• sokullu mehmet paşa'nın köyünün hemen yakınlarındadır.
    paşa oralarda mehmet paşa sokuloviç diye anılır.

    köprü bosna hersek içerisinde yer alan sırp cumhuriyetinin sınırları içinde yer alır.
    hatta köprünün hemen yanı başında yükselen sırp bayrakları biraz hüzün biraz burukluk bırakır.

    saraybosna'dan bir kaç saatlik bir yolculukla, bitmek tükenmek bilmeyen tünellerden geçerek varırsınız.
    yolu çevreleyen ormanlar, yeşil doğa, arabanıza dolan çiçek ve ağaç kokusu...

    ah, bosna'nın güzelim köprüleri, unutturabilir mi insanın insana zulmunü?

    (bkz: mostar köprüsü)
  • 1577'de sokullu mehmet paşa'nın isteği ile yapılmış bir mimar sinan eseridir. onbir gözlü bir köprüdür.

    ve de ivo andric'in aynı isimli ödüllü bir romanıdır.
  • bir köprü hangi sırları saklayabilir?biri için özgürlük olan bir köprü başka biri için nasıl esaret demektir?

    drina köprüsü 300 yılı aşkın zamana meydan okuyup, osmanlisi, avusturyalisi, muslumani, yahudisi, urumu, hristiyani kapiyasinda misafir etmiş, kah ağlamış kah gülmüş, beyaz rengi solmuş, kimi zaman da kararmış, yaşananların dilsiz tanığı.
    hiç bitmesin istedim.ve bittigi anki kederimin tarifi yok.

    ıvo andric yaşasaydı soracaktim: glasincenkoya ne oldu?
  • " drina köprüsü, eski bosna'nın, orada yaşayan herkesin paydaş olduğu hayatına dair, bu hayatın milliyetçilikler çağında nasıl değiştiğine dair bir roman. belki de bir romans demek lazım- bir millete, cemaate değil de bir ülkeye, bir vatana adanmış bir aşk romanı.

    "anlatılan ne müthiş bir uyum hikayesi, ne de mutlak bir zulüm hikayesi.kimliklerin,dinlerin, devletlerin ve de her şeyin ötesinde insanların olduğu,karmaşık, zengin bir hayat tablosu."

    okuyunuz, okutturunuz efendim.
  • bosna hersek federasyonu sınırları içinde kalan vişegrad kentinde yer alan osmanlı köprüsü.
  • kitabın içeriği, iyiliği, kötülüğü, hatta tarafsızlığı ile ilgili konulara girmeksizin; şunu belirtmekte yarar görüyorum:

    okumanın insana maddi külfet getireceği bir kitaptır kendisi...
    zira kitapta sözü edilen yerleri görmeden kitabı okumak, okumaya çalışmak, kafada canlandırabilmek, sindirebilmek zaman almaktadır. (zaten kitap da oldukça geniş bir zaman diliminde yolculuk yapmaktadır)
    insanın oralara tek tek gidip yerinde görerek, keşifte bulunarak okuyası gelmektedir.
    okurun yanında bir coğrafya atlası bulundurarak bu çileden kurtulabileceği düşünülebilirse de, hiç heveslenmeyin derim...(şahsımca denenmiştir). bu defa da eski isim-yeni isim karmaşası oluşmaktadır...

    iyisi mi varın gidin eski yugoslavya topraklarına, orada okuyun kitabınızı...
  • ivo andrice nobel ödülü kazandıran ilk kez 1945 yılında yayımlanmış kitap.
    kitabın ana karakteri bir insan değil drina köprüsüdür.
    köprünün yapımından itibaren köprünün çevresindeki insanların hayatlarının kültürel değişimi kitapta ustalıkla anlatılmış.

    --- spoiler ---

    osmanlının bölgeden çekilmesi sonrasında bölgedeki müslüman halk adeta öksüz kalıyor. osmanlı belki bölge ile yeteri kadar ilgilenmemis olabilir ama himayesinde olmak dahi insanlara güven veriyordu.
    --- spoiler ---
  • yugoslavya gezisi sırasında (evet ben hala yugoslavya diyorum), arada bir drina nehrine bakarak okuduğum, nobel ödüllü ıvo andriç'in, osmanlı'yı, avrupa'daki türk düşmanlığının sebeplerini daha iyi anlamanızı sağlayacak didaktik romanı.
  • lise yıllarımda edebiyat hocam hediye etmişti birkaç defa elime alıp bırakmıştım, o zamanlar çok açmamıştı üzerinden yıllar geçti sayfaları sararmış artık okumalıyım dedim kendi kendime ama bu sefer de üzülmekten okumak gelmiyor içimden. neyse okuyacam bir türlü artık sonra da bir edit yazarım artık nasıl olduğuna dair.

    edit: milliyetçilik faşizmi ile okunmaması gereken eser sonra 20. sayfada güzelim kitabı bırakırsın atalarımız adamın götüne kazık sokuyor diye. kitap tarih kitabı değil ki kesin yapılmış/yapılmamış şeyleri konu edinsin. osmanlı döneminde kimsenin götüne kazık sokulmadigini sanan biraz isyan yıllarını araştırsın bu kadar naif olmasın, her devlet gibi osmanlı da yapmıştır muhakkak.

    neyse bunları bir kenara bırakırsak insanın aslında şu evrende ne kadar küçük, önemsiz olduğunu 60-70 yıllık hayatını düzgünce yaşamak varken savaşlarla, birbirini çekememezlikle, din kavgasiyla geçirmenin ne kadar boş olduğunu bir köprü üzerinden çok güzel anlatmış.

    dip not: kitap düzgün okunsa aslında bazı dönemlerdeki insanların osmanlı gittikten sonraki dönemlerden hiç memnun olmadıkları onları özlediklerini anlattığını da görülür ama boş beleş milliyetçilik yapmak kolay geliyor sanırım. kitap her dönemin insanın belli şeylere olan özlemi ve değişmeyen yaşayış tarzlarını kendi güzel üslubuyla anlatıyor. mis okuyun okutun nefretinizden arının.
  • orijinal ismi na drini cupriji olan kitap.
hesabın var mı? giriş yap