2 entry daha
  • kitapta medeniyet eksenindeki konular, geçmiş dönem düşünce insanlarının kapsayıcı görüşlerine yer verilmek suretiyle tahlil ediliyor. dil kullanımını özellikle ayırt edici bulduğumu söylemeliyim; oldukça yalın, sade ve akıcı bir sözcükler yumağı oluşturulurken, bu yumağın içerisine gayet yerinde, aşırıya kaçmayacak ölçüde eski türkçe kelimeler serpiştirilmiş. bu dil seçimi, kitabı günlük konuşma dili seviyesinden çıkarıp akademik bir ağırlığa kavuştururken, kelimelerin seçimi ve sıklığı dengede tutularak, ağdalı ve anlaşılması zor bir edebi üslubun önüne geçilmiş.

    kitabın en sevdiğim tarafı; irdelediği konu hakkında geniş bir perspektifle, farklı cenahtan görüşleri paylaşıyor olması. kitapta yalnız kalın’ın görüşlerini değil, aynı zamanda nietzsche’nin, hegel’in, freud’un, katip çelebi’nin, gazali’nin ve daha birçok düşünürün görüşlerini de okuyorsunuz. bu açıdan kitabın kapsayıcı bir akademik derleme niteliği taşıdığı söylenebilir. ancak tabi ki son tahlilde kitabın savunduğu bir görüş var.

    bu görüş; medeniyetin çeşitli kıstasları yönünden ilerlemiş batı toplumlarının ilericiliğini ve dünya medeniyetine sunduğu kapitalist maddeci kazanımları kabul etmekle beraber, medeniyet maskesi ardına saklanarak işlenmiş siyasi, ekonomik ve vicdani ayıpların da ayırdına varmak gerektiği oluyor. yazara göre teknolojide, evrenin yapısında, hukukta, sanayide, sanatta, siyasette her konuda tasavvur sahibi olmakla birlikte, asıl medeniyetin bu temel zemin üzerinde yükselecek erdem, hoşgörü, insanlık ve vicdani değerlerle kurulabileceği ifade ediliyor. batının yüksek fikriyatı ve doğunun yüksek insaniyeti arasında sıkışmış bir toplumun ferdi olarak bu görüşe katılmamak elde değil.

    ilgilenenler için ayrıntılı bilgi;
    https://www.instagram.com/p/b89bvqljpvi/
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap