7 entry daha
  • bırakınız insanlar birbiriyle kucaklaşsın...

    1933 yılındaydı..
    mustafa kemal paşa diyarbakır'ı şereflendirmek
    için yola çıkmıştı. o zamanki yönetimin zihniyeti,
    o derece bağnaz, hoşgörüsüz ve o derecede sıkı
    idi ki, mustafa kemal paşa şehre geldiği zaman
    kendisini, karşılamaya gelen yöneticilerden
    başka hiç kimseyi görmemişti.

    mustafa kemal paşa hayret ve dehşetle şöyle
    seslenir:
    bu da ne demek oluyor? bu memleketin halkı
    nerede? onları görmek istiyorum! söyleyin
    neredeler ? susmayın! çabuk söyleyin! cevap
    verin!... "

    hâlbuki evlerin damlarında, pencerelerinde,
    camilerin kubbelerinde, duvarların üstünde,
    birbirlerinin üzerine balık istifi gibi yer alan
    diyarbakır halkı mustafa kemal paşayı izleme ve
    görme ısrarındaydı.

    mustafa kemal paşa'nın sinirli hali, derhal bir
    emir verilmesine sebep oldu. üç beş dakika
    sonra mahşeri bir kalabalık sokakları
    doldurmuştu. halk büyük bir coşku ile
    sesleniyordu.

    - var ol! yaşa!. büyük önderimiz! sevgili
    babamız... hoş geldin!...

    bu coşkun tezahürat, heyecanlı gösteriler
    içerisinde mustafa kemal paşa halkın arasına
    karışmış, halk ile kendi arasına gerilmek istenen
    perdeyi söküp atmıştı. bu sırada şehrin
    yöneticileri her ne kadar düzeni sağlamak için
    büyük bir çaba içine girmişlerse de, mustafa
    kemal paşa buna dahi engel olmuştu.
    mustafa kemal paşa etrafında dönüp duran
    şehrin yöneticilerine dönüp şöyle seslenmek
    gereğini de duymuştur:

    " bırakınız, insanlar birbirlerini sevenler
    kucaklaşsınlar! onlara engel olmayın! elinizden
    geldiğince yardımcı olunuz!..

    kaynak:avni altıner, her yönüyle atatürk
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap