• oysa el kadar sabilerin gelinlik giymeleri, yurtlarda taciz edilmeleri, toplu tecavüze uğramaları ama asla ruh hallerinin bozulmaması hatta bozulmadığına dair adli tıp raporunun olması gerekirdi.

    fakat, heyhat, ne demek tango? bizim toplum değerlerimizi dejenere eder bu tur özentiler(!)
  • "eğitim sisteminin düşe kalka ilerlediği türkiye’de..."
    (bkz: adamın gol diyor)
  • tek taraflı bir haber üzerinden ne kadar da güzel yorumlar yapılmış. herkes size benzesin. kimse çıkıntılık yapmasın. çünkü sanat falan çok boş işler bunlar. ne demek körpecik çocukları tiyatroyla, fotoğrafla, tangoyla tanıştırmak yaa!!!?!?!?!!
    belki galeyana gelmeden önce işin doğrusunu merak edenler olur.
    bu anadolu ajansının haberle ilgili videosu.
    bu nispeten tarafsız bir haber
    bu da instagram sayfasından yapılan açıklama.
    biliyorum okumayacaksınız ama galatasaray lisesi öğrencilerinin açıklaması da aşağıdaki gibidir:

    --- spoiler ---

    bu sene galatasanat projesi kapsamında ısparta'nın gelendost ilçesinin yeşilköy adlı kasabasına gittik. 2 mayıs- 5 mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz projede 6,7 ve 8. sınıf öğrencileriyle beraber 8 farklı sanat dalında ( tiyatro, müzik, sinema, edebiyat, tango, halk oyunları, fotoğrafçılık ve plastik sanatlar) atölye çalışmaları düzenledik. çocuklar kendi seçtikleri kulüplerde kendi istekleri doğrultusunda temel eğitimler aldılar. çocuklar çalışmalarını son gün, boyayıp renklendirdiğimiz, sahnede sergilediler. 1 haftalık süreç boyunca bir an olsun bile yorgunluk çekmedik, sabah 8.30 da bize hoşgeldin diyerek sarılan çocuklar bu projedeki tek hedefimizdi. projemizin tek amacı çocukları gülümsetmek... bu da sanatla mümkün. eline ilk kez gitar alan, ilk kez bir kameraya gülümseyen, ilk kez kendini yazıyla, resimle veya hareketleriyle ifade eden çocukların yüzündeki mutluluk bizim motivasyon kaynağımız oldu. çocuklara 3 gitar 1 bağlama 1 darbuka 1 klavye; 20 adet resim seti, kırtasiye malzemeleri ve 1000 e yakın kitap hediye edildi, bir kütüphane oluşturuldu. son gün düzenlediğimiz gösteriye köy halkı davet edildi. veliler çocuklarını kimi zaman gözleri yaşlı kimi zaman da kahkahalarla izlediler. köy halkı bize şükran duygularını sağolsunlar 4 gün boyuna öğlen yemeği hazırlayarak gösterdi, yani köy halkı bizi çok sevdi biz de onları. en azından birine bile sanatı sevdirebildiysek bizim için bir haftalık değil bir ömürlük kardır. ülkemize faydalı bir nesil ve sağlıklı bir toplum için çocukların sanatla iç içe büyümesi gerektiğini düşünüyoruz. ayrıca ülkemizde sanatçıya duyulan saygının da azaldığının farkındayız. atatürk'ün de söylediği gibi: "efendiler hepiniz mebus hatta reis-i cumhur olabilirsiniz ancak sanatkar olamazsınız."

    --- spoiler ---

    ülke için bir şeyler yapmaya çalışan insanları nedir bu engelleme aşkı? nolacak sizin bu haliniz? çok mu sevgisiz büyüdünüz lan? en son ne zaman bir çocuğu gülümsettiniz? belki de o çocuklar hayatlarında bu sanat dallarıyla ilk ve son kez karşılaştı.
    bir de öncelik tango mu diyenler olmuş. haklı çünkü gençler, zehirleyecek çocuk araya araya ıspartaya kadar gitmişler. köy okulundaki öğretmenlerin 3 gün sürecek bu etkinlikten hiç haberi yoktu. oysa bu etkinliğe izin vermeyip eğitim seviyesini 3 gün içinde aşırı yukarı çekebilirlerdi.
  • gazeteden, yazarın dünya görüşünden bağımsız olarak bu konuda yazılana hak veriyorum. aylar önce izmir'de bir avrupa oyunu oynanmıştı da öve öve bitirememişlerdi. bense, o zaman da dediğim gibi, bu olayı hindistan'ın bir bölgesinin yerel bir dansının oynanmasından farksız görmüştüm. o zaman da "bütün güzelliklere karşı olmak" adı altında suçlanmıştım tabii.

    biraz ağır konuşacağım arkadaşlar alınmasın ama; sözde milliyetçi, ulusalcı kesimin sözkonusu avrupa olunca, konu ne olursa olsun, ağzının suyu akıyor. atatürk'ün millileşme çalışmalarını öve öve bitiremeyenler, arap kültüründen uzaklaşmaktan zevk duyanlar, avrupa kültürüne yakınlaştıkça mesh oluyor.

    mesela onlar için salsa dansı bir kültür belirtisi, ama horon bir kültür belirtisi değil. tango medeniyet göstergesi, ama kaşık oyunu değil. nasıl oluyorsa, üstte bir arkadaşın yazdığı gibi, ısparta'daki bir köy okulundaki hakikaten el kadar çocuklara tango dersi vermek öncelikmiş gibi görünebiliyor. "yahu bu çocuklar daha bilim öğrenmemiş, kendi kültürünü öğrenmemiş ne tangosu?" diyene de gerici, dünyadaki güzelliklere ayak direyen vs. yaftalarda bulunuyorlar.

