• "dünya peşinde koştuğun sürece dünya senin padişahındır, ondan yüz çevirince sen ona sultan olursun." ebu hasan el harakani

    (bkz: şeyh harkani)
  • "yeryüzünde yolculuk edenin ayağı; gökte yolculuk yapanın ise kalbi su toplar." sözünün sahibi.
  • çok büyük bir velidir. birkaç sözünü paylaşmak istiyorum. daha fazla sözüyle karşılaşırsam inşallah bu yazıya ekleme yaparım...

    yeryüzünde yürüyen birçok kişi vardır ki ölüdür. bedeni uzun zaman önce gömülmüş olanlar vardır ki hayattadır.

    allah'ın hakkında bildiklerim pek çoktur, bilmediklerim ise daha çoktur. açığa vurduklarım ise anlaşılabilenlerdir.

    semâ o kimsenin hakkıdır ki, elini kaldırdığı zaman yedi göğü irşad eder ve görür, ayağını vurduğu zaman da yedi zemini görür ve irşad eder. bu kimse ancak semâ yapabilir, gerisi hevestir.

    bazısı ekmek der sonra allah der, bazısı önce allah der sonra ekmek der. ben önce ne allah derim ne sonra ekmek derim, ben başta da allah derim sonda da allah derim.

    konuşmalarında ve düşüncelerinde allah'ı bulamayan, her ikisinde de bela bulacaktır.

    kendimi bulamadığım yerde sevgilimi buldum

    bütün dünya o'nu arar; fakat sadece o'nun aradıkları o'nu bulur.

    allah temizden daha temizdir. peygamber(a.s), allah'ın temizliği ile temizdir. aşık, allah'ın lütfu ile temizdir. temiz olmayan biri bunlardan hiçbirini idrak ve hak edemez.

    varlıklara karşı merhameti olmayan kişi, allah sevgisini kalbinde taşıyamaz.

    teslim olmayı seç ki yuvaya yolculuğun kısa sürsün.

    nimetlerin en iyisi, çalışarak kazanılanıdır. arkadaşların en iyisi, allah'ı hatırlatandır. kalplerin en nurlusu, içinde mal sevgisi olmayandır.

    kalblerin en nurlusu, içinde allah'ın sevgisinden başka bir şey bulunmayandır. amellerin en iyisi, riyâdan uzak olan, yâni ihlâs üzere olanıdır.

    siz allah'tan konuşurken, başka şeyden bahsedenle arkadaşlık etmeyiniz.

    cennet'te tûbâ ağacının altında, allah'tan bîhaber olarak bulunmaktansa, dünyada bir diken ağacının altında, daima o'nu hatırlamayı daha çok arzu ederim.

    ömrüme bakınca, yetmiş üç yıllık ibadetlerimin hepsini, bir saatlik kadar kısa, günahlara bakınca da, nûh(a.s)'ın ömrü kadar uzun gördüm.

    dünya, peşinden koştuğun sürece senin padişahındır. ondan yüz çevirince, sen ona sultan olursun.

    allah, nasıl senden vaktinden evvel namaz kılmanı istemiyorsa, sen de o'ndan, vaktinden önce rızık isteme.

    sûfilerin kervanı; allah, resûlullah(s.a.v) ve ashâb-ı kirâm sevgisinden ibarettir. bu kervan bulunan ve ruhları bunların ruhlarıyla kaynaşan kimseye ne mutlu.

    her kim hidayete erdim derse o, hidayete ermemiştir. her kim beni hidayete erdirdiler derse o, hidayete ermiştir.

    şu iki kişinin çıkardıkları fitneyi, şeytan bile çıkaramaz: dünya hırsına sahip âlim ve ilimden yoksun sûfi.

    şayet bir mümini ziyaret edersen, hâsıl olan sevabı, yüz adet kabul olmuş hac sevabı ile değiştirmemen lazımdır. çünkü bir mümini ziyaret için verilen sevap, fakirlere verilen yüz bin altın sadakanın sevabından daha fazladır. bir mümin kardeşinizi ziyarete gittiğinizde, allah'ın rahmetine kavuştuk diye itikad edin.

    ilimden en fazla nasib alan, onunla amel edendir. en faziletli amel ise, üzerine farz olandır.

    bir mümin kardeşini sabahtan akşama kadar incitmeyen kimse, o gün akşama kadar peygamber efendimizle(s.a.v) yaşamış olur. eğer bir mümin kardeşini incitirse, allah onun o günkü ibadetini kabul etmez.

    allah kuluna, imandan sonra temiz yürek ve doğru dilden daha büyük hiçbir şey ihsan etmemiştir.

    çok ağlayınız, az gülünüz; çok susunuz, az konuşunuz. çok veriniz, az yiyiniz; çok uyanık olunuz, az uyuyunuz.

    insanoğlu, şu üç şeyle sürekli olarak tâatı yaparsa, sorgusuz suâlsiz cennete gidebilir: kalp, nefs ve dil.

    üç şey hariç her şeyin nihai noktasını biliyorum. nefsin arzularının nihai noktasını bilmiyorum, peygamber efendimizin(s.a.v) makamının nihai noktasını bilmiyorum, marifetin nihai noktasını bilmiyorum.

    kişinin aklı için en manalı uğraş, dost'u zikretmektir.
  • “sûfî mahlûk değildir” (bkz: sathiye)sinde, insanın kendini yaratan tanrı yada tanrının kendisi olduğunu söylemiş tasavvuf erbabıdır.
  • kars'a olurda yolunuz düşerse görmeden dönmeyin.ben gittim gördüm yandım.
  • harakanlı bilge buyurur ki, gönül eri, kalbini koruyan kimsedir.

    sadık yalsızuçanlar, cam ve elmas
  • ilk gençliğimde darlandığımda sık sık yanına giderdim. türbesinin yanındaki evliya camiinde çok namaz kılmışlığım vardır. duyduğum kadarıyla türbeyi de içine alacak biçimde külliye tarzında bir yapı inşa edilmiş. uzun zamandır kars'a gitmediğimden bilmiyorum.

    bunun dışında bahse konu camii cemaat ve sanırım camiiye bağlı bir tarikat tarafından uzun yıllar boyunca yanıbaşındaki taş ocağında işlenen taşlar ile yükseltilmeye çalışıldı fakat çok az ilerleme kaydedildi. ta ki dönemin başbakanının bir kars ziyaretine kadar...
  • benim de içime anlamsız bir durgunluk ve nefes almayı zorlaştıran karamsarlık çöktüğünde adı ebu hasan el harakani kadar ilgi çekici olmasa da lustral adlı ilaçtan alıyorum.

    boş bir zamanda ebu hasan el harakani'yi de kullanayım. alternatif sahibi olmakta bir sorun olmayacaktır.
  • "ezel sırlarını, ne sen bilirsin ne ben,
    bu muamma sözü, ne sen okursun ne ben,

    perdenin gerisinde, ben ile seni bir konuşturan var,
    perde kalkarsa, ne sen kalırsın, ne ben..."
hesabın var mı? giriş yap