• 2006 yapımı bir alman filmi..

    yönetmeni gregor schnitzler..

    imdb puanı 6.5..

    *
  • çok basit ve bütçesi epey düşük görünen alman yapımı gençlik filmi..

    ama hani şu; "türkiye'nin gelişmesini istemiyorlar"cılar var ya, hani nükleer santralleri türkiye'nin kalkınmasını sağlayacak fikir sananlar..

    hah..! işte onlara çok güzel kapak olacak bir film bu..
    izleyin izletin..

    ------------------------------------------
    (bkz: akkuyu nükleer enerji santrali)
    (bkz: iğneada nükleer santrali)
    (bkz: sinop nükleer santrali)

    ----
    ek: memleket dahilinde filmin ismi "felaket bulutu" olarak türkçeleştirilmiş..
  • almanca : bulut
  • çok güzel olan film..

    tıpkı diğer alman filmleri gibi.

    (bkz: die fetten jahre sind vorbei)

    (bkz: das experiment)

    uzun uzun açıklamaları ve anlamları hak eden bir film, die wolke. hannah ve elmar... nükleer santral destekçilerine gelsin her bir saniyesi. uli' nin ölümü. hannah' nın güzelim yüzü, dazlak kafası.

    elmar' ın hannah' ya olan aşkı..

    izleyin, sonuna dek.
  • --- spoiler ---

    almanya'da meydana gelen bir nükleer patlama sonrası yaşananları anlatan film. hannah ve elmar karakterlerinin yaşadıkları üzerinden şekilleniyor. hannah ve elmar aynı sınıfta okuyan lise öğrencileri. birbirlerinden hoşlanıyorlar. bi' gün dersteyken tuvalete gitmek için izin isterler, akabinde tiyatro odasında öpüşürken alarm çalmaya başlar ve olaylar gelişir. izlemeye değer bi' film. özellikle herkes trenlere binip uzaklaşma derdindeyken, hannah'ın istasyonun merdivenlerinden yukarı çıkıp kendini radyasyon dolu yağmura bıraktığı sahne güzeldi.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    tam bir felaket senaryosu, trajedi üzerine trajedi filmi. başroldeki güzel kız hannah'ın okuldaki yakışıklı zengin çocuğu elmar ile başlayan romantik flört sahnelerinden sonra herşeyin başaşağı gitti, insanların başına gelebilecek en kötü olayların geldiği ve bir nükleer reaktör felaketi üzerinden kurgulanmış son dönem izlediğim en iç karartıcı filmlerden biri.

    ufak kardeşinin pat diye öldüğü kaza sonrası, "yeter" deyip filmi bırakacaktım. ama merak işte... sonra o şirin kızın saçlarının dökülmeye başladığı o halleri, hah tamam şimdi bırakıyorum artık dedim. ama ı-ıh... ve elmar'ın vücunda çıkan yaralar.
    --- spoiler ---

    hani arabesk filmi vardı ya, şener şen ile müjde ar'ın unutulmaz ertem eğilmez filmi. işte onun komedi olmayanı kıvamında; "yok artık, daha kötü ne gelebilir ki başlarına" diye sırf içinizi daha da karartarak izlemeye devam ediyorsunuz bir süre sonra.

    bu arada ben hala karşı değilim nükleere; güvenli bir şekilde yapılabileceğine de kesinlikle inanıyorum eğitimli bir kadro ile ve nükleer santrallerin en verimli enerji kaynaklarından biri olması bir yana, bu devirde ülkemizde de olması gereken, çok geç kalınmış bir teknoloji olarak görüyorum sektördeki biri olarak ama filmden konuşacak olursak, nükleer karşıtlığı için yapılmış en başarılı propagandalardan biri diyebilirim. onlarca kitap, yüzlerce bildirinin yapamayacağı etkiyi bir film ile başarmışlar, izleyen senelerce unutmaz.
hesabın var mı? giriş yap