• enron'un batisini daha ayrintili bir sekilde anlatmak lazim. aslinda enron yukarida bahsedildigi gibi oldukca inovatif bir sirket olarak yola cikmisti ve sirket sonradan 2 parcaya ayrilacakti. bu iki parcadan ikincisi olan kinder morgan gayet karli bir sekilde islerine devam ediyor. enron'un iflasinin sirri da burada yatiyor aslinda.

    oncelikle onca teknoloji sirketi varken enron neden 1990'li yillarda ust uste birkac sene boyunca en inovatif sirket secilmisti? cunku sirket dogalgaz dagitiminda o zamana kadar denenmemis yeni bir yontem uzerinde calisiyordu. o ana kadar amerika'da tum eyaletlerde belli basli birer dogalgaz sirketi vardi ve bu sirketler dogalgaz uretip sonra da yerel halka satiyordu. atiyorum teksas'taki dogalgaz sirketi dogalgazi teksas halkina, new york'taki sirket new york halkina, boston'daki sirket boston halkina satiyordu. her sehrin belli bir dogalgaz fiyat tarifesi vardi ve bunun disina pek cikilmiyordu. enron sehirler ve eyaletler arasi dogalgaz hatti kurup sirketlerin diger eyaletlere dogalgaz satabilmesinin onunu acti ve bundan sonra bir dogalgaz borsasi olustu.

    artik gunun cesitli saatlerinde, ayin cesitli gunlerinde ve yilin cesitli aylarinda dogalgaz fiyatlari artip cikiyor, enron musteriyle en ucuz dogalgazi en kisa surede ulastirmaya calisarak tasiyici firma rolunu ustleniyordu. yeri geliyor teksas'ta aldigi dogalgazi oregon'da satiyor, yeri geliyor new york'ta aldigini boston'da satiyordu. bu arada dogalgaz fiyatlari borsadaki hisseler gibi surekli inip ciktigi icin aradaki farki da kar olarak sayiyordu. bugun aynisini yapan kinder morgan sirketi karli bir sekilde yoluna devam etmektedir.

    peki enron niye batti? sirket 5-10 yillik kontratlar yapip tum kari daha ilk yildan gosteriyordu ve boylece kendisini 10 yillik kari bir senede yapmis gibi sayiyordu (aziz yildirim'in stadin 10 yillik isim hakkini satip tum parayi ilk senede yemesi gibi). artik dogalgazin bir borsasi olusmustu ve uzun vadede fiyatlari tahmin etmek imkansiza yakindi. bu yuzden enron 10 yillik karini tahmin ederken rakamlari hep bol keseden atiyordu. ustelik sirketi dogalgaz da kesmemis olacak ki ayni modeli elektrik, su ve internet dagitiminda da yapmaya calisti ama bu konularda hicbir tecrubesi olmadigi icin kar etmesi cok zordu.

    sirket zarar ediyordu ama hisselerin cakilamasi icin kar gostermek zorundaydi cunku sirket borc alirken hisse senetlerini teminat olarak gosterip ipoteklemisti. mesela atiyorum enron hisselerinin bugunku fiyati 200 dolarsa ve ipotek fiyati 175 dolarsa hisseler 175 dolara dustugu anda enron borcunu odemek zorunda kalacakti. bu durumda hisselerin yukarida tutulmasi cok onemliydi. sirket karini abarttikca abartti ve bol keseden gosterdi. artik 10-15 yillik projelerden gelecek karlar daha ilk seneden gosteriliyordu. hatta hindistan'da insa edilmeye baslayan bir elektrik santrali icin 20 senelik kar sirketin bilancosuna yazilmisti bile ama son anda devletin sirkete verdigi izni geri cekmesi sonucu fabrika hicbir zaman tamamlanamasa da olmayan fabrikanin 20 yillik kari coktan sirketin kayitlarina gecmisti.

    sirket borcunu odeyemeyecek duruma gelince hisseler dustu, hisseler dustukce ipotek altindaki hisselerin teminat vadesi geldi, sirket bunlari da odeyemeyince hisseler daha da dustu ve sonunda zincirleme bir reaksiyon cikarak hisseler bir anda sifirlanana kadar dustu. ortada milyarlarca dolarlik zarar ve iflas eden bir sirket vardi. enron'un inovasyonunu alip ahlaksizligini almayan kinder morgan ise bundan en karli cikan sirket oldu.
  • abd'de patlayan en büyük balonlardan biridir, hatta belki de en büyüğüdür. basketbolda kural değiştiren oyuncular gibi, enron da finans sisteminin kurallarını değiştiren bir oyuncu olarak tarihe geçti.

