583 entry daha
  • kendini “yüksek edebiyatımızın” kıdemlisi olarak gören kibirli “edebiyatçı” ama gerçekte sadece orta yaş bunalımında bir “erkek.”
    ağdalı sözcüklerle uzun betimlemelerden mürekkep kitaplar yazınca ve saçları ağartınca “kıdemli” olunmuyor, bilsin isterim.
    taciz ifşalarını sosyal medyada duyuran kadınlara cinsiyetçi reflekslerle hemen direnç gösteriliyor, yazdıkları küçümseniyor, yanlış anlama olabilir deniyor.
    kadınlar nedense bu konuda hep yalan söylüyor, erkeklerin itibarını zedeleme peşinde ya da buradan kendine bir reklam alanı oluşturuyor. bu ön kabul nereden geliyor pardon? erkekler otomatik olarak itibarlı da, kadın yalan söyleyerek mi toplumda kendine yer edinir? neyin itibarı, kim vermiş tacizciye itibarı?

    bu tip insanların kaleminden de mahrum olsun edebiyat, inanın bir şey kaybetmez.
    edebiyat, “edep” kökünden geliyor, önce oturup bunu bir anlayalım, hakkını verelim. sonra yaşadıklarını ifşa eden kadınları anlamaya çalışıp yanlarında olalım. böyle bir durumda yapılacak tek şey budur. tacize uğrayan kadınların yanındayım.

    kendisinin yaptığını kabul edip özür dileyen yazısı bile üstten bir dille yazılmış. “kazara/bilmeden” taciz falan edemezsiniz. geçiniz onları andropoz ali toptaş, geçiniz.

    yayınevi tarafından yönetilen hesaplardan paylaşılmış bu “özür” bozuntusu. everest yayınları bu konuda kendisine de bir görev düştüğünün farkındadır umarım?
436 entry daha
hesabın var mı? giriş yap