• "hiç olmazsa kendilerine baskınımız geldiği zaman olsun, yalvarmalı değiller miydi? fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi."

    en’âm suresi 43. ayet
  • "senden önce de peygamberler yalanlanmıştı. kendilerine yardımımız gelinceye kadar yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabrettiler. allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. şüphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden bir kısmı gelmiştir."

    en’âm suresi 34. ayet
  • "yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasınlar. biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi rablerinin huzurunda toplanırlar."

    en'am suresi 38. ayet
  • "size va'adedilen şey mutlaka gelecektir. siz asla bunun önüne geçemeyeceksiniz."
    olgusal, pozitivist açıdan farklı yorumlanabilecek bir ayete sahiptir.
  • dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

    (en'am 32.)
  • allah'a güveni telkin eden suredir.

    dünyayı, ne teknolojik nimetlerin sonunda, refah seviyesi yüksek, süper güç diye bilinen ülkeler ne de kötücül enerjileri bütünüyle kullanmayı bilen korkunç niyetli kimseler yönetir. yönetim, her halükârda allah’ın rahmet dolu ellerindedir. maddiyattan maneviyata bütün ipleri, allah tutar. bu sebeple, tedbirleri alarak, kul olmanın bilinciyle, gayretle elimizden geleni yaptıktan sonra, tüm hikâyenin yazarının yüce allah’ımız olduğunu asla unutmamalıyız. bu, bize güven duygusu ve hayata karşı bir umut verecektir. gerek mikro gerek makro âlemde, her şey allah’ın hükmü dahilinde işler. bütün planın arkasında yüce allah’ın bir başka planı vardır. enam suresi’nde bu yönde ‘’allah, plan yapanların en hayırlısıdır’’ diye buyurmuştur. olgun bir anlayış ancak bu farkındalıkla edinilebilir.

    bir diğer yönden; bir kişi dilini, dinini, ırkını, vatandaşı olduğu ülkeyi seçemediğine göre, bunları açık bir biçimde allah kararlaştırmıştır. öyleyse, kime karşı bölücülük yapıyoruz? herhangi birisini, bir topluluğu, kimlikleri dolayısıyla suçlamak, aşağılamak, ayrı görmek bir hakikat aşığının içselliğinde asla göstermemesi gereken tutumlardır; çünkü bu gibi ara bozucu düşünce, duyguların temelinde, allah’ın dünya ve insanlar için yazdığı kaderin doğru işlemediğine dair oldukça sakıncalı bir inanış, anlatı yatar.

    dünyaya barışın hakimiyetini kurmak ve insanlığı hakikatine kavuşturmak için hz. muhammed’imize vahyedilen kur’an-ı kerim’in en önemli mesajlarından biri, allah’a teslimiyet ve kullara hoşgörüdür. kitabımız, bizi, dünyevi arzularımızdan kaynaklanan, kendi kendimize yaptığımız zulümden, hayallerden kurtarmak için uyarır. o, hakikat’ten bahseder. o kitabın önceliği anlamdır; hakikat’te yeri çok sınırlı, bir hayal âleminden ibaret dünyanın, göçüp gitmiş kabileleri, onun esas konusu değildir. tüm hikâye metaforlar ve ibretlerle tamamen manevi olarak gelişmek isteyen, hakikat’i arayan insanla, yani bizimle, bizim içselliğimiz ve davranışlarımızla ilgilidir. kutsal kitabımız, bizzat bizimle diyaloğa girmek için vardır.
    eğer böyle olmasaydı, o yalnızca bilgi edinmek için kullanacağımız bir tarih kitabı olurdu. bu sebeple, okumamızı gerçekleştirirken, tarihi bir aktarımı dinlemiyor olduğumuzu bilmeliyiz. onu, tıpkı manevi rehberimizi dinlerkenki hâlimizle okuyabiliriz; böylece doğru sorularımızdan biri şu olacaktır: ‘’bu kutsal ayette benim hangi eksikliğime, yönüme sesleniliyor?’’

    başkalarını kendimiz gibi görmeyerek, insanların çıkarlarına ters niyet ve davranışlardan kurtulmalıyız. kötü düşünceyi bırakıp olumlu bakmayı öğrenmeli, diğerlerinin hatalarına karşı gözlerimizi kapatmayı alışkanlık hâline getirmeliyiz. çünkü dünya hem vererek sonsuz nimetler kazanabileceğimiz bir yer hem de oldukça geçicidir.

    sonuçta, yıldızlardan tek hücreli canlılara kadar her şey allah’ın kontrolü altındadır. bu sonsuz âlem eksiksizliğiyle insanda saklıdır. yeter ki hayatı okuyalım, mesajı duyalım ve yunus emre’miz gibi evliyaların yaptığı şekilde allah’a güvenelim.
  • "o’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez."
hesabın var mı? giriş yap