259 entry daha
  • felsefe, eski yunan'da bilgeliğin sevgisidir. temeli, merak ve sorgulamaya dayanır. sokrates, "bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir." derken bunu kast ediyordu. felsefe de bilim gibi kuşku duyar.
    etrafınıza bir bakın; kaç kişi bilgeliği seviyor olabilir? dogmaları gerçek olarak kabul eden, sorgulamayan, sorgulayana iyi gözle bakmayan bir toplumda felsefe kendisine bir yer bulabilir mi?
    bu toplum geriye itilirken egemen kültür, "felsefe yapma!" diyordu. soru sormak ayıplanıyordu. inanmak, felsefenin yerini böyle aldı. "inanmak" sadece dini inanç anlamında değil, o sırada geçerli, genel kabul gören ve pompalanan ne varsa ona, araştırmadan, kuşku duymadan, inanmayı seçmek anlamında. çünkü bir yandan da kitlelere "hayat boştur, düşünmeye değmez, beyin yanar" şırınga ediliyordu. eğitim kolaylaştırıldı, bu yapıya uyduruldu ama felsefe ve sorgulama özendirilmedi. özendirilme şöyle dursun, itildi, kakıldı, küçümsendi. daha ne olsun?
    felsefe "yandı, bitti, kül oldu."
    elimizde kalanlar arasında artık felsefe yoktur ve olmayacak.
457 entry daha
hesabın var mı? giriş yap