• az önce kültür bakanlığı'na şikayet ettiğim filmdir.
    ve sorumlu her anne babanın aynı şekilde davranmasını, tavsiye ediyorum.

    çünkü bu filme, çöplüğe dönen türk komedi sineması yığınına katılan sıradan bir film muamelesi yapılamaz!

    enes batur denen şahsiyet, milyonlarca çocuk hayranı olan, aslında ekran başında boş - çöp bilgi üreten ve bundan para ve şöhret kazanan biri.
    bu filmde de bunu nasıl yaptığını, bir asosyal çocukken anne ve babasının sert itirazlarına rağmen nasıl youtuber olduğunu anlatan bir film.

    70-80'lerde türeyen evden kaçıp, istanbul'a gidip ünlü olacağını düşünen bir zamanların kuşağını, şimdi çocuklarda farklı bir şekilde dolaylı olarak oluşturacak bir filmdir.

    bilen bilir bu youtuber denen güruhun çocuklar üzerinde ciddi etkileri var.
    çoğu çocuk, şimdiden basit bir youtube kanalı açarak zengin ve ünlü olacağının hayalleri içinde.
    bu durum çok masum ve normal gelebilir ama, şuan yaşanan youtuber patlaması suni bir balon.
    ve bu balon, çocuklara asosyal olmanın bir dezavantaj değil, avantaj olduğunu, iyi bir eğitim alıp, iyi üniversiteler bitirmenin anlamsız olduğunu alttan alta çocukların beynine pompalıyor -ki bu film de açık açık bunun propagandasını yapıyor.
  • eşşeğin amına suyun kaçırıldığı film.

    oyuncu kadrosunda bekir aksoy, ceyda düvenci falan yazıyor.

    oyuncunun işsiz kalmışı da hiç çekilmiyor arkadaş. bu nasıl bir yokluktur.
  • zevkler ve renkler tartışılmaz o yüzden gidip izleyenlere bişey diyemem. sonuçta herkes kazandığı parayı istediği şekilde harcamakta özgür. ama şahsım adına konuşursam bu filme ancak ciddi ciddi sikilmekle tehdit edilirsem giderim.
  • enes batur'un suçu değil ki, ben de minimum zeka ve uğraşla bomboş videolar çeksem ve bunları milyonar izlese daha fazla para kazanmak için farklı adımlar da atardım.

    atmam diyen yalan söylüyordur, çok net.

    asıl suç kimde peki? izleyen de mi? onu da sanmıyorum. çocuklar izliyor. bu çocuklar doğuştan düşük mizah anlayışıyla mı doğuyor? hayır. onlara sunulan bu, onlar da bunu alıyor.

    benim kardeşim de küçük mesela. izlemiyor enes batur falan. çocuğa kaliteli mizahı gösterdim, onu aldı, onu tüketiyor.

    sorun toplumun eğitim seviyesinde yani. son zamanlarda kalitesizliğin prim yapmasında. her gün devlet ağızıyla elitleri kötülersen, sanatı yukarılara taşıyacak elit kesim de bu işle ilgilenmez.

    sonra sahne enes batur'a kalır.

    türkiye'nin kürt sorunu, ekonomi sorunu falan yok. bu ülkenin çok ciddi bir şekilde kültür reformu yapması lazım. kalitesizliğin bu kadar kutsandığı başka bir ülke yoktur.
  • şu anda fox tv'de yayınlanan film. biraz izleyeyim dedim. denk geldiğim olay şu: youtube kelimesi sansürlenmiş. bir youtuber'ın hayatını anlatan filmde youtube'la ilgili her şey sansürlü.

    biz bu youtuberlara kızıyoruz ediyoruz da medya da çok kötü be, fazlasıyla leş.
  • bu filme para verip izleyen ağır geri zekalıdır.
    net.

    hafta sonu cinemaximum forum istanbul'da birden fazla salonda gösteriliyordu ve tamamen doluydu.
    ülkenin geldiği nokta ne yazık ki bu!
  • çok kötü dediler, merak ettim, fragmanını izledim. bence cumali ceber'in yanında the godfather gibi kalıyor.

