• acaba mustafa cocuk yasinda medya sovsaklarini gorseydi ne dusunurdu diye sordurtan mail seysi duzmece midir bilemem. hayir seyredecegim falan yok belgeseli nasil olsa aksamleyin can dundarcigimla birlikte yaratilis muzesine gidecegiz ertesinde de son osmanli hanedanlariyla ilgili yapacagimiz ovgu dolu belgesel icin kultur bakanligindan kac para kopaririz ona bakacagiz, ben diyorum ki bir 500 milyon lira falan verirler. secimden once girismek lazim. secimden sonra cark ederiz nasil olsa, bizim icin kolay, isimiz bu.
  • silinmiş ya da ilk entry'nin sahibi uçmuş. kayıt altına alalım mail'i yeniden.

    ben de cevap yazmıştım bu mail zincirine karşılık. onu da alta ekliyorum.

    subject: bir türk gencinden can dündar'a tokat gibi cevap...
    date: sun, 16 nov 2008 22:09:32 +0200

    bu genc arkadas antalya universitesi' in, aslanlar gibi iktidara direnen, rektorunun ogludur..

    bu iletiyi tek basina kaleme aldigini da ogrendim..

    helal olsun bu gence..

    bu yasta; bu kadar gozlem , bilgi ve ciddiyet....

    bizim anadolu'muz ne cevherler yetistiriyor. .

    okudukca gururlandim. .

    ulkemizin yarini asla karanliklarda kalmayacak hatta bir gunes kadar parlak olacak..

    ben zaten umudumu asla kaybetmedim. .!!!

    ne mutlu turkum diyene.!!..ne mutlu boyle genclere..!!

    ************ ********* ******

    sayın can dundar,

    ben bilkent universitesi bilgisayar muhendisliği bolumunde yuksek lisans yapmakta olan bir oğrenciyim. adım ateş akaydın.

    ataturk ille ilgili yaptığınız belgeseli uzulerek soyluyorum hic beğenmedim. ozetle belgeselde rahatsiz oldugum konular şunlar:

    oncelikle, vahdettin'in ataturku bilincli olarak vatani kurtarmasi icin samsun'a gonderdiği konusundaki iddia halen tartışılan,temelsiz ve acık soyleyim fethullah taraftarları ve osmanli sevdalilari tarafindan siklikla dile getirilen bir goruştur. boyle bir konuya belgeselinizin son derece taraflı yaklaşması kanimca cok uzucudur. bilakis vahdettin ataturk icin tutuklama ve idam karari cıkartılmasına on ayak olmuş biridir.

    ikinci olarak, mustafa kemal'i ataturk yapan ve en buyuk savaşlardan biri canakkale savaşına son derece az yer verilirken, ataturk'un ozel hayatina, ozellikle madame corinne'e yazdiği mektuplara gereksiz derecede cok yer verilmistir.

    belgeselinizde ataturk'un yuksek idealleri ve amaclari etrafinda sekillenmek yerine, ataturk'un aldigi - ve kanimca alinmasi cumhuriyetimiz icin hayati zorunluluk teskil eden - kimi kararları ataturk'un kişiliğine zarar verecek şekilde kullanmanız kabul edilemez. ozellikle ataturk'un ankara meclisinin acılması sırasında takiyye yaptiğini ima eder şekildeki aciklamalariniz, ataturk'un lenin kozunu oynadiğini dile getirirken ustune vura vura ;musluman ve komunist yoldaşlarım; şeklinde ifadelerin gectiği gazete kupurlerine ozellikle yer vermeniz, uslup acisindan cok uzucudur ve kullandiginiz ifadeler de ataturk'umuzu dinsiz bir komunist gibi gostermektedir. bu olaylar ile ilgili gercekler, maksatlar ve yontemler ayirt edilebilir şekilde ve duzgun bir uslup ile sunulabilirdi ama siz bundan gordugum kadariyla kacinmissiniz.

