1 entry daha
  • "sağlıcak" antartika'da, fok balıklarından zeytin yağı üreterek geçimini sağlayan bir yeni mo'dur, kalın ise güzide beldemiz şereflikoçhisar'da fenni sünnetçilik ve edebi iğnecilik yapan, akrep nalar ayarlarında bir güzide genç kızdır.

    bir gün sağlıcak, tuttuğu fok balığının ağzından bir güwercin çıkarır, güwercinin ağzında da bir şişe wardır, oysa şişenin içindeki taş tablet yabana atılacak cinsten değildir, telaşe ile çıkartır tablet, tablette "anla beni" başlıklı bir şiir wardır fakat saros vezniyle yazılmıştır.

    men kü birlükten güvet dogmuşum
    bilemen ki, go-back'li, küdretli olmuşum,
    arlar boyu algız tekteze, kızoğlan kalmışım,
    gel ki göğül aşına, şimdi ürek ırtülür.

    tastabak mesafedün çörek bişürdün
    kurben kestün, oruç duttun, zekat verdün
    zen nevi bastırmasyonulan keyif arandüm
    şimdi bızır öykünür...

    falan diye dewam eder; "sağlıcak" bu şiire çok içerler ve hemen yerden bir buz alıp, buza bir şiir yazar, onu da güwercinin ağzına tıkayıp, fokun içine atarak okyanusa salar, şöyle demektedir.

    nah gönüldür; gayrı dayanmag
    gönül gözdür; senne ayılcag
    göz sözümdür; adres et alınacak
    yub tibi eblet yada tebbet ebu leheb.

    koşuk atarım, bana tıngırda gözel
    fok üstünde neşe satarım dözel
    magdugu tebürlöy elaki becel
    ucarug kacarug kurtulamazdun.

    5 sene sonra falan, bir sünnet sırasında duwarda bir buz parçası gören kalın, onu ilgiyle okur, aşağısında "kalın'a, cewaben... sağlıcak" diye yazmaktadır, çok tutkulanır ve hemen bu buzu bir morsa koklatarak geldiği yeri bulmasını sağlar, orda sorup sağlıcak'ı buldurur, kawuşacaklarken uykum gelir, ayaklarım sancır, yatarım...
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap