740 entry daha
  • resmi hükümet ulusal mutabakat hükümeti ile darbeci hafter'in bağlı olduğu tobruk hükümeti arasında ateşkes yapılan ülke.

    birçok ülke ateşkesten memnun olduklarını, ateşkesle birlikte alınan kararları doğru bulduklarını açıkladı. mart 2021'de seçim olacak ve sirte silahsızlandırılmış olarak polis gücüyle idare edilecek.

    baktığımız zaman sirte özelinde tobruk'un, türkiye ve türkiye destekli trablus'a taviz verdiğini görüyoruz. sirte'yi kontrol etmelerine karşın silahsızlandırılmış bölge yapmayı kabul ettiler ve anlaşmaya göre çekilecekler.

    ben buna ihtimal vermiyor, sirte'ye bir taarruz olacağını düşünüyordum sahaya ve masaya baktığım zaman sirte'de bir muharebe olma şansı sadece düştü, kesinlikle bitti demek imkânsız. ateşkesle ilgili türkiye'den ses çıkmış da değil. ihtimaller şöyle:

    a) türkiye önümüzdeki dönemde mısır'la ilişkileri düzeltecek ve iyi niyet olarak libya'da bu bölgede bir savaştan vazgeçildi.

    bu ihtimalde türkiye'nin kalıcı bir zafer elde ettiğini görüyoruz. libya'da çatışmalar bitiyor ve türkiye-mısır arasında anlaşma yapılıyor.

    mısır'ın türkiye karşıtı davrandığını, sınıra ordu yığdığını, sürekli olarak türkiye'yi tehdit ettiğini, türkiye karşıtı ülkelerle iş tuttuğunu biliyoruz. eğer bu kırılmışsa türkiye'nin çok başarılı bir politika izlediğini söyleyebiliriz. libya'da istenilen alınmış, mısır ile anlaşma yapılmış olacak. israil'in türkiye'ye yakınlaşmaktan başka hiçbir şansı bulunmuyor eğer türkiye-mısır anlaşmasına gidilirse.

    mısır'ın böyle bir risk alıp almayacağını göreceğiz. risk diyorum çünkü mısır bu adımı attığı zaman diğer arap ülkelerini kızdıracak, israil'i çaresiz bırakacaktır. mısır bu adımı atmaya cesaret ederse türkiye'nin bölgedeki belirleyici güç olduğunu rahatça söyleyebiliriz. neden? bir ülke türkiye'ye karşı düşmanlığı sürdüremeyeceğini biliyor, geri adım atıyorsa; bunun için arap ülkelerini ve israil'i karşısına alıyorsa türkiye artık belirleyicidir.

    bu ihtimalde türkiye sirte'ye müdahaleden vazgeçmiş, sirte özelinde kısıtlı bir taviz almış; mısır'ı masaya çekmeyi başararak büyük bir zafer kazanmış olacak. doğu akdeniz tamamen kontrolümüze geçecek.

    kalıcı bir ateşkesle birlikte mısır'ı masaya çekmek, sirte'den vazgeçmek için yeterli gözüküyor.

    b) türkiye geri plana atıldı.

    türkiye'nin denklemden çıkarılması için ilk adım atıldı ve trablus'a gerçekleştirilen taarruz öncesi döneme dönüldü. o dönemde de benzer siyasi adımlar atılıyordu. umh'nin birkaç temsilcisi türkiye'nin trablus'a desteğinin "zayıflıktan faydalanma, çıkar için" olduğunu söylemişti mesela.

    baktığımız zaman doğru söylüyorlar. biz trablus'a erdoğan'ın söylediği gibi libya halkını korumaya gitmedik. trablus'taki hükümet düşmek üzereydi, düşmelerini engelleme karşılığında anlaşma yaptık ve doğu akdeniz'de büyük bir güç elde ettik keza umh bu anlaşmaya gelmek zorunda kaldı, başka şansı yoktu.

    konuyu daha da açmak için biraz geçmişe dönmek lazım. normal şartlar altında nisan 2019'da libya'da serrac ile hafter görüşmeler yapacak, ortak bir hükümet oluşturacaktı. bunun için 14 nisan'da başlayacak görüşmeler planlanmıştı bizzat bm tarafından ve libya'daki iç savaşı bitirmesi mümkün gözüküyordu bu görüşmelerin buna karşın hafter 4 nisan'da trablus'a saldırarak masa ihtimalini tamamen ortadan kaldırdı.

    bu sürece kadar türkiye'nin umh ile ilişkileri bugünkü düzeyde değildi. 2018 sonunda türk heyetinin trablus'a yaptığı ziyarette istihbarat paylaşımı yapıldığını düşünüyorum, hafter'in saldırısının iki aylık çalışma olmadığı kesin. umh'nin saldırı için bilgilendirildiği çok açık. zaten türkiye'nin ziyareti sonrası umh biraz kıpırdanırken hafter'in de orta libya'da operasyonları başlıyor ve uygun konumu elde eder etmez trablus'a müdahaleye başlıyor.

    umh'nin destekçisi yoktu, türkiye'yle anlaşmaktan başka şansı da yoktu çünkü masa süreci çöpe atılmış, hafter gücü arkasına alarak saldırmaya başlamıştı ki hafter'e karşı umh'ye destek veren de yoktu. bunu türkiye yapınca mecburen türkiye'ye tavizler vermek zorunda kaldılar.

    bugün gözüken tabloda masa sürecine, yani türkiye'nin olmadığı döneme, geri dönülmüş oldu. bu sefer araya girecek ülkeler de bulunuyor. şimdi burada doğal olarak "umh türkiye'den bağımsız iş yaparsa ve aynı sonuçla karşılaşırsa türkiye desteğini de kaybetmez mi?" diye sorulabilir, kaybetmez. türkiye buraya kendisi için destek verdi çünkü. türkiye'nin trablus ile yaptığı anlaşma kendisi için çok önemli. trablus kontrolden çıkıp masa sürecinde türkiye'yi dışlayıcı bir tutum sergilese bile iş sahaya geldiği anda türkiye yine trablus'a destek verecektir, vermezse doğu akdeniz için yaptığı anlaşmayı kaybetme şansı bulunuyor. elbette türkiye bu ihtimali hesaplayıp belli başlı adımlar atmıştır daha öncesinde diye ümit ediyorum. bir kere dışlanırsak masadan hem abd hem rusya yine karşımızda konumlanacak.

    ortadaki bu ateşkes süreci sanılanın aksine türkiye'nin lehine olmayabilir.

    not düşmek istiyorum entry sonuna: bu ateşkes söylemleri tamamen boş olabilir. bunu suriye'de yüzlerce kez gördük. eğer durum buysa yaklaşan büyük çatışmalar öncesi herkes son hazırlıklarını yapıyor diyebiliriz. türkiye mevcut koşullarda, ateşkes olmayacaksa sirte'ye öyle veya böyle operasyon yapacaktır bundan kaçış yok. arapların desteği ile sürekli olarak sirte'de askeri gücünü arttıran hafter, bir zaman sonra saldırıya geçecek tekrar. bunu gayet iyi biliyor türkiye. hem sirte'de toplanan gücün kırılması hem de türkiye'nin masada belirleyici olduğu bir siyasi çözüm için türkiye'nin sirte'ye müdahalesi gelecektir.

    ateşkes ile ilgili kesin konuşmamakta fayda var. ihtimaller bunlar.
104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap