28 entry daha
  • yanlış =>
    kısa boylu ve şişman insanları, özellikle bu tipteki türk kızlarını gömerken kullanılan klişe: "bunlar çocukluktan itibaren spor yapmadıkları ve kötü beslendikleri için böyleler"

    aslında olan =>
    çocukluktan itibaren spor yapma alışkanlığı edinmek genlerinde atletik yapı, hareketlilik, spora yatkınlık olan çocuklar için kolay olmakla birlikte aksi durumda zordur. bir çocuğun yeteneği, ilgisi, yatkınlığı olmadığı alandan zevk alması; zevk almadığı alanda mutlu olması, mutlu olmadığı yerde dikiş tutturması mümkün değildir (ha bunu ite kaka mümkün kılmaya galiba çocuk gelişimi uzmanlığı falan diyorlar. güzellik uzmanlığı gibi bir şey. zorla güzellik...)

    konu dışı örnek verirsek mesela hareketli, zıpır, kıpır kıpır, sportif tipli bir çocuk biraz sakinleşsin, normalleşsin diye psikoloğa götürülür, sonra psikoloğun tavsiyesi üzerine çocuklara yönelik resim atölyesine götürülür. doğuştan sabırlı ve yetenekli çocuklar disiplinli bir şekilde çalışırken bu ufaklık kısa sürede cozutur, atölyedeki uzman eğitmenler bile durumu kontrol altına alamayınca diğer çocukların selameti açısından bu cozutuğu çalışma grubundan çıkarırlar.

    konuya dönerek örnek verirsek mesela hantal, sakin, kısa boylu, normal kiloda veya şişmanca tipli bir çocuk biraz hareketlensin, zayıflasın, boy atsın diye doktora, diyetisyene, sonra da baskete, yüzmeye, baleye, hiç olmadı halk oyunlarına falan götürülür. doğuştan hareketli, yetenekli, esnek, güçlü, dayanıklı çocuklar zevkle ve çoşkuyla çabalarken bu ufaklık kısa sürede bayar, kendi baymasa dirense bile sistem tarafından gizli ya da aleni şekilde dışlanır. bunu hissetmemesi için süzme mal veya ortam şebeği olması gerekir.

    çünkü aslında çocuk spor yaptığı için şekillenmez, doğuştan şekilli olduğu için spor yapabilir ve spor yaptıkça daha da şekillenir. şekillendikçe, geliştikçe daha da şevkle spor yapar. balık baştan kokar yani. elleri uygun olmayan hentbola alınmaz; boyu- bacağı küt kızlar voleybola alınmaz; uzun veya hiç değilse kıvrak olmayanlar basketbolda kabul görmez; koşamayan, atamayan, tutamayan futbolda yapamaz; gözle takip, isabet, kıvraklık yeteneği olmayan tenisi sevemez; dörtgözler özel spor gözlüğü olmadan toplu sporlara alınmaz; zarif, esnek olmayan balede anca para ve zaman kaybeder; boy ortalamasının altında kalan halk oyunlarına bile seçilemez . ha bütün bunlar başından geçmeyen de bu anlattıklarımı asla anlayamaz, bik bik bik aksini savunur.

    kötü beslenme mevzusuna girmeye bile gerek yok zaten. çalışan insanların evinde makarna, börek çörek ve hazır yemek desteği olmadan sağlıklı, doğru düzgün beslenebilmek antalya'da kar yağması gibi bir şey. hal böyleyen aynı dandiklikte beslenen iki ailenin çocuklarından genetiği meyilli olan şişmanlar, olmayan çiroz gibi kalır. her allah'ın günü hamur kızartma kokusundan bize baygınlık geçirten komşularımızın çocukları üflesen uçacak kadar zayıf. kokudan ben şiştim o ayrı!

    not: karın doyurmak için değil zevk olsun diye yemek yiyerek şişmanlamış; eğlenceyi veya melankoliyi şişe dibinde aradığı için göbek yapmış tipler mevzu dışıdır. konuyu saptırarak söylediklerimi çürütmeye çalışacak olanlar için önceden söyleyeyim dedim.
  • arkadaş ve eş seçiminde doğru bilinen yanlışlar:

    doğru bilinen => iyi, efendi, zeki, çalışkan, eğitimli, kariyerli, yardımsever ve dürüst insandan iyi arkadaş / eş olur.

    aslında olan => bu kişi "sana" iyilik, mutluluk, huzur verecek, yardım gerektiğinde seve seve yardım edecek diye bir kaide yoktur.

    çalışkan insan perde arkasında takıntılı, hırslı ve kıskanç olabilir.
    eğitim cehaleti alabilir, eşeklik baki kalabilir.
    yüksek kariyerli insan eğer basamakları şans eseri tırmandıysa kibirli ve aşırı rahat; zar zor ya da geç tırmandıysa intikamcı, sıkıntılı, kompleksli biri olabilir.
    zeki insan kurnazca seni ezebilir, hissettirmeden kullanabilir.
    efendi insan sadece "çevremdekiler beni iyi bilsin" kaygısıyla öyle takılıyor olabilir, bencilin teki çıkabilir.
    yardımsever insan sadece piremslik ya da piremseslik egosunu tatmin etmek için, "bkz ben elimden geleni yapıyorum" demek için öyle takılıyor olabilir, aslında empati yoksunu çıkabilir, seve seve değil istemeye istemeye yardım edebilir, ettiği yardımdan hayır gelmeyebilir.
    saygılı insan sana da saygılı davranır ama adamdan saymıyor olabilir.

    özetle önemli olan => iyi geçinebileceğin insan(lar)a denk gelmektir. kısssmet.
178 entry daha
hesabın var mı? giriş yap