    ataturk'un not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşagıya değiştirecegi konusundaki ifadelerin pek cok kere vurgulanmiş olmasi,terakkiperve r cumhuriyet fırkasının liderleri ve silah arkadaslarını idama gondermiş olması ya da onları bastırmış olması, mussolini'nin ressamina bir portresini yaptırmıs olmasına ve ressamin yorumlarina ozellikle yer verilmesi ve avrupada kimi gazeteler tarafından bir diktator olarak nitelendirilmesine ozellikle yer verilmis olması bence ataturk'un kişiliğine hakarettir. yine ayni donemdeki gazeteler ataturk'un dunya tarihinde bin yilda bir gorulen bir dahi oldugunu beyan etmektedir. ve sizin calismaniz, ataturk'un butun dunyanin kabul ettigi bir dahi ve gercek bir lider oldugunu adeta saklamak ister bicimde secilmis gazete kupurleriyle doludur. bunlar ataturkumuzu sanki bir diktator gibi gostermektedir! size soruyorum sayin dundar siz şeriatla ve faşizmle yonetilen bir ulkede cumhuriyeti getirmeyi başaran, kadınları sosyal hayata katan, nerdeyse hic okuma yazma bilmeyen bir halkı 10 sene gibi kısa bir surede okuma yazma bilir hale getiren kac tane diktator gordunuz? medeniyet icin gerekli yol ve yordamları lutfen diktatorlukle karistirmayiniz. siz terakkiperver cumhuriyet fırkasının irticai faliyetlerinden bahsettiniz mi? kubilay olayindan ve ataturk'e gonlunu vermis diger kemalistlerden bahsettiniz mi? gercekten bir diktatorluk ve faşizm ornegi gormek istiyorsaniz lutfen bir iran'a bakin bir misir'a bakin, afganistan'a, pakistan'a bakin. ve hatta hatta ozellikle akp iktidariyla birlikte son donem turkiye'sine bakin.

    hele hele turkiyemizde ergenekon gibi eşi kara carşaflı ve kendisi imam hatipli olan ve adı yolsuzluklara bulaşmış bir savcının yonettiği bir dava varken, ataturkcu dusunce derneginin uyeleri, profesorler, emekli komutanlar, cumhuriyet gazetesi yazarlari, cumhuriyet mitinglerini organize edenler, cumhuriyetle yaşit olan insanlar ve halkin bilinclenmesine gercekten yardım eden insanlar haklarindaki suclama bile netlik kazanmadan ve onlara bildirilmeden tutuklanirken, ceza evlerinde olume terkedilirken ve darbecilikle suclanirken, sizin cikip da ataturk'e darbeci demeniz igrenc ve acıklı bir benzetme olsa gerek!

    turkiye'nin her gun pkk teroru yuzunden sehit verdigi gunumuzde, ulke ic savaşın ve bolunmenin eşiğine gelmişken, o kadar sacmalıkla doldurdugunuz belgeselinizin arasında sanki cok gerek varmiş gibi 'ataturk de kurtlere ozerklik verilmesi ile ilgili konusmustu' gibi ifadeler kullaniyor olmaniz yangina benzinle gitmek demek degil de nedir sayin dundar? sizin belgeseliniz vizyona girdigi sırada farkındamısınız ki mecliste dtpliler guzelim ulkemi 25 parcaya bolebilmek icin uğraşmaktaydı?

    ataturk'un gunde bir şişe raki bitiren, sarhoş ve yalniz bir adam olarak nitelenmiş olması ve devletin onemli meselelerinin tartisildigi ve cumhuriyetin coşkusunun yaşandığı ataturk'un sofrasinin bayagi ve sıkıcı olarak gosterilmesi de ayrı bir konu...

