8 entry daha
  • "idris'in tartışıklı olması bundan sonra başlar. bilim dünyasına anarşik (feyerabend 1980) varsayımlar atarak , teorik düzeyde, osmanlı sosyal kuruluşunun bilinen sınıfsal yapısını allak bullak ettikten sonra. bu anarşik varsayımlar şunlardır: i) osmanlı toplumunda 18. yüzyıla kadar süregelmiş ve iktisadi kertede gerçekleşmiş olan, toprak mülkiyetinin biricik sahibi olan sultanla, sarayda kümelenmiş ulema ve askerden (kapıkulları) oluşan sömüren sınıf ile doğrudan üretici olan reaya sömürülen sınıfı arasındaki zıtlık, 18. yüzyıldan sonra yerini bu sefer, ideoloji kertesinde gerçekleşen batılı laik bürokrat sınıfla, yeniçeri-esnaf-ulema birleşmesinden doğan halk sınıfı arasında zıtlığa bırakmıştı. neden? çünkü; ii) kendisi de bir kapıkulu olan damat ibrahim paşa yenilik, daha doğrusu batılılaşma hereketini başlattığı tarihten itibaren, <<bürokratik (sivil, subay) laik, güya ilerici sayılmış, emperyalizmin kıskacı içinde burokratların oyunuyla içine kapanan islamcı-doğucu kamp ise gerici (mürteci) kabul edilmiştir>> ve ; iii) analizin çağdaş türk toplumundaki izdüşümü bile, ilerici ve solcu geçinen aydın-bürokrat-subay öbeği aslında gerici ve sağcı, gerici ve sağc ı gibi görünen halk ise aslen ilerici ve solcudur. bu sonuncu varsayım gerçek bir coup de grace'dır.

    böyle bir yaklaşımın <<fincancı katırlarını ürkütmesi>> beklenirdi. nitekim öyle oldu. gericiyken ilerici, sağcıyken solcu olarak yorumlanan halktan pek bir ses çıkmadı ama, ilericiyken gerici, solcuyken de sağcı olarak tanımlanan aydın-bürokrat-subay öbeğinin bir bölüğü sadece üçüncü varsayıma karşı ateş püskürdüler. birinci ve ikinci varsayımları irdeleyip eleştirmek ise onların görevi değildi; resmi ideolojilerinde <<özerk aydın>> kavramı olmadığından...

    sencer divitçioğlu, geçivermiş gelecek, "idris küçükömer".
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap