile kendimi eğittim ve hala eğitiyorum.

    şimdiki işim de bilişim. kendi işim. çocukken hobi olarak uğraştığım şeyden artık para da kazanıyorum.

    ben hiçbir zaman gta oynadım diye bir psikopatlık yapmadım. silence hill oynadım diye bende hiçbir korku oluşmadı. geceler boyunca commandos oynadım diye hiçbir zaman savaş yanlısı olmadım.

    26 yıldır monitöre yakından baktım. bir gözüm 1 diğeri 1.5 numara ki bunlar da 2 sene önce geçirdiğim beyin kanamasından sonra oldu. yani büyük ihtimalle monitör ile ilgili bile değil.

    şimdi bakıyorum ailelere sürekli çocuklarını bilgisayar oyundan uzak durması tavsiye ediyorlar. bana göre bu hiç doğru değil.

    aileler çocuklarını bilgisayar başında tek başına bırakırsa tabi ki çocuk psikopat da olur, manyak da olur, sinir hastası da olur..

    aile küçük yaşta çocuğun bu hobisini keşfederse, bu sistemin nasıl olduğunu, nasıl çalıştığını, çocuğun benzer şeyler yapabilmesi için neler gerektiğini çocuğa aşılarsa oyun bu çocuğa zarar değil yarar sağlar.

    bu örnek çocuğun tüm hobileri için geçerlidir aslında. örneğin çocuğun arabalara ilgisi varsa ve içindekileri merak ediyorsa bırak parçalasın oyuncak arabalarını. içinde ne olduğunu öğrensin. parçaların çalışma mekaniklerini görsün. ileride bunun eğitimini alıp o parçaları üretsin.

    eğer çocuğun oyuna ilgisi varsa bırak oynasın. oyunu nasıl yaptıklarını anlatın ona. arkada nasıl mekaniklerin çalıştığını, bilgisayarın hangi donanımları sayesinde bunu oynayabildiğini anlatın ona. eğer bir strateji oyunu oynuyorsa bırakın kendi kendine bir sürü taktik geliştirsin. ülkesini savunmayı, düşmanını nasıl zayıflatacağını ve yeneceğini kendisi öğrensin. merak etmeyin bu şekilde beyin fırtınası yapan çocuk savaşmayı değil, kendi hayat stratejisini de yönetmeyi öğrenir.

    sen çocuğunla ilgilenmemek için oturt bilgisayar karşısına, neler yapıyor hiç kontrol etme, sonra benim çocuğum manyak oldu diye üzül... o iş öyle değil işte.

    bilgisayar oyunu oynamak kötü bir hobi değildir. fakat kontrolsüz şekilde çocuğu bilgisayara salmak çocukta ciddi problemler oluşturabilir.

    bir kişinin hobisini işe çevirmesi, o kişinin hayatı boyunca kendisine yapacağı en büyük iyiliktir. hobi demek sadece müzik veya resim yapmak değildir. hobi kişinin ilgi duyduğu alandır. hobisi ile uğraşan kişi hem öğrenimde hem uygulamada diğer herşeyden kat ve kat fazla yeteneklidir.

    ebebeynler bu konuda engelleyici değil teşvik edici ve eğitici olmalıdır.
  • bunların yanında küçüklerimize sevgi, büyüklerimize saygıyı ve aynı zamanda paylaşma duygusunu da bizlere aşılamıştır.
    (bkz: knight online)
  • ben genelde üç boyut algısının, yani perspektfin az olduğu oyunları oynadım, oynuyorum.

    bazı oyunların bağımlısı olduğumu bile söyleyebilirim. örneğin sözlükte de pek çok cahilin tokatlanmaya doymadığı europa universalis 4.

    bu oyunun gelişime faydası olduğunu söyleyebileceğim alanlar:

    1) bilimsel metod. oyunda vermeniz gereken kararların hemen hepsi arkasında bir matematik var. fayda/zararların çoğunu kısa ve uzun vadede değerlendirip sayısal hale dökebilmeniz gerekiyor.

    2) mikro yönetim. oyunda zaman zaman dinden ekonomiye, kültürden askeri taktiğe, coğrafyadan tarihe pek çok konuda detaylı inceleme ve gün gün kontrol etme zorunluluğunuz var. pasifik okyanusunda ufacık bir ada üstünde bile uğraşmalısınız başarı için.

    3) odaklanma. makine gibi işleyen bir sistem kurabilmeniz ve bunu zaman içinde bozulmayacak hale getirmeniz için konsantre olup oyuna zaman harcamanız gerekiyor. bunun tabi aşağıda bahsettiğimiz üzere olumsuz bir etkisi de olabilir.

    sıkıntılı yanlar:

    1) kolay bağımlılık: yukarıda bahsettiğimiz gibi. adanmışlık talep düzeyi oldukça yüksek. sosyal sorumluluğu ve fiziksel ihtiyaçları göz ardı ettirebilecek bir yapısı var.

    2) sosyal ilişkileri fazla mekanize etme. yukarıda bahsettiğimiz üzere oyundaki olayların arkasında matematiksel bir ilişki var. ancak oyundaki bu mekanik gerçek dünyadaki insan ve toplum ilişkilerinde bu kadar "clear cut" değil. dolayısıyla sosyal ilişkileri diğer tarafların beklediği şekilde yönetme konusunda bir dezavantaj yaratması mümkün.

