• cannes'da belirli bir bakış filminde gösterildi film, türkiye'de de ilk defa 25. adana film festivali'ne geldi, 'uzun bir günden geceye yolculuk' ismiyle. şahsımca festivalin en heyecan verici yapımıydı. henüz 89'lu olan çinli yönetmenin (gan bi) bu ikinci uzun metraj yapımı, her şeyden önce 'daha evvel deneyimlenmemiş'i sunan bir filmdi. filmin son 1 saati 3d gözlük takarak izleniyor, karakter karanlık ve dar koridorlardan sokaklardan geçerken, plan sekans çekilmiş bu bölüm tam anlamıyla yaşanıyor, hissediliyor.

    konu olarak da anılar-hayaller-rüyalar-filmler arasında bir ilişki inceliyor film. yani anıları arasında bulmaya çalıştığı bir kadını arıyor gibi asıl herif ama aslında kendi belleğini, hayallerini arıyor ve sinemanın da hayaller-anılar arasındaki bağına dair söz söylemiş oluyor. film içinde film olarak da düşünebileceğimiz yapım, aynı zamanda 'yaz' ve 'en uzun gece' bölümlerinde insan ömrünün de bir alegorisine dönüşüyor. öyküsünü net bir şekilde anlatmaktan kaçıyor, hatta kafa karıştırıyor-dürtüyor, yer yer kara filme yaklaşıp gizemlileşiyor ama sabrederseniz son bölümde tüm gördüklerinizin meyvesini topluyorsunuz.

    öykünün hem önemsizleştiği hem de çatallandığı bir eser bu. öyle de acayip bir yapım. hem ilk entry'sini girem hem de "geçen az övdüydüm, biraz daha övem" dedim
  • bu kadar muhteşem bir görüntü yönetmenliğinin bu kadar boktan bir yönetmenlikle aynı filmde buluştuğu tek eser olabilir. izlesen bi dert izlemesen bi dert.
  • (bkz: neden tarkovski olamıyorum)

    (bkz: stalker)

    (bkz: solaris)

    ekleme: ikinci izlemeden sonra fikrim tamamen degisti, ozgun ve son derece iyi bir film.
hesabın var mı? giriş yap