• şu sıralar dolce & gabbana light blue reklamında sıkça izlediğimiz (ben her çıktığında izliyorum mesela) seksi mankenlerden erkek olanı.
    dolce & gabbana man olarak anılmaktadır.

    kadın olanı için (bkz: marija vujovic)
  • gerçek olamayacak kadar kusursuz.
  • david

    baktıkça tanımlayamadığım bir ağlama hissinin beni sardığı olağanüstü erkek -erkek kelimesinin altını çiziyorum. adamdan resmen canlılık ve erkeksilik fışkırıyor, ki zaten uluslararası arenada şu sıfatları layık görüyorlar kendisine: "an image of supreme health, vitality and male beauty and also a particular view of masculinity, one that implies strength, vigour and potency." yasaklara karşı olmasam, bu kadar güzel olmak yasaklanmalı diyeceğim... ortaokul günlerime geri döndürdü beni; oturup saatlerce david, david diye sayıklayarak hayaller kurmak istiyorum sözlük. sarar'ın mankenliğini yapmak için buraya geleceği dönemde sarar'da bir işe girsem de bir bahaneyle şöyle yakından bir görebilsem diye düşünüyorum. gittiğim her yerde karşıma çıkan billboardlardan bana mavi mavi bakmasıyla bir gün ölümüme sebep olacak haberi yok (yani tam ışıkların karşı tarafına konur mu bu kadar tehlikeli bir görüntü? kaç kere gelen arabaların altında kalıyordum kafam havada karşıya geçmeye çalışırken... tövbe tövbe yaa..)

    bu zamane şaheseri erkek güzeli hakkında biraz bilgi vermeye borçlu hissediyorum kendimi. kendisi 1980 doğumlu. vaftiz adı james. boyu 1.86 m. doğma büyüme essex'li, anne tarafından yarı iskoç bir ingiliz (yazarın notu: koyu saç-mavi göz-erkeksi görünüş combosunun kaynağı belli oldu. ¡viva escocia!) fena halde akdeniz erkeği tipi çizdiğinden, insanlar o süper ingiliz aksanını duyunca şaşırıyorlarmış (sanki daha fazla şeye ihtiyacı varmış gibi bir de aksan... bayılacağım galiba!). kendisi de bu durumu şöyle anlatıyor: "people are always surprised when i speak. they can't believe i am a born-and-bred essex boy. everyone asks me if there is mediterranean in my blood, but my mum's ancestors are scottish and my dad is from east london."

    görüntüyle kanıtlayacak olursak:
    http://www.youtube.com/watch?v=py9orlu3cjy

    -röportajın başında muhabir kızın nefesinin kesildiğini fark ettiniz mi? zavallıcık. beyefendinin karşılık olarak attığı gülümseme ile kızcağızın oraya yığılmamasına şaşırdım açıkçası. "mötring"*** ve style üzerine bir dergide yazıyormuş, onu anlatıyor. en çok six pack'i olan erkekleri kıskandığını, çok çalışmasına rağmen six pack yapmak için kendini adamak gerektiğini ve ayrıca, dünyanın birçok yerini gezdiğini ve en çok beğendiği yerin positano olduğunu da söylüyor.

    david, pazarlama okumuş. üniversitedeyken kankasıyla televizyonda bir modellik yarışmasının reklamını görmüşler, kankası "buna katılmalısın" demiş ve gizlice david'in fotoğrafını yollamış*. sonra, kazandın diyerek aramışlar david'i, londra'da select model management diye bir ajans kendisini kapmış ve böylece 2001 yılında modelliğe başlamış. kendisi o zamanlar arabalarla ilgili bir iş yapıyormuş, bilgisayar, kriket ve rugby ile ilgileniyormuş, moda dünyası hiç aklında yokmuş...

    david'in sektöre dahil olduğu dönemde moda dünyasında cılız, soluk benizli erkekler tercih ediliyormuş ve birçok yer david'i "fazla yakışıklı" olduğunu yüzüne yüzüne söyleyerek geri çevirmiş (tanrım!). kendisi konuyla ilgili şöyle diyor: “i was laughed off for the first couple of years, i was told i was too good-looking. it was all androgynous, skinny, [they] resembled women more than guys." ayrıca o günleri hatırlayınca olayın modellerde değil kıyafetlerde olduğunu, o kıyafetlerin de modacılar dışında kimsenin ilgisini çekmediğini düşünüyor: “it was the suits that mattered, not the models, which i don’t think appealed to anyone. it might have appealed to the fashion industry a little bit, but to joe public, i don’t think they could get what fashion was talking about.”