    hayret-i mucip ki bu ülkede ilkokuldan itibaren "batının ilimini, teknolojisini alalım ama kültürünü almayalım" cümlesi mıh gibi akıllara sokulur. taa 1890'lardan itibaren batının körü körüne hayranı olan insanları eleştiren kitaplar yazılmış (bkz: araba sevdası). nasıl oluyorsa hala böyle insanlar varolmaya devam edebiliyor.

    demiyorum ki avrupa'nın hiçbir kültürel ögesinden etkilenmeyelim, onların danslarını öğrenmeyip onların müziklerini dinlemeyelim. ama artık onların kültürel öğeleri bizimkilerden veya dünyanın herhangi bir yöresininkinden üstünmüş gibi davranan insanları gördükçe midem bulanıyor.
  • evet biz verdik. ahlaksızlığımız orda da bitmedi hatta sinema, edebiyat, halk oyunları, resim, tiyatro, müzik, fotoğrafçılık dersleri de verdik. sadece ısparta'da değil biz bu ahlaksızlığı malatya'da, artvin'de, erzincan'da ve hatay'da da gerçekleştirdik. korkmaya devam edebilirsiniz çünkü hedefimiz bütün türkiye. ayağında ayakkabısı olmayan, belki evinde zar zor yemek pişen çocuklara tango dersi vermemize batı özentiliği demişsiniz. biz o çocuklara umut, ışık, gülücük verdik. hepsinin gözlerini bir bir hatırlıyorum, biz giderken arkamızdan ağlamalarını da aynı şekilde. keşke o çocukların hepsinin evine aş, ayağına ayakkabı verebilseydik ama 16-17 yaşlarında 50 gencin elinden şimdilik onlara kitaplık, gitar, saz, fotoğraf makinesi vermek geldi. sanmayın ki diğerleri gelmeyecek. elbet o çocukların eşit şartlarda yaşaması için çalışacağız, sizin gibi oturduğumuz yerden klavye şövalyeliği yapmadan hem de. çirkin ağızlarınıza aldığınız hayallerimizi unutmayın çünkü hayatlarına değdiğimiz her çocuğun gözünde görünce utanacaksınız.

    merak edenler için galatasanat projesinin tanıtım filmleri:

    https://youtu.be/pw8kdve2kkw
    https://vimeo.com/128289477
    https://vimeo.com/104133651
    https://drive.google.com/…51h8zx0m0z0k5amxgqxc/view
  • içinde iğrenç bir adet 'haber' ve dolu dolu zırva bulunduran başlık.
    algı yönetmeye nasıl da bayılıyosunuz.
    bikere çocuklar istanbuldan kalkmış gitmiş, senin adını bile bilmediğin köylerdeki çocuklara bişeyler öğretmek istemişler. sadece bu motivasyon bile ne kadar yüce farkında mısın? öğrettikleri şey de sanat, yani muhtemelen o çocuklarının şehirdekilerden farklı olarak ömürlerinde hiç rastlamadığı uğraşlar. tamamen yeni bir bakış.
    şurdaki tango vurgusu da tam türkiye gazeteciliği ve onun yarattığı aptal gündem örneği. 8 dalda ders vermişler müzik, tiyatro, resim, edebiyat vs. ve tango onlardan sadece bitanesi ey andaval kardeşim! eğer içini rahatlatacaksa, derslerin arasında halk oyunları da var, al sana bizim kültürümüz.
    bizim kültür vs batı kültürü muhabbetleri de artık gına geldi. ulan sanki global dünyada pür kültür kalmış da sen kalkmış tango batı işi zırvası yapıyosun. fotoğrafçılık mı vardı senin kültüründe? onu da mı öğretmesinler? fotoğraf çekmeyelim biz o zaman batıdan geldi sonuçta.
    o çocuklar yeni hayallere kavuştular ve bu her şeyden daha değerli. bu tarz ikincil eleştirilerinizi daha adil ve daha yozlaşmamış bir dünyaya saklayın.
  • "her kuşu öptük de bir tango kaldı" dedirten saçmalık. yav arkadaş baksan çocuğun ayağımda sağlam bir ayakkabısı yoktur sen gidip tango öğretmeye kalkışıyorsun. muhalif düşünce başka şey ama saçma bir ilk eğitim olmuş. komik olmayalım lütfen. lüzumsuzluk, kel başa şimşir tarak bir uygulama...
  • zavalli cocuklar yurt koselerinde pedofil sapiklar tarfindan istismar edilirken, ihmalden cayir cayir yanarken bu ahlakini sevdiklerimin giki cikmaz. burada tango cok gerekli mi diyenler olmus ayni grup cocuklara gitar calmayi, satranc oynamayi ya da yuzmeyi ogretmeye gelselerdi yine ayni seyi diyeceklerdi. neden peki cunku kiz ve erkek cocuklari bir arada insan gibi birbirleriyle iletisime geciyorlar da ondan . o yuzden aslinda burada takinilan mevzu tango degil 15 yilda hic mi bir sey ogrenemediniz?
  • biri bunlara maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinden bahsetsin. karnı aç olan çocuklara tango! ilginçmiş...
  • neden acaba islamcılar güzel olan herşeye karşılar? bence, ortaya kendilerine özgün bir incelik ve güzellik koyacak kapasitede değiller.
hesabın var mı? giriş yap