    sayin sureyya ciliv'in ve turkcell'in sponsorlugunuzu yapmaktan vazgecmiş olmasına şaşmamak gerek. zaten bu karar bile nasil bir manzara ile karşilaşacagimizi işin en başindan haber vermişti. zaten size olsa olsa 'bizim universitemizde ataturku bile eleştirebilirsiniz' diyen vakıf universiteleri sponsor olabilirdi ve oldu.

    sonuc olarak ben bu belgeseli izledikten sonra sizi gercekten cok ayipladim. siz benim eskiden tanidiğim can dundar olmaktan cıkmışsınız. bu yapim kanimca sadece iki maksatla yapilmiş olabilir diye dusunuyorum. ya siz cumhuriyet'in ve kemalizm'in ilkelerine ters dusup fethullahcilarin, yobazların ve boluculerin ekmegine yag surer bir hale geldiniz ya da entellektuel anlamda turkiye'de vatan sevdasini, ataturk sevdasini yitirmis kimi sanatcilar ve yazarlar gibi doğru bilinen ve kabul edilen degerlere radikal ve uygunsuz bir şekilde ters duşuyor olmanin
    sanat olduğunu dusunmeye başladiniz. şahsen ben turkiyenin ikinci bir orhan pamuk'a ihtiyacı olduğunu duşunmuyorum.

    şayet size ataturk'umuze diktator diyen o avrupadan ya da o amerikadan
    birkac ay icinde 'mustafa' dan oturu oduller yağmaya başlarsa lutfen bu dediklerimi hatirlayiniz ve ozellikle şevket sureyya aydemir'in "tek adam''ini ataturk'un "nutuk''unu tekrar ve bu sefer anlayarak okuyunuz ve mustafa'ya ataturk demeyi ogreniniz!

    vakit ayirdiginiz icin tesekkur ederim,

    ateş akaydın

    (*lütfen olabildiğince çok kişiye iletelim...)

    --------------------------------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------------------

    bu da benim cevabım:

    subject: can dündar'a tokat gibi cevaba cevap!!!?

    izninizle bilgim ve fikrim dahilinde olan kısımları teker teker cevaplayacağım. tokat gibi değil, sakin sakin. yazıyı kaleme alan kişiye hitap ediyorum.

    1-) atatürk'ün vahdettin tarafından vatanı kurtarması için anadolu'ya gönderilmiş olduğu iddiası, nereden ve nasıl oluyor da fethullahçıların bir iddiası oluyor? bu konu hakkında kitap yazmış olan (vahdettin hain değildi) ve bu görüşü destekleyen eski chp ve dsp genel başkanı bülent ecevit, bir fethullah taraftarı mıdır? bence çok çok uzaktır. sizin bu "fethullahçılar bunu çok sever" şeklindeki söyleminiz, insanları düşüncenize çekmek için kullanılmış çok ucuz bir yöntemdir.
    ayrıca bu konuyla ilgili yanıtlanmamış çok soru var. vahdettin'in, mustafa kemal'in anadolu hareketleri sırasında ne yaptığı sorusu mesela. bu kısım bir muamma olmakla birlikte ben vahdettin'in bu dönemde ingilizleri oyalamaya çalıştığı ve mustafa kemal'e vakit kazandırmış olabileceği ihtimalini göz ardı etmiyorum. mustafa kemal için tutuklama emri çıkarması, itilaf devletlerince işgal altındaki bir başkentin bir sarayından yazmış olmasıyla alakalı olabilir mi?

