• euro 2004'te portekiz ile eşleşmiştik. portekizli futbolcular gruptan çıkma ödülünün tamamının futbolculara prim olarak dağıtıldığını duyunca çok şaşırmışlardı. "şampiyon olursanız ne alacaksınız?" demişlerdi.

    eğitim sisteminin bozukluğu, buna bağlı insan kalitesindeki düşüş ve yozlaşma gibi sorunlar hiç konuşulmadan yine yabancı sınırı konuşulacak. hem de yabancı sınırı varken milli takımın yarısı üç milyon türk'ün ve kürt'ün yaşadığı almanya'dan gelmiyormuş gibi konuşulacak.

    galatasaray üç dört yıllık takımın iskeletini kurmuşken, beşiktaş var olan kurala göre beş yıllık plan yapmışken tekrar yabancı sınırı getirmeye çalışacaklar. eğitim sistemi gibi, futbol sistemini de yapboza çevirecekler. artık kendimizi kalede yine tolga zengin'i izlemeye hazırlayabiliriz. defansta çok koşmaktan başka meziyeti olmayan stoper de onun hemen önünde oynayacak. kendilerini geliştirmektense türkiye vatandaşı olma zırhına bürünüp milyonlarca lira kazanacak insanlar süper lige dolacak.

    2020'de de yine neden başarısız olduğumuzu konuşacağız.
  • türkiye ampute milli futbol takımı, geçen yılın şampiyonu rusya'yı yenip, yarı finale çıktı. ama a milli takımının başarısızlığı kadar ilgi çekmiyor. insanlarımız, en tepeye o kadar çok odaklanmış ki başka başarıları görmezden geliyorlar. buda a milli takımın bel kemiğini oluşturan futbolculara, büyük bir rahatlık veriyor. artık başarılı sporculara odaklanıp, başarısızları görmezden gelmeyi öğrenmedikçe, hiç bir sistem değişikliği veya prim desteği, bir işe yaramayacaktır.
hesabın var mı? giriş yap