çatı kebap

• her ne kadar ukte veren kişi "sabanci'nin orda" demişse de, asıl çatı kebap, benim bildiğim, eğer hala kapanmadıysa tabii, zonguldak'tadır. ününü ta ankara'dan duymuş ve madenci eylemini "ulan zaten burda beşyüzbin kişi var, biz olmasak da olur" diyerek kırıp kendimizi çatı'ya atmıştık. pişman da olmamıştık.
• bir ülkede aynı isimli iki işletmenin olabileceği gerçeği ve uktecinin notunun da belirttiği üzere sabanci universitesinden mutlukent istikametine gider iken karşımıza çıkan kebapçıdır.
  kebapları yenilesi, garsonları konuşulası insanlardır. kebabı yer ama kazık yemezsiniz. iyi bir yerdir kısaca...
  
  not:aralık 2005 de 30 ytl ye üç kişi kebap yenilebilmektedir... çaylar da bedavadır..
• sabanci civarinda olanin spesyali kendisiyle ayni adi tasiyan "cati kebap"tir. olayi da elde ne varsa ondan bir iki parca koyup muhtesem bir lezzet soleni hazirlamaktir, 1 porsiyon cati epey doyurucu olmakla beraber ayilikta sinir yoktur, itinayla 1.5 yaptirabilirsiniz.
  
  ayrica mekan olarak nefret ettigim mekandir. neden derseniz^*, her gittigimde kendimi tutamayip hayvanca yedigim icin donus yolunda mide kramplari geciriyorum. irademi sifirladigi icin cok kilim kendilerine.
  
  not: kunefesi de guzel
• ortalama bir kebapcidir ama sabanci gunlerimizin onemli bir parcasidir. temizdir,sahibi ve garsonlari iyi insanlardir. yemekler mukemmel olmasa da pisman olmazsiniz. cati kebap yenebilir keza mantar ve patlican ezmesinden olusan guzel bir sosla sunar kebaplari.
• zonguldak merkez'de yıllardır işletilen kebapçı salonu.
• zonguldak’ın en işlek caddesi olan gazipaşa caddesi’nin hemen paralelindeki nizam caddesi’nde iki katlı bir binanın üst katında bulunan kebapçı. iki kişinin yan yana zor geçebileceği kadar dar bir merdivenden geçilerek ulaşılan mekan l şeklindedir. girişin hemen sağında bulunan kasanın arka kısmında bulunan minyatür halı deseninde yazan tarih doğruysa 1984 yılından beri hizmet vermektedir. kasada duran ince bıyıklı, saygılı bey de yıllardır “hoş geldiniz efenim”, “çek bir adana az acılı olsun” diyerek o ince güzel sesiyle insanların kulaklarının pasını silmektedir.
  
  menüsündeki en meşhur yemek soslu adana kebabıdır. öyle ki ezkaza başka bir şehirde soslu adana isterseniz zonguldak’tan mı geliyorsun sorusuna maruz kalmanıza sebep olur. bunun dışında yoğurtlu adanası da güzeldir. etler kebapçıyla aynı adı taşıyan ve sahibi aynı olan kasaptan gelir. her daim kalabalıktır. giriş kapısının yanındaki soğutma dolabının yanındaki taburelerde sıra beklemeden kebap yemek vaki olmaz. mekan iş hacmine kıyasla öyle küçüktür ki; genelde 4 kişilik olan masalarda şansınıza boş yer olursa garsonun size sorması ve masada oturanlardan rica etmesini müteakip alınan izinle kendinizi oturuyor bulursunuz. yoğunluğa rağmen servisi hızlı sayılır. salata ve çaylar müessesenin ikramıdır.
• uzun yıllar sonra aklıma düşen kebapçıdır. zonguldak'ta olanından bahsediyorum tabii ki...
  
  en güzel yıllarımızı en güzel zamanlarımızı hep orada geçirdik biz. en aşağı 6 kişi gider, her zaman dolu olduğundan kesin kasanın orda yerimizin ayarlanmasını bekler, sonra hayvan gibi yerdik.
  
  yoğurtlu bol soslu bol tereyağlı adanamızı söyler, yanına buz gibi makina kolasını (?) alır, salata olarakta bol sumaklı limonlu havuç ve soğanımızı söyler, bekleyişe geçerdik. tabaklar geldiğinde cozur cozur ederdi, tereyağı hala fokurdar olurdu içinde, şimdi adını vermeyeceğim sevgili garson kardeşim her seferinde bilerek tabakları yamuk bırakır, tecrübesiz genç arkadaşların tabakları elleriyle düzeltmesini beklerdi. işini bilmeyen çavuşlar tabağı tutup düzeltmeye çalıştığında elleri yanar bizim eşşolusu da kıs kıs gülerdi. (bunu okuyorsan ibnesin oğlum)
  
  çok küçükken ananem götürürdü bizi çatı'ya, biz büyüdük gitmeye devam ettik, şimdi biz yaşlandık yiğenlerimiz kardeşlerimiz gitmeye devam ediyorlar. ben yıllar boyu hep aynı hizmeti aynı kaliteyi aynı tadı yaşadım orada. şimdikiler bizim aldığımız hazzı alırlar mı ordan onu bilemem, hatta orası hala duruyor mu onu da bilmiyorum.
  
  hey gidinin çatı'sı, özledim ulan...
• ukteye uygun olarak, sol frame de gördüğümde aklıma düşen mekan olarak, ve zonguldak'takine gidip görmüşlüğüm olmamasına dayanarak bahsedeceğim, istanbul, orhanlı-tuzla civarında bulunan kebapçıdır.
  
  eğlenceli bir reklam serisi ile ( http://alkislarlayasiyorum.com/…edi-bankacilik-ussu ) vaktinde herkesin varlığını öğrendiği, ama yerini bilmediği yapı kredi bankacılık üssünün tam karşısında bulunur. bölgeye sabancı üniversitesinin gelmesi ile müşterileri artmış, öğlen bankacılara hizmet ettiği kadar akşam üniversite gençliğine de hizmet etmeye başlamıştır.
  vaktinde hiçbişey olmayan orhanlı mevkiinde kampüs dışında bir vaha gibi gelen kebapçıdır. yemekler, konum ve rekabet göz önüne alındığında beklenilene göre çok iyidir. hizmet süper, fiyatlar makuldur.. ziyarete gelmiş anneye, merak etmeyin çocuklar bize emanet aç bırakmayız derler, bir de çay ısmarlarlar... bazı akşamlar yemekhaneden çok öğrencinin karnını çok daha güzel doyurmuşlukları vardır... havalar güzelleşince arkadaki bahçede oturması keyiflidir, vadiler, tepeler yemyeşim manzarısı bile vardır...
  
  şimdi avm ler bile açılmış oralara diyorlar, vaktinde kampüs ile deniz kenarında tuzlanın merkezi arasında tek adresti, inşallah hala anılarımdaki gibidir...
• artık ikinci bi şubesi bulunan zonguldağın en meşhur kebapcısıdır.
  terminal sahil yolunda ki çatı cafe, artık tamamen kebapçı olmuştur.
• çatı cafeyi dönüştürmeleri ile bence çok güzel bir iş yapmışlar. çünkü bilen bilir zonguldak'taki kebapçılar genelde dar, havasız, eski moda yerlerdir. artık harika deniz manzaralı, ferah ve modern görünümlü bir mekanda da hizmet ediyor olmaları beni gerçekten mutlu etmiştir.