    ayrıca sıfır beden tabir edilen hastalıklı derecede zayıf mankenlere üzüldüğünü ve -müjdeler olsun efenim!- aşırı zayıf kadın tipini de beğenmediğini duyuruyor: "i don't like a very, very skinny girl. i find it quite off-putting and a little bit upsetting as they can't be that healthy. i like my women to be womanly." (canım biz de senin manly oluşuna hastayık ailecek!)

    david'in asıl üne kavuşması, 2008 yılında dolce & gabbana'nın, kendisinin en masum insanı bile yoldan çıkarma kapasitesine haiz muhtelif pozlarından oluşan "david calendar"ı yayınlaması ile oldu -ki bu aynı zamanda dolce & gabbana'nın yayınladığı ilk takvimdi. beyaz sliplerin yeniden moda olmasını sağlayan bu pozlardan bir tanesi -öhömm, 50 ft square boyutunda bir tanesi- times square'in orta yerine yerleştirilince, herkes bir anda david'den haberdar oldu. buyurun siz de olun:
    http://i.imgur.com/kw8bybn.jpg

    bu poz o kadar meşhur olunca ailesiyle konuşmaya utanmış bizim çekingen ingiliz gencimiz. tabi arkadaşlarının da makarası olmuş: "when the attention started to build and the ad was everywhere, my friends would text me saying, 'david, are you sure your pictures big enough?'" bir köşe yazarı da kendisinin bu fotoğraflarla ilgili söylediklerini şöyle yazmış: "he also told me how he felt about the times square billboards in his very shy manner, “why would anybody want to look at my body?” and when i asked him if he had a hard time being pretty, he simply replied, “pretty? how can a man be pretty? flowers and women are pretty. men are not”."

    light blue ad

    yine aynı dönemde çekilen ve takvimden bazı pozları da içeren reklam filmi de şu adreste izlenebilir: http://www.youtube.com/watch?v=ewdinuzzzbs

    bundan sonra bir de o meşhuuuuur, görenlerin salyalarını akıtan light blue reklamı çekilince, david'i tutabilene aşk olsun. capri adasında çekilen reklam filminde, david beyaz bir sliple arz-ı endam eylerken, beyaz gömlekli güzel bir hatun da şişme botun diğer ucunu işgal ediyor. ve reklam david'in ablayı yiyiş kareleri ile bitiyor. buyurun buradan yakın: http://www.youtube.com/watch?v=ownbvadleyq

    kendisi çekimler hakkında şöyle konuşuyor: "mario* said, "you need to kiss her, stop being so english and just get on with it!" so i did. the model with me was lovely and we got on really well. i lost count of the number of times we had to kiss. it wasn't too shabby."

    http://www.youtube.com/watch?v=updfbjnzqxk

    -bu videoda da aslında utangaç olduğunu, dolce&gabbana reklamında "italyan stili" havasını yansıttığını ama kendisinin gerçekte hiç de öyle olmadığını anlatıyor, zoolander filminin modellik dünyasını yansıtıp yansıtmadığından bahsediyor*. muhabirin (tahminimce) "şarkı söyleyebilir misin?" sorusuna da "herkes şarkı söyleyebilir ama sen benim şarkı söylediğimi duymak ister miydin? ben kendimi şarkı söylerken dinlemek istemezdim." deyiveriyor.

    pek yakın zamanda -3 mayıs 2010'da- oxford universitesi'nde bir söyleşiye katılmış, gelecekte erkek kıyafet tasarımı işine girmek isteğinden bahsetmiş ve erkeklerin giyinememe durumları ile ilgili şunları söylemiş:

    "men are still quite scared of the connotations of looking gay, even in 2010. but dressing well can be incredibly easy. you don't have to buy a suit from the most expensive labels - you can pick one up from the high street and for an extra £20 or £30 you could have it tailored to fit you perfectly - and nothing really looks better than a tailored suit. and because we're limited to jeans, t-shirts and suits, it's important to be confident with accessories to look good and be different - it doesn't have to be difficult."

    hayranlardan gelen soruları cevapladığı bir video:

    http://www.youtube.com/watch?v=nllawivdirq&nr=1

    -kendisini 10 kelimede anlatması istendiğinde ilk söylediği "grumpy - huysuz" oluyor. insan böyle bir tipe sahip birinin kendini beğenmiş, sürekli "ben, ben, ben şöyleyim, ben böyleyim" diyen biri olmasını bekliyor ama david kendisinden bahsederken utanıyor sanki, ki doğru dürüst bahsetmiyor da zaten. daha sonra tatilde ne yaptığı sorusuna "i'm rubbish on vacations. i'm the worst person to go on a holiday with. - tatillerde berbatım. birlikte tatile gidilecek en kötü kişiyim" diye cevap veriyor. videonun sonunda çakal muhabir bağyan, tam soyunurken kıstırıyor david'i - "sickly good"!