    2-) "neden x olayına (veyahut y olayına) az yer verildi de, mustafa kemal'in hayatına girmiş bir kadına daha çok yer verildi" sorusuna cevap olarak diyeceğim şudur: "mustafa" bir biyografidir, bir belgeseldir. bir kişinin hayat hikayesidir. "çanakkale savaşları çok önemli, büyük taarruz çok önemli, bunlara daha çok yer verilmeli" gibi bir söylem olamaz. bahis, bir hayat hikayesidir. eğer bu savaşlarla ilgili film görmek istiyorsanız, kurtuluş var, cumhuriyet var, gelibolu var. aradıklarınızın bir kısmını bu filmlerde bulabilirsiniz. aksi takdirde, her şeyi 2 saate sığdırmak pek mümkün olmazdı, 6 saatlik bir belgesel film çekilmiş olurdu ki takdir edersiniz ki bu sinema için uygun bir seçenek değil (ki bu muhtemel 6 saatlik filmde, mustafa kemal'in izmir'e ayak bastığı gün olan 11 eylül'de önüne serilen yunan bayrağına basmayışı atlanmış olsaydı, bu da benzer çığırtkanlıkla eleştiri konusu yapılmaz mıydı?). (eğer son iki haftada can dündar'ın televizyonda çıktığı programları takip etme şansına sahip olduysanız, can dündar, dizi şeklinde, bu filmde yer veremedikleri ayrıntıların da bulunacağı bir yapımın söz konusu olduğunu belirtti.)(kitap da çıkacak tabii)

    3-) çok afedersiniz ama ben atatürk hangi yolu izlemiş olursa olsun, sonuçtan çok çok büyük oranda memnunum. filmde atatürk'ün takiyye yaptığı mı ima edilmiş? yahu ima edilmesine ne gerek var? ben size söylüyorum: atatürk, cumhuriyet kurulurken takiyye yapmıştır. bir örnek yeterli olur size: ilk anayasaya bakın, atatürk'ün hazırlattığı bir anayasa bu. hilafeti kurtarmak için savaş verildiği yazılı orada. ama sonuç olarak hilafet nerede? tarihe gömülü...
    atatürk'ün her şeyi tereyağından kıl çeker gibi, berrak, tertemiz ve kuşku götürmez bir zerafet içinde yaptığı rüyası sadece sizin gibi atatürk'ü beyninde putlaştırmış kişilerin bir sanrısı. orada bazı kelimelerin size "üstüne vura vura" söylenmiş gibi gelmesi, sizin bu yarattığınız tanrı imajının zedelenmesi sebebiyle öyle vurguluymuş gibi algılamış olabileceğinizle ilgili olabilir mi? çünkü bana bu tarz şeyler, özellikle vurgulanmış kelimeler gibi gelmedi. bu tip sizi yaralamış olan sözleri, gayet sakin sakin izledim filmde. insanların yorumlarını okuyana kadar da bu kelimelerin birilerini yaralayabileceği aklıma bile gelmezdi.

    söylenmiş lafları ve yapılmış hareketleri, o günün şartları altında değerlendirirseniz daha sağlıklı sonuçlar elde edebilirsiniz. atatürk, aslında şu an türkiye'nin tam da yapması gereken şeyi yapmış o dönemde: batı ile yakınlaşırken doğu elini güçlü tutarak batı'ya bir alternatifinin olduğunu her zaman hissettirmiş ve batı'nın türkiye'ye karşı daha dikkatli hareket etmesini sağlamış. eğer gösterilmeye çalışıldığını iddia ettiğiniz şekilde komunist olsaydı, komunizmi getirecek gücü pekala vardı arkasında.

    4-) bence atatürk ate idi. ya da belki de değildi. koyu dindardı. bir probleminiz mi var? önce "mustafa"nın bir insan olduğunu, hayatla ilgili kişisel tercihleri olabileceğinin farkına varın. sonra ben de size şunu söyleyeyim: cumhuriyet döneminde suudiler, muhammed'in mezarını yıkmak istiyorlar, ama buna kim karşı çıkıyor? evet atatürk. suudi arabistan'ı, onlara savaş açmakla tehdit ediyor. ama bu hareketi yapması, onu dindar yapmaz. içki içmesinin, onu ate yapmayacağı gibi... http://haber.gazetevatan.com/…&categoryid=4&wid=142

