• bir richard brautigan kitabi.
  • richard brautiganın willard ve onun bowling kupaları kadar kopuk-eğlendirici-düşündürücü öyküsü...

    silahına koyacak kurşunu olmayan ve sık sık babylon hakkında hayallere dalan bir özel dedektif,
    yıllardan sonra kendisine sunulan bir iş teklifi,
    sürekli bira tüketen ve asla işemeyen gizemli bir kadın,
    ve morgda karışan işler...

    kafanıza kaza ile bir baseball topu yerseniz nereye gidersiniz ? elbette babylon'a...ben de öyle yaptım.
  • kitapci raflarina sirtini donen ilgili richard brautigan metninin 6 45 yayincilik beat kusagi dizisinin sekizinci kitabi olmasi gercegi ile yuzlesmek her 6 45 okurunun boynunun borcudur.
  • turkiye'de basilan en son richard brautigan' kitabi. richard brautigan'in en buyuk eser olmasa da en guzel eserlerinden biridir. ayrica bu kitap dolayli yoldan hayatimi alt ust etmeyi basarmistir.

    (giris niteliginde)
    -nasil bir kitap bu, begendin mi?
    -evet, cok sevdim

    (sonraki karsilasma, bir hafta sonra)
    -kitabi ben de begendim

    olaylar gelisir
  • bu sabah tabletimde rastgele kitap seçerken hakkında hiçbirşey bilmeden okumaya başladığım beni şaşırtan kitap . ilk sayfalardan merak ettiren ve akşam olsa da eve giderken yolda okusam diye düşündüren bu tip kitapları seviyorum .
  • çok eğlenceli bir kitap. deli dolu bir hikaye anlatımına sahip ve kitabın her tarafı kara mizah dolu.

    okuyunuz efendim.
  • richard brautigan'ın parodilerde örülü dedektiflik romanı.

    insanın yaşadığı dünya kaç tanedir?
    bay card'a göre fiziksel olarak içinde bulunduğu ve para gibi materyalist kavgalarla baş etmek zorunda kalınan, savaşlarla örülü, annesinin bile kendisi 4 yaşında olmasına rağmen elindeki topu yola kaçırdığı için babasının trafik kazasında ölmesinin sebebi olarak oğlunu suçladığı, hayalleri haricinde kendisini hayata bağlayacak hiçbir şeyi kalmamış bir adamın olmak zorunda olduğu bir dünya var.

    öte yandan her şeyin hayalinde olmasını istediği gibi olduğu, adını bile kendisinin seçtiği, herkesin fiziksel dünyanın aksine kendisine saygı duyduğu, onu gönülden seven bir sevgilisinin olduğu, hayalinde olmak istediği mesleğe kavuştuğu, gerçek dünyanın aksine başarısızlık diye bir durumun asla yaşanmadığı, insanlığı kurtarabildiği ve mutluluğu bulduğu “babil” evreni diye bir dünyası da var bay card'ın.

    bedenini doyurmak ve başını sokabileceği bir yer bulabilmek için bu dünyada var olmaya çalışırken öte taraftan zihnindeki “babil” ile diğer dünyada mutluluğa kavuşmaya çalışıyor ana karakterimiz. aslında buradaki metaforlar “beat kuşağı”nın ideallerini de yansıtmakta. onlar da dünyanın fiziksel olarak çalışma ve var olmak için zorunlu bir yer olduğunu kabul etseler de çeşitli otlarla kafalarını dumanlandırarak kendi hayal alemlerine yolculuk yapmanın yollarını arayan bir kuşaktı. yazarın da onlardan biri olarak bu ideali bu kitapta yansıttığını söyleyebiliriz.

    bu arada hayal ve gerçek dünyanın nerede ayrıldığı da kolay kolay hissedilmiyor kitapta. örneğin altı birayı içip tuvalete gitme ihtiyacı hissetmeyen ve bu kadın tarafından öldürülen ama sonrasında yine bu öldürülen kadını başkalarına morgdan kaçırmaları için talimat veren zengin kadının fantastik tarafını algılamakta zorlanıyoruz.

    mizahi olarak ise insanı eğlendiren bir tarafı var. özellikle dizi modundaki dedektiflik hikayelerini hayal ederken keyifleniyor insan. insanların lakaplarının isimlerinin önüne geçmesi de hayal evrenine yaklaştırıyor bizi: sırıtık, tahta bacak, bay ense...

    yazarın okuduğum ilk kitabıydı.
    diğer kitaplarını da okumalı.
  • bolca beat ezgisi barındıran bir richard brautigan kitabı. beat altkültürünü yaratan dönem şartları ve bu şartlardan kaçmak için yaratılan alternatif 'babil' kitapta iyi işlenmiş. benzer kaçışları richie'nin yanısıra burroughs, ginsberg ve kerouac'ın metinlerinde de görebiliyoruz. aralarındaki fark ise bu kaçışın tonu. richie bunu kara-mizah ve parodiyle yaparken burroughs maddelerle yapar mesela. yöntem farklı olsa da hepsinin bir babil'i var.
hesabın var mı? giriş yap