5 entry daha
  • neden “böyle” olduğumu düşünüp dururken ve neden bir şeylerin yolunda gitmediğine kafa yorarken okuduğumdan heralde, okuduğum birkaç paragrafta cevap buldum kendime.
    cevap da değil ya işte, biraz daha düşünecek bir şeyler.
    sanıyorum, biriyle işler yolunda gitmiyorsa ortak alanların olmayışından, ortak planlar yapamamaktan öyle oluyor. bazı ilişkiler böyle bitiyor. birlikte yapacak bir şey kalmadığından.
    heralde o sebeple gönül ilişkisi kurduğumuz insanlar gibi; eski okul arkadaşlarımızı, iş arkadaşlarımızı ya da o dönem ihtiyaç duyduğumuz insanları artık aramıyoruz sormuyoruz, hem de hiç bir üzüntü ya da pişmanlık duymadan.
    üzüntü ya da pişmanlık duyacak fırsat da yok zaten bir sonraki şey her neyse oraya doğru gitme endişesi var.

    alıntıception şöyle:

    “insanın ana özelliği, verilmiş her şeyi aşmak, geride bırakmaktır. nitekim amacına varır varmaz sevinci uçar insanın, doymuşluğu azalır git gide, geçmişe karışır. valery’nin sözünü ettiği <gelecekteki tükenmez boşluğa düşer.> marcel arland ile jacques chardonne’un anlattıkları karasevdalıların durumu güzel bir örnektir buna.
    aşıklar, sevgililerin yüreğinden hiç çıkmamak, aşktan hiç kurtulmamak isterler. başbaşa sevişip dururlar, ama bir süre sonra, sıkılırlar bundan, umutsuzluğa kapılırlar. o kadar ki terres étrangères (yabancı topraklar)’ın kadın kahramanı, <mutluluk bu değilmiş demek ki> diye söylenir. bağlantılarından koparılmış, salt kendine indirgenmiş, kendi üzerine kapatılmış her nesneyi, her anı büsbütün azımsar, yetersiz görür insan. durmaksızın artırdığı, aştığı için kendini bile azımsar.
    böyle yapmasaydı var olamazdı zaten.
    bir sevgiyi yaşamak, onunla birlikte yeni amaçlara yönelmek demektir: söz gelimi, bir ev açmak, bir iş tutmak, sevgilisiyle ortaklaşa bir gelecek kurmak gibi…”

    “bir servete konan kimse, hemen bir başka zenginliği elde etmeyi tasarlar. pascal’ın haklı olarak dediği gibi, avcıyı ilgilendiren tavşan değildir gerçekte, avlamaktır.”

    ---
    şurada, bu deneme ile epey içli dışlı olmuş bir makale mevcut: beauvoir, candide’in bahçesinde
hesabın var mı? giriş yap