    şirketin ceo'su ve cfo'su enron'un yalnızca gelirlerini olduğundan fazla göstermekle kalmadı, ayrıca kurdukları paravan şirketlere enron'un borcunu da aktararak şirketin borçlanmasını da düşük gösterdi. bu kadar karlı bir şirket görünce tabi ki borsa yatırımcısı ne yapar, bu şirketin hisse senetlerine hücum eder.

    tabi bu kadar dikine bir değer artışı olunca çoğu gazeteci ve finansal analizcinin dikkatini çekti enron. olay patlak verince sarbanes oxley yasası çıkarıldı. her şirketin böyle art niyetli çalışanları olabilir. ancak borsada işlem gören bir firmayı denetleyen firma da bu işin içindeyse, işler böyle karışıyor. (bkz: arthur andersen)

    şu anda big 4, enron skandalına kadar big 5 olarak adlandırılan şirketlerden biri olan arthur andersen, bu skandal ile birlikte tarihin tozlu raflarında yerini aldı. finansal raporlarda yapılan bu usulsüzlüklerin üstünü örttüğü için bir daha da toparlanması imkansızdı zaten, şirket kendi kendini fesh etti. arthur andersen'in kuruluş tarihini hatırlatalım, 1913.

    tabi işin en yürek burkan tarafı, enron'un üst yöneticilerinin çalışanlarına, yatırımlarını enron'un hisse senetlerine yapması yönünde telkinde bulunmasıdır. o çalışanların hayatları boyunca kazandığı paranın hepsi, şirket batınca bir anda sıfırlandı. amerikan halkı, ellerinde özel eşyalarıyla enron genel müdürlüğünün önünde merdivenlerde oturan insanları görünce bir kez daha kahroldu.

    bir müsibet bir nasihattan iyidir derler. belki çok can yaktı ama, borsada işlem gören firmalar bir daha hiç olmayacağı kadar güvenilir ve şeffaf oldu. ancak yatırımcıların gönül rahatlığıyla yatırım yapabileceğini söylemek pek mümkün değil. çünkü başka bir problem daha var; insider trading.
  • iki gündür aklıma gelen skandal. kripto para ile zengin olacağını sanan kütleleri gördükçe aklıma geliyor.

    her 20 yılda bir, bir şekilde kapanda peynir görmüş fare gibi kapana doğru koşuşturan zavallılar tokatlanacakki kapitalizmin gemisi yürüsün.
  • bağımsız denetçinin işi, bir şirket tarafından hazırlanan finansal tabloların şirketin performansı ve finansal durumunu adam gibi yansıttığı hususunda görüş vermektir. 02 aralık 2001 günü aktif toplamı 65 milyar dolar, yıllık cirosu 100 milyar doları( yuh) aşan ve 19000 personeliyle dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan enron'un iflası abd'de 11 eylül saldırılarından sonra yaşanan en önemli gelişmelerden biri olarak görülmektedir.

    dünyanın en büyük beşinci denetim firması olan arthur andersen'in marifetiyle, enron'un kötü olan durumunun üç yıl boyunca olduğundan farklı olarak iyi gösterilmesi ve yatırımcılarının kandırılması olayıdır.

    bu iflastan sonra denetime bazı düzenlemeler gelmiştir örneğin; denetlenen firmalarda defter tutma vb. hizmetler yasaklanmıştır, hukuki danışmanlık hizmetleri yasaklanmıştır, denetlenen firmada iç denetim sağlanması hizmeti yasaklanmıştır

    şöyle ki, 02 aralık 2001 günü dünyanın en büyük doğalgaz boru hattı şirketlerinden biri olan enron beklenmedik bir biçimde batıyor 1980'li yılların ortalarında küçük bir boru hattı şirketi iken 2000'li yılların başında, kuzey amerika'da yaklaşık 40 bin, güney amerika'da 10 bin kilometrelik doğalgaz hattına ve 20 bin kilometrelik fiber optik hata sahip olan bir şirket bu.

    profit cidden dudak uçuklatıyor bu kadar yüksek karı duyunca çok şaşırdım; 1993 yılında 1,46 milyar dolar (kar 382 milyon dolar) iken, 2000'de 3 milyar dolara (kar 732 milyon dolar)'a vuruyor.

    buna mukabil enerji ticareti ve diğer faaliyet gelirleri 1993'de 6,6 milyar dolarken (kâr 316 milyon dolar) 2000 yılında 77 milyar dolara (kâr 2 milyar dolara) yükselmiştir.

    enron ile arthur andersen arasındaki eleman değişimleri: arthur andersen elemanlarının bir kısmı firmalarından ayrıldıktan sonra enron'un finans ve muhasebe departmanlarında çalışmaya başlamışlardır. iki firma arasında olan sıkı eleman değiş-tokuş ilişkisi en önemli etik dışı ve bağımsızlığı zedeleyici bir husus olmuştur

    arthur andersen enron'dan haftada 1 milyon dolar ücret alıyormuş. bu düzeyde ücret alan bir denetim firmasının bağımsızlığını koruması söz konusu mu?
hesabın var mı? giriş yap