• cem yılmaz'a göre doktorların yazılarını okuyabilecek insan yetiştirmesi için kurulmuş fakülte..
  • dışı cümle alemi, içi eczacıyı yakan bir mesleğe öğrenci yetiştiren fakültedir.
    öncelikle mezun olduktan sonra esnaf olunduğunu inkar edecek değilim ancak bu durum hem sadece eczacılığa özgü değildir, hem de memleketin her tarafı biyoteknolojik ilaç üretim tesisi kaynıyor da eczacılar 35 metrekarelik dükkanda doktoruyla ayrı, hastasıyla ayrı, sgk'sıyla ayrı uğraşmanın müptelası değildir.
    eğer gerçekten eczacı bilgisayarın başında oturuyorsa doğru yapıyordur. zira bir eczanede işleyişin yüzde 90'ı artık bilgisayar üzerinde gerçekleşmektedir. rx media pharma, medula ve ilaç takip sistemi olmadan bir aspirini bile yerinden oynatmanız mümkün değildir.
    her meslekte olduğu kadar üçkağıtçısı, tembeli, iş bilmezi, aksisi, hazırlopçusu vardır. ama ister inanın ister inanmayın, eczacılık fakültesinde "kasa başında oturulup elemanlar nasıl çalıştırılır" dersi yok. öte yandan, günümüzde eczanesinin başında oturup işlerle ilgilenmeyen bir eczacının sonu çok hayırlı değildir. sgk tarafından uygulanan reçete kuralları öyle sıkıdır ki; kurala uymadığınızda öyle bir paranız kesilir ki, yerinizden kalkamazsınız.
  • girene kadar insanı canından bezdirdiği yetmezmiş gibi girdikten sonra da bin pişman ettiren eğitim yuvasıdır burası. 3. sınıftan itibaren, istisnasız her öğrencide teknoloji ve kognozi laboratuvarlarından yadigar allerjiler, kimya laboratuvarlarından delik deşik çıkan güzelim ayakkabılar/pantolonlar vazgeçilmezleridir.

    her fakültenin vize haftası diye bir olgusu varken bu fakültenin vize 'dönemi' vardır. dönem başladıktan sonra sınavlar bir başlar, vizesiydi, pratik quizleriydi, pratik bitirme sınavlarıydı, reçete sınavlarıydı derken koca dönem sadece vizelerle geçer. sonra ver elini 1.5 aylık finaller+bütünlemeler.

    bu fakültenin öğrencilerinin gece hayatı yok denecek kadardır. en popüler öğrenci mekanlarında onları ya hiç göremezsiniz ya da ders çalışırken rastlarsınız. hepsinde bilumum bel,boyun fıtığı, eklem ağrıları, kronik yorgunluk, depresyon, bir hastalanıp bir daha iyileşememe durumlarından en az biri mevcuttur.

    tam 5. sınıfa geldim rahatladım dersim yok diye düşünürken bir bakmıştır ki alttan aldığı dersleri zaten koca bir dönemi doldurmuş, aldığı tez konusu fakültenin en kazık hocasına denk gelmiş, stajını yaptığı kurum getir-götür işlerini sırtına yüklemiştir.
    en nihayetinde mezun olur, sap gibi kalır ortada bizim idealist arkadaş. 'eczane açmam ben yea' derken sistemin kölesi olup eczaneciler kervanına o da katılır.

    bu da böyle bir anımdır.
  • öğrencilerini 'those' yerine her yere 'dose' yazabilecek ve bunu da ancak 3. sayfaya geldiklerinde farkedebilecek bir beyin yanma seviyesine getirebilen fakülte.
  • eczacılık öğrencisi olduğunu söylediğinde "doktorların yazılarını okumak için dersiniz var mıııığğğ?" sorusuna maruz bırakan fakülte
  • 4000 nüfuslu mahallemizdeki eczanemiz kapandı.

    şimdi yeni mezun bir arkadaş gelsin diye bekliyoruz.

    ama ne mümkün. yıllık 1 milyondan az ciro yapıyor diye kimse ilgilenmiyor.

    bunun yüzde 25 i eczacıya kalan paraymış.

    elden sattığı kozmetik ürünleri hariç.

    heriflerdeki krallık kimsede yok valla.
  • bu fakültede okuyan arkadaşlar, gerekli gereksiz tüm bitkilerin isimlerini latince ezberlerler. hocaları sağolsun.
  • okuması kazanmasından daha zor olan, 5 senelik eğitim hayatı boyunca insana ‘bitse de gitsek’ diye gün saydırtan fakültedir.

    1. ve 2. sınıf nispeten kolaydır. 3.sınıfta başlar zorluk, 4.sınfta ise tavan yapar. dönem biter, yazın staj yaparsınız. vize haftasından ziyade ‘vize dönemi’ vardır. teknoloji dersinde mesela ilaç sektöründe sterilizasyonda kullanılan fırınların derecesinin ezberlenmesinden tutun da, tablet basmaya kadar envai çeşit bilgiyi hafızanızda tutmak zorundasınızdır.
    farmakoloji zevklidir, kimya dersleri genel itibariyle zor ve düzenli çalışmayı gerektirir.
    sınavlara 1 gün öncesinden çalışmaya başlasanız kalmanız garantidir. 2 hafta çalışma+2 hafta sınav dönemi ile ancak kalmadan geçebilirsiniz (bizim fakültede en azından böyleydi).

    son senede ise dönem stajı yaparken tez yazmaya başlarsınız. kaç gece uykusuz kaldığımı hatırlamıyorum, akşam başlayıp sabaha kadar tez yazdığım günleri bilirim. sonuç olarak çok emek verilerek bitirilen bir bölümdür benim için. şu anki aklım olsaydı, erasmus da yapardım ama. öğrencilikteki boş zaman bir daha geri gelmiyor çünkü.
  • farmasötik kimya, farmasötik teknoloji, analitik kimya, farmakognozi, biyokimya, farmakoloji, toksikoloji gibi dersleriyle adami 4 yıl süründüren ve seneye öğretim yılı 5 seneye çıkacak olan fakülte...
hesabın var mı? giriş yap