42400 entry daha
  • eurovision'u özlüyorum.
  • "bugün sana dair ne varsa vazgeçtim ey hayat."

    "utanmasam ağlarım. ama utanıyorum."

    "daha da kötüsü bastırılmış herşeyden vazgeçip gitme duygusu, ölümü özlüyorum anne."
  • yazmayı çok istesem de yazamadığım yer.
  • sakin okulu uzatmayin lan cok boktan bisey . allahtan telefonun sarji full .
  • eskiden birlikte çalıştığım bi arkadaş az önce dünyanın bir ucundan halimi hatrımı sordu.
    insan böyle mutlu oluyor işte.
  • ekşi itirafı okudukça değişik duygular hissediyorum çünkü hissetiriyorsunuz. başka bir başlık bunu yaşatamaz; güleni- ağlayanı, mutlusu- mutsuzu, aşk acısı çekeni, karı kız arayanı, özleyeni, sıkıcısı hep burada. anlam veremediğim konuysa ciddi ilişki istiyorum birini istiyorum diye bangır bangır bağıran adamların bütün eteklerindeki taşları dökmeleri yok mu. senin kırdığın cevizleri 3-4 kızı bir arada idare etmeni okumayacaklar mı, isterken bir yandan nedendir yıkmak, artist görünmeye skor göstermeye çalışanlara bir şey diyemiyorum tabi. " beni seven böyle sevsin " yazarlarımızın teması.
  • ben aslında bir gergedanım.

    insanın hiç mi itiraf edeceği bi şeyi olmaz la!!! millet döktürmüş.
  • ben bugün hiç gitmediğim bir tütüncüye gittim. gerçekten bulunması pek kolay olmayan, dar ve uzun bir pasajda iğrenç kokan kocaman bir pet-shop'un yanındaydı. yolumun üzeri olduğu için uğradım yoksa gerçekten gitmeyeceğim bir yer.

    neyse içeri girer girmez sordum adama "kredi kartı geçiyor mu?" diye. malum maaşa 2 gün kalmış, cash bitti bitecek. adam "hayır geçmiyor" dedi, ben anlık bi üzüldüm ama sonra tütüncü dedi ki "ya hiç önemli değil sonra bırakırsın"

    ben bi de hiç sevmem öyle şeyleri, kabul etmedim, yağğ mağğ yok olmaz ben borçlu kalamam falan fıstık... adam "helal olsun" falan dedi, bi tütün bi de kağıt aldım çıktım. ya ismini cismimi bilmez, istanbul'da zaten kimse kimseye güvenmez ama böyle bişi nasıl oldu hala çok şaşırıyorum.
  • geçmişim ve içeriği tarafından bir yaban domuzu gibi avlanıyorum ben. devamlı bir süreç bu, ''geçmiş'' olan herşey pusuya yatıyor zamanını bekliyor, ilk bulduğu fırsatta da ava başlıyor. inanın buradaki tek sıkıntı avlananların oldukça ufak ve aslında ''önemsiz'' şeyler olması. ben kiralık katil, beyaz yada siyah kadın taciri, kokain lordu, mavi met pişiren insan, paralı asker, eski özel harekatçı yada bir devlet adamının psikiyatristi değilim. okuluna gidip gelen bir yazar müsvettesi, yaptığı müziği avant-garde'dan başka bir kalıba sokamayan sözümona bir müzisyen ve bir üniversite öğrencisiyim. ama kendimi her ''normal'', ''mutlu', ''ait'' hissedişimin ardından av başlıyor, günlerce haftalarca ''o gün orda dediğim şey acaba kar topu etkisi yarattı mı?'' diye düşünüp kendimi paralıyor, nefret ettiğim insanları, bana en büyük kötülüğü yapanları düşünüp, mazoşistçe olduğunu düşündüğüm bir bağlam içinde, onları özlüyorum.
  • acı çekmek hoşuma mı gidiyor; bilmiyorum. neden bu kadar kendi üstüme geliyorum; onu da bilmiyorum. yapmamam gereken her şeyi neden tek tek yapıyorum; bilmiyorum. bu kadar çok bilinmeyenli bir şeyler yaşamak yoruyor be.
231583 entry daha
hesabın var mı? giriş yap