• biri yeğenim, ikisi kuzenim olan üç aklıevvelden inciler..

    zeynep (4.5)..

    annem kendisini uyutmaya çalışırken:

    -anneanne yaa, sen bana çok acı çektiriyorsun. hep uyutuyorsun beni! (ardından ağlamaya başladı.)

    serra (6)..

    halam kendisini okula götürüp, getirmekten şikayet ederken:

    -anne bak! en iyisi sen beni okuldan al, sen de yorulma ben de..

    yunus emre (4)..

    teyzem kendisini bahçeden eve sokmaya çalışırken:

    -anne bak! hep eve sokuyorsun, bunaltıyorsun beni!
  • meraklı kız çocuğu ile sonunda başbaşa kalınmıştır.bakalım neler olacak diye beklerken sorular başlar:
    -ablaaa sen süslenmeyi severmisiiin ?
    -eheuh eveet sen severmisin peki?
    -eveet bende çok seviyorum böyyle takıyoruum(küpe bilezik falan gösteriyor).birde pembe rengi çok seviyoruum hep giyiyoruum.peki sen neler yapmaktan hoşlanırsıın ?
    -.....(ben ne alaka nerden geçti şimdi hobilere diye düşünürken bendeki şaşkınlığı görüp devam eder)
    -ben en çok süslenmeyii ve ev işi yapmayı severiiiim.
    -.....(ben iptal ,kız yedi yaşında ev işi ne alaka )

    tabi sonra sordum ev işi de ne falan diye ama tatmin edici bir cevap vermedi küçük.anasına da gidemedim bu çocuğa ev işi mi yaptırıyon diye oda olmadı.veeee

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
  • canâ, yaş 6

    - anne, ben artık medeni bir insan gibi kendi odamın olmasını istiyorum.
    - peki kızım.
    - anne, medeni ne demek?
  • edirne karaağaçı geçip, sınırı görmek için yürürken gereksiz bir amaca gittiğimizi fark ettiğimizde sınırın nerde ve ne kadar kaldığını öğrenmek için bir çocuk çevrilir :

    -velet bu tarafta ne var.
    -hiiç, evleer.
    -peki bu tarafta ne var.
    -evleer.
    -la siktirin lan.
  • eleman *, uzun zamandır arkadaşının evine gitmek istemektedir. shirak sonunda bir cumartesi öğleden sonrasını orada geçirmesi için götürür arkadaşın evine, bırakır elemanı, ev sahibiyle biraz hoş beş sonrası shirak evi terk eder, bir süre sonra almaya gider. normal şartlar altında biraz daha kalmak için yalvarması beklenen sıpa, hafif gergin ve mutsuz olduğu her halinden belli, hemen gitmek istemektedir. ev sahibine ayıp olmayacak sınırı geçtikten hemen sonra kalkılır. arabada neler olduğu sorulur.

    - anne, aslında bana terbiyesizlik yapmadı hiç ama bu çocuğa bişey olmuş

    - ne gibi?

    - bozulmuş çocuk.

    - nasıl bozulur bir çocuk? ne olmuş?

    - bi kere gta oynadı. oynama, katil olursun büyüyünce dedim, ama yine de oynadı.

    - sonra?

    - sonra oyunda bi kadını arabaya aldı. bana "şimdi bunlar arabada ne yapacak sence" diye sordu. ben de " sohbet edecekler" dedim. diilmiş. "öpüşecekler?" dedim, diilmiş. "bilemedim, sen söyle" dedim. o da dedi ki, "bak kadına para verdim şimdi s...em" dedi.

    - amanın!

    - yaaa. amanın evet. ben de içimden amanın dedim, dışımdan bişey demedim, sonra da kadın arabadan inince kadına ateş etti, kafasını parçaladı, verdiği paraları geri aldı, "büyüyünce ben de yapacam böyle" dedi.

    - çok fena bi şey bu, çok üzüldüm arkadaşın için, çok kötü olmuş.

    - bence üzülme, bozulmuş artık o. hem arabanın içindelerken araba aşağı yukarı sallandı hep, o da çok güldü, ben de büyüyünce bundan yapacam dedi.

    - hmmm...

    - anne, s..mek ne demek?

    - (iç ses) hadi bakalım. (derin nefes)....

    kem küm, üstü kapalı açıklamalar vs.

    - ben de büyüyünce bundan yapmak istiyorum ama adını beğenmedim.

    - ???!!!!

    - anne, hani iksir (köpeği) veterinere gitti de orada bir kocası oldu ya (çiftleşti demek istiyor)?

    - eeee?

    - o zaman o araba sallanırken o adamla kadın iksirle kocası gibi yaptılar!