    3) alternatif gerçeklik. oyun herhangi bir dönemde herhangi bir devleti kontrol edip 1812 yılına kadar o ulus yerine karar verme özgürlüğü sunuyor. yani alternatif bir tarih yaratıyorsunuz. dolayısıyla bu kurgu dünyalar yaratıp yönlendirme işi gerçek dünyada geniş halk kitlelerine anlatılan "alternatif politik gerçeklik" hikayelerini daha iyi değerlendirme fırsatı sunsa da sosyal medya ve internetin yarattığı bilgi kirliliği nedeniyle aslında bu alternatif palavralara daha kolay inanma, komplo teorilerine daha kolay kanma gibi şeylere yol açabilir. biraz tartışmalı bir konu ancak ben olumsuz bir yan olduğunu düşünüyorum daha çok.

    şimdi bu gelişim ve geriye gitme etkilerinin beynin belli bölgelerindeki nöronların kontrolünde olduğu düşünülürse. ve bu bölgelerdeki aktif nöronların sayısı ile bunların birbiriyle yaptıkları bağlar artarsa elbette çoğaltıcı etkiler görülecektir. bu etkileri kontrol eden bölgelerin birbirine yakın olması durumunda iş daha da karışacaktır. bununla ilgili araştırmalara göz atmak ilgi çekici olabilir.

    benzeri bir araştırmada para kazanma/kaybetme ve cinselliğin kontrol edildiği bölgelerin beyinde birbirine yakın olduğunu okumuştum. dolayısıyla wall street çalışanları arasında çapkınlığın ve "whoring" bu kadar yaygın olmasının doğal olduğu anlatılıyordu. bu da ona benziyor.

    fps tipi oyunları çok tercih etmediğim için beynin üç boyutlu mekan algısına ilişkin daha farklı çıkarımlarda bulunamıyorum. o tarz oyunlar olmasa da sekiz yaşımdan beri strateji oyunlarından vazgeçemiyorum. yine de tanımadığım herhangi bir yere gittiğimde asla kaybolmam. hemen her durumda içgüdülerimle yolumu kolayca bulurum.
  • oyuna ve harcanan süreye göre değişir.
  • liseye başladığım sene ailemin büyük lütuf olarak aldığı hayallerimin ötesindeki bilgisayarımla daha özel, daha dolu, kimse karışmadan doya doya vakit geçirebilmek için dersleri kısa zamana sıkıştırıp hallediyordum.

    sonuç olarak okul birinciliği ve yüzlerce saat bilgisayar başında geçmiş bir lise hayatı. hayatımın en dolu, kıymetli günleri.
  • beyni geliştirdiği ve bireyi daha zeki yaptığı gerçektir. ayrıca yabancı dilinizi de geliştirir. yaşlı insanlarda yapılan bilimsel araştırmalarda bilgisayar oyunu oynayan yaşlı insanların beyinlerini gençleştirdiği ortaya çıkmış.

    link
  • oynadığınız oyuna göre beyinsel aktiviteyi arttıran hede. nitekim bebek giydirip, makyaj yaptığınız oyunlar ile zeka oyunları arasında fark bulunmaktadır...
  • öncelikle sağlık üzerindeki etkisinin net olarak bilinmemektedir.
    nasıl sigaranın zararları çok sonraları daha çok bilinip bu konuda önlemler alınmaya başlamışsa bilgisayar oyunları da bir süre sonra önlem alınabilir seviyeye gelecektir.
    yeni neslin eskilere oranla daha sabırsız, daha zeki, daha obez daha kırılgan daha gider bu oldukları hep söylenegelir ama bilgisayar oyunlarından mı yoksa başka etmenler de var mıdır tartışılır.

    ama kendi hikayemden başlayayım;
    seksenlerde bildiğin kasetten yükleme yapar oynardık. river raid tadında ve kalitesinde oyunlarla mutlu olurduk. sonra doksanlarda bir şeyler oldu; önce wolfenstein vardı mesela sanki böyle üç boyutlu gibiydi de değil gibiydi. iyi kötü bir hikayesi vardı. sonrasında başka bir devrim daha oldu warcraft çıktı lan. haritalar vardı, önce kendini geliştiriyordun, sonrasında başka yerleri işgal ediyor düşmanları eziyordun. altındı ağaçtı derken sömürgeciliğe başlıyordun.
    sonrasında da koptu gitti zaten. internetin yaygınlaşması ile birlikte başka bir devrim daha oldu ogame çıktı meydana. artık oyun sen olsan da devam ediyordu olmasan da ! saati kurup gece kalkıp filolarını yönlendirip geri yatan insanlar oldu. (bkz: kendimden biliyorum)
    arada cep telefonları "akıllı" olmaya başlayınca da onlara da oyunlar yüklenebilir oldu. eskiden en fazla melodi kodlardık ya la. nokia 3310 ların üzerinden çok sular aktı.
    benim çok değil son yirmi yılda anlattığım ve "devrim" olarak nitelediğim şeyler artık yeni gelen nesle "doğal" ve "olması gereken" gibi görünüyor çünkü onlar bunların zaten var olduğu bir dünyadalar. zaman içerisinde yeni bir şeyler oldukça eskiler "vay canına" bu bir devrim diyerek hayranla bakarak saldırırken yeni nesil de e ne olmuş yani olması gereken de buydu zaten diyerek bakıyor.

    sonuç olarak : eskilerde (doksanlarda) oyun oynadığım için bana fırça atan büyüklerim şimdilerde telefondaki oyunda level'ı geçebilmek için ne yapılabileceğini bana soruyor. bilmediğimi söylersem bozuluyorlar. eskilerde sadece bilgisayara meraklı ve imkanı olan kısıtlı sayıda gencin sahip olduğuna artık herkes sahip. artık herkes oyun oynuyor. yani beyne ne olacaksa da hepimize birden olacak *
    o yüzden dert etmeye gerek yok.
    (bkz: eyyorlamam bu kadar)
  • pes 2013 dışında insanı rahatlatan başka bir oyun daha görmedim. geriye kalan tüm futbol oyunları stres ve gerilim kaynaklı.
hesabın var mı? giriş yap