    5-) mussolini'nin ressamına resim yaptırınca diktatör olunuyor, bu kişinin (bir yabancının yani) atatürk hakkındaki kişisel yorumu aktarılınca, hakkında avrupa medyasında çıkmış bir haber gösterilince atatürk diktatör oluyor ve tüm bunlar atatürk'ün kişiliğine hakaret oluyor? anlamadım? başkalarının atatürk hakkındaki düşünceleri, atatürk'ü nasıl öyle bir "kişi" yapar? birisi bugün bana diktatör dese, müslüman ya da hıristiyan dese, türk dese ya da yunan dese, ben sadece "peki" derim, olduğumu ya da olmadığımı söylerim canım isterse. sizce atatürk için birileri tarafından bu yorumların yapılmasını ve bunların ekrana getirilmesini fazla kişisel algılamıyor musunuz?

    6-) "atatürkümüzü" demişsiniz. aradaki benzerliği açıklayın: televizyona çıkan bir ilahiyat profesörü der ki, "peygamberimiz hz. muhammed (s.a.v.) xyz(önemi yok) yapmıştır. dinimizce şu şu ve şu günahtır." ben cevaplıyorum! totaliter! totaliter! herkesi bir sayma, herkesi aynı noktaya getirme çabası ve farklı olanı dışlama çabası! hepsi hastalıklı söylemler... türkiye cumhuriyeti'ndeki her vatandaş, atatürkçü olmak zorunda değildir, atatürk'ü sevmek zorunda değildir. müslüman olmak zorunda değildir. hiçbir şey olmak zorunda değildir.

    7-) atatürk'ün diktatör olduğu iddiasında kesinlikle değilim ama güney amerika'dan ülkelerini çok çok ilerilere götüren, refah seviyesini artırıp onlara haklar ve özgürlükler veren çok kaliteli diktatörler çıkmıştır. yani, sizin ilkokulda şartlanmış olduğunuz "diktatörlük öcüdür" algısı, sadece bir yanılsamadır. cahillikten kırılan bir ülkeden çıkacak kaliteli bir diktatör, gücü elinde toplayıp pekala ülkesini çok ilerilere taşıyabilir.
    diktatörlük için orta doğu örnekleri vermişsiniz. ben mesela iran örneğini ele alıyorum. ahmedinecad bir diktatörse, ki bence değildir, çok kaliteli bir diktatördür. baksanıza! iran, kimsenin kafa tutamadığı abd'ye şu anda kafa tutan 4-5 ülkeden biri. gittikçe kuvvetleniyor ve sürekli büyüyor. küba, dünyanın bir numaralı doktor ihracatçısı mesela. oradaki yönetimin iran'dan daha dikteli olduğu kesin.

    8-) atatürk darbecidir. ben ima etmiyorum, direkt diyorum bunu. şöyle diyorum: eğer atatürk osmanlı devleti'ne darbe yapmasaydı, sevr ile belirtilmiş orta anadolu'nun kuzeyindeki topraklara sahip olacaktık ve osmanlı devleti varlığını o bölgede sürdürecekti. osmanlı devleti'ni yıkan, varlığını reddeden ingilizler ve itilaf devletleri değil, mustafa kemal önderliğindeki ilk meclistir. bu nasıl?

    9-) atatürk hastalanamaz mı? depresyona girme hakkı yok mu? 1930'dan sonra devrimlerin hızında çok ciddi bir düşüş olmuştur, bunun sebebi de gerekli olan devrimlerin zaten yapılmış olması ve geriye kalanların da gerçekleştirilebilmesi için sosyal altyapının hazırlanması ve geçmişteki devrimlerin geçen zamanla birlikte sindirilmesi gerekliliğidir.

    10-) bu filmin yapılma amacı sadece ve sadece, gerçek mustafa'nın halka tanıtılmasıdır. hatalarıyla (gaz lambasını açık bırakıp zehirlenmesi dışında hatasını ben göremedim hiç?) ve sevaplarıyla bir insan olduğu gerçeğini vurgulamaktır.

    saygılarımla,
    xxxxxxx xxxxx�
hesabın var mı? giriş yap