    - ???!!!

    sözün bittiği yer...
  • feribottan inerken 6 yaslarında bir erkek cocugu ile durduk yere gecen diyalog ise şöyledir:

    annesi tarafından montu giydirilmeye calışılan çocuk bir yandan pis pis sırıtırken bir yandan parmağıyla beni göstererek:

    çocuk:birazdan öpeceğim seni!
    (önce bir dumur anının ardından)
    anne-baba: hadi oglum. (mahcup gülümsemelerle cocugu götürmeye çalısırlar)
    ben: ne, ha, ahaha..büyü biraz daha sonra görüşelim.
  • olayın kahramanları: ben,arkadaşım ve arkadaşımın oğlu arda (kendisi 21 aylık henüz 2 yaşında bile olmamasına rağmen dili oldukça çözülmüş durumda.)

    arda'nın babası koyu fenerli annesi ve ben de koyu galatasaraylıyız. biz galatasaraylı yapmaya çalışıyoruz, babası fenerli;

    ben hırslı bir şekilde soruyorum: arda en büyük kim???
    arda: harakürk*
    biz:!!!?@*

    ufacık çocuk bize ders verdi ii mi!!
  • 3,5 yaşındaki naz'la alışverişe gidilmiş,dogal olarak toygaras'a (bkz: toys r us) uğranmıştır.

    -bak nazcım sadece bir tek oyuncak alıcaz,ona göre seç,tamam mı?
    -peki peki anladım

    zor geçen bir yarım saatin sonrasında

    naz:sana bişi söyliyim mi?hayalet vaaaarrrrr...
    ben:nerde var
    naz:ben biliyooommm vaaaarrrrrr
    ben:ben de biliyorum da,nerde gördün sen?
    naz:ben hem hayalet gördüm,hem de cadıııı.
    ben:nazcım,onlar sadece televizyonda olur,korkmana gerek yok onlardan
    naz:biliyooommm,kokmuyom zaten,palyanço da var
    ben:evet o da televizyonda var
    na:hayıırrrr beeee arkanda duruyo kocaman palyançooooo

    arkama dönmemle 2 metre boyunda salak palyaço ile çarpışılmış,yere yuvarlanılmış,korkudan ödüm patlamış,3,5 yaşındaki velet gülmekten yerlere düşmüştür.
  • trende istasyon isimlerini tek tek okuyan 6-7 yaşlarındaki veledin annesine soruları;

    -anne güzelyalı güzel mi?
    -..eskiden öyleymiş heralde..
    -peki küçükyalı küçük mü?
    -ne bileyim oğlum ya sus biraz..
    -tamam bu son. peki maltepe mal mı?
    -..
  • bir drama etkinliği,

    8 yaş ile girilen bir diyalog

    çünkü ile zincirleme bir dizi yapılması gerekmektedir. çocuklardan birisi ile örnek çalışma yapılır.

    bugün okula geç kaldım çünkü servisi kaçırdım

    (devamında çocuktan istediğim, cümlenin ikinci kısmının çünküsü) servisi kaçırdım çünkü uyanamadım.
    uyanamadım çünkü geç yattım
    geç yattım çünkü sevdiğim filmi izledim
    .
    .
    .

    ta ki iki kişiden biri cümle kuramaz hale gelir ve oyun biter.

    öğretmen: bu şekilde en çok çünkü'lü cümle ben kurarım diyen var mı? (çılgınlar gibi parmak kadıran çocuklardan iki kişi kaldırılır)

    selçuk: öğretmenim, burak diyecekmiş ki, (kızarır bozarır): "öğretmenim seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin"(kızarır bozarır sırıtır. birbirlerine karşı cümle kurmak için çıktıklarının daha farkına varmış değiller)

    öğretmen: şimdi çünkü atışmasında burak ve selçuk'u izliyoruz çocuklar.

    burak: amaaaa öğretmenim, ben sizinle yarışacaktım. ona göre cümle buldum.

    öğretmen: ne farkeder, selçuk'a söyle o cümleyi.

    burak: söyleyemem.

    öğretmen: neden?

    burak: selçuk'a, "seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin" mi diyeyim öğretmenim.

    öğretmen: o zaman şöyle de, selçuk'u çok seviyorum çünkü çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir çocuk ya da çok akıllı diyebilirsin.

    burak: şakacıktan mı?

    öğretmen: neden şaka olsun, gerçekten.

    burak: söylüyorum o zaman: ben selçuk'u hiç sevmiyorum çünkü birinci sınıftayken defterimi çöpe attı.
    selçuk: defterini çöpe attım çünkü o da bana salak dedi
    burak: salak dedim çünkü...
hesabın var mı? giriş yap