    bir dişinin kendisi hakkında yazdığı bir yoruma rast geldim ki, ancak bu kadar isabetli olur diyerekten buraya ekliyor ve zat-ı şahanenin seçim yapmakta epey zorlandığım bilumum resimleriyle sizleri baş başa bırakırken, veda ederek huzurlarınızdan ayrılıyorum sevgili okuyucular: "i have never seen any male be able to wear any piece/type of clothing, whether it be an italian suit, some rugged jeans (yum), a swimsuit, some hotass briefs (puurrrr), even just a smile or a serious "come fuck me" (oh yeah) look, and manage to still look so incredibly breathtakingly sexy and gorgeous and manly. it's ridiculous! it's impossible for him not to look mouthwatering. oh.... and he has the sexy accent to boot! like he needs it. lord have mercy. god broke the mold with that specimen."

    http://i.imgur.com/fssnxp8.jpg
    http://i.imgur.com/91enk0c.jpg
    http://i.imgur.com/t5vtddt.jpg
    http://i.imgur.com/oowxtdr.jpg
    http://i.imgur.com/72v8bfc.jpg
    http://i.imgur.com/txhgfvh.jpg
    http://i.imgur.com/a2m5e1h.jpg
    http://i.imgur.com/idmtqg1.jpg
    http://i.imgur.com/7naxszg.jpg
    http://i.imgur.com/mjibepz.jpg
    http://i.imgur.com/sbcwzac.jpg
    http://i.imgur.com/c3oovii.jpg
    http://i.imgur.com/n1oxcg0.jpg
    http://i.imgur.com/sltsih5.jpg
    http://i.imgur.com/nrhibiu.jpg

    edit: capsler kurbağa olmuştu, yeniledik. dursun bi köşede.
  • bu adam beyaz donuyla karizma yapabilmiş olmasından ötürü takdiri hakediyor bence, misal beni beyaz donla insan içine sal, görenlerin ömür boyunca hatırlayıp taşak unsuru yapabileceği kalitede malzeme sunarım ama bu adam gitsin aynı koşullarda sarışın hatunla iş pişirsin, ah ulan adaletsiz dünya.

    söz konusu video;
    http://www.youtube.com/watch?v=zlrujy4d5bc
  • bakın çocuklar, eğer gün gelir de şu amını yurdunu siktiğim yerinden siktir olup gidersem sebebi aha şu tişörtten

    (http://2.bp.blogspot.com/…us/s1600/david gandy3.jpg)

    ve

    aha şu fotoğraftaki kahverengi ceketten;

    (http://luxe7mag.files.wordpress.com/…davidgandy.png)

    ülkenin hiç bir yerinde bulamadığım için. siktir olup italyaya gidicem amınakoyim.
  • cinsiyet farketmeksizin görüldüğü an okkalı bir 'oha' dedirtecek bir abimiz. hani bir insan yakışıklı olur, bazıları sempatik olur, bazıları da karizma olur. hepsi bu adamda toplanmış, coşmuş paçalarından akıyor. bunlar nedir amk yaaa;

    http://www2.pictures.zimbio.com/…s hucv3ydpldpl.jpg
    http://www.e-radio.gr/…sitory/2009/david-gandy1.jpg

    azcık insan ol insan! allahtan bizim de kendi çapımızda elimiz yüzümüz düzgün sayılır. ama sen insan değilsin olum.
  • her heteroseksüel kadının görünce iç geçireceği şüphe götürmeyen, allah'ın özenerek yarattığı cinsten bir erkek.
    buram buram seksi bişey.
  • sadece her heteroseksüel kadının değil, her heteroseksüel erkeğin bile iç geçireceği modeldir.

    daha bu gün keşfettim, şu wicked gamein klibinde oynaya hatunun (helena christensen) videolarına bakarken youtubeda. hatta şu videoyu buldum:
    helena christensen and david gandy - away we stay

    arkadaş, insan diyor ki: şu adamın 10 da 1 i kadarı bende olaydı ne olurdu ey tanrım.

    hani o adamınki kadar vücut istemezdim. ama dediğim gibi işte 10 da 1 i.

    helena christensen de 200 yaşına gelse hala kütür kütür.
  • emily didonato ile çocuk yapsalar ortaya çıkacak canlı artık bir homo sapiens olmayacaktır.
hesabın var mı? giriş yap