    cumali ceber çıtayı çok başka bir yere koymuş.
  • ilk sinema filmi "her şey çok güzel olacak" olan ceyda düvenci'nin son filmi. ibretlik gerçekten..
  • fragmanında bile bas bas bağıran ve gelecek için çok büyük bir tehlike taşıyan bir hususa sahip film. nedir bu? okumamak.

    okumamak derken gidip üniversiteye sırf aç kalmamak ya da zorunlu bir görevmiş gibi yerine getirilip daha sonra ömrünün sonuna kadar mutsuz bir şekilde 7-18 çalışmaya giden yoldan bahsetmiyorum. herhangi bir şeyi okumamaktan bahsediyorum.

    fragmanda dikkat ettiyseniz enes karakteri babasına hayallerinin peşinden koşmaktan ve bunun bir video çekme serisi olmasından bahsediyor. şimdi bu çocuğun kaç takipçisi var? 5.7 milyon. bu bir siyasi partiye meclise sokabilecek bir oy oranı bilmiyorum farkında mısınız. bu adamı takip eden her 5 çocuktan birinin bu filmden etkilenip, yaşamakta olduğu ya da yaşaması gerektiği çocukluk dönemini bırakıp, youtubeda video çekme meraklısına dönüştüğünü farz edelim. burada okusunlar, mühendisler doktorlar olsunlar demiyorum ama film bizim alt neslimize tamamen okumamayı, araştırmamayı, öğrenmemeyi hedefliyor. bu çok çok tehlikeli bir durum ve derhal önüne geçilmesi gereken bir problem. o yaşta yapılması gereken şeyler; sokakta top oynamak, bir kıza merhaba demek için 40 gün beklemek, cips yeyip marvel filmleri izlemek ya da batman mi superman mi döver diye tartışmak.

    şimdi ''bu çocuklar da etkilenmesin amk'' tarzında yorum yapacaklar olabilir ama empati yapıp o yaştaki halinizi, halimizi düşündüğümüzde çevrenin bizi ne kadar kolay şekillendirebildiğini hatırlayacaksınız.

    her zaman yasaklara karşı olan, ak trollerin bile sözlükten atılmasına karşı duran ben bu filmin tamamiyle yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. bu film yok edilip yakılmalı. ülke olarak karanlık zamanlar geçirdiğimiz senelerde bizi düzlüğe çıkaracak genç nüfus bu tarz işlerle yoldan çıkarılmamalı.

    not: cumali ceberden çok daha tehlikeli olan film.
  • ülkenin bittiğini bu film ortaya çıkınca anlayanlara neremle gülsem bilemiyorum ama şu an mesai saatlerinde olduğum için ağzımla gülüyorum, akşam götümle de gülerim belki.

    ortaokulda çalışıyorum ben. bu film olmasa atom parçalıyorduk çocuklarla, higgs bozonu üzerine felsefi tartışmalara gidiyorduk. ama bu film bi çıktı ayyyy inanamıyorum, çok seviyesiz oldu 12 yaşındaki çocuklar. enes'e gidip gülüyorlar. s. s. s

    bu filme giden çocukların zeka seviyeleri 3-5 yıla kendine gelecek, farklı şeylere gülecekler, farklı alanlara yönelecekler. inanır mısınız bilim insanı bile çıkacak içlerinden.
    nereden mi biliyorum? şu an bu başlık altında "ayyyy inanmıyorum, bu filme gidiyor gerizekalılar, yeni nesilden ümidimi kestim" diye gezen tipler, bundan 15 yıl önce filan, sınıf arkadaşlarının eşofmanını, pantolonunu indirip "huhahahaha" diye gülüyorlardı. zillere basıp kaçıyorlardı. arkadaşlarının sikini, taşağını tutup "istiklal marşını tersten oku huhahahaha" diyorlardı.
    şimdi yaşlar 25-30'a gelince, "ayyy bebeğim buna mı gülüyorsunuz. s. s ben louis cey ka dışında kimseye gülmem" diye geziniyorlar.

    çocukların gerizekalılığı zamanla geçer ama sizinki kalıcı bence gençler. çocuklara değil de, kendini modern ve entelektüel sanan kitleye daha çok üzülüyorum bu ara.

    not: çocuğu yolda görsem tanımam. hatta hiçbir youtube, instagram, eşeğin siki fenomenini yolda görsem tanımam. o derece uzağım bu sanal sosyalliğe.
hesabın var mı? giriş yap