64 entry daha
  • harry potter diyenler olmuş. el insaf arkadaşlar. lily'in sevgisi, dumbledore'un planı, snape'in sözü, ron ve hermione'nin dostluğu olmasa bahtsız diyebilirdik belki. korundu kollandı bi de üstüne sanki bi halt becerebilmiş gibi kahraman sayıldı. götümün kahramanı.

    snape diyenler olmuş. evet kesinlikle zor bir çocukluk ve zor bir ergenlik geçirmiş kabul. ama tüm kararını bilinçli vermiştir. ölüm yiyen olmayı da, dumbledor için casus olmayı da bile isteye kendi seçmiştir. yani bahtını da bahtsızlığını da kendi yaratmıştır. hatta yanlış hatırlamıyorsam j.k.rowling'in eğer snape de james potter gibi sonradan akıllansaydı lily ona da bir şans verebilirdi gibi bi açıklaması vardı. bilmiyor muydu dersiniz bunu snape? sanmam. ha serideki favori karakterim kendisi. adam asla mağdur edebiyatı yapmadı, çizgisini bozmadı. ama asla bahtsız diyemeyiz.

    malfoy piçi diyenler olmuş. draco piçi ailesi ve ailesinin çevresi sebebiyle kurban edildi gibi bir algı var farkındayım. yok babasının mallıkları yüzünden ölüm yiyen oldu da bilmem ne. çoğu kez gördük kötülükten nasıl zevk aldığını. kimse kusura bakmasın mağdur edebiyatının en çok ekmeğini kendisi yedi. ailesinin yüzünden kötü olmayı, en azından faşist olmayı seçecek olsaydı (bkz: sirius black) seçerdi. mis gibi de bir hayat sürerdi. ama sürmedi. niye? kötülük içinde yok da ondan. draco malfoy asla bahtsız değildir sonuç olarak. bahtsız ayağından yürümüştür.

    madem sirius black dedik başlayalım o zaman bahtsızlardan bahsetmeye. sirius başı çeker. dostları için binbir türlü boka püsürüğe bulaşıp gençliğinin, yakışıklılığının zirve yıllarını azkaban'da geçirmiştir. hainlikle suçlanmıştır. üstelik bunak dumbledor işin doğrusunu bilmesine rağmen kurtarma girişiminde bulunmamıştır. muhtemelen bi işe yaramayacağını, belki de planını baltalayacağını düşündüğü için bir şey yapmadı. sonuç olarak black ömrü billah çekip tam artık huzura erer derken öldürülmüştür. gel de bahtsız deme şimdi bu adama.

    cedric diggory.... gencecik parlak bir öğrenci. bir piçi öldürme uğruna düzenlenen binbir türlü tuzağın ortasında hiçbir suçu yokken “fazlalık” olduğu için öldürülmüştür. ne aşkını yaşayabildi, ne başarısını, ne gençliğini... al sana bahtsızlık aq.

    sırada remus lupin var. garibim benim. sirius kadar olmasa da bu gariban da az çekmedi. zaten babasının bokuna püsürüğüne düştüğü kurt adam illetiyle 1-0 yenik başlamış gençliğine. biraz işler yolunda gitse hop dolunay çıkıyor remus sıçışlarda. tekrar toparlayayım derken tekrar dolunay. lan tam çaktırmadan hocalık yapıyordu severus'um snape'im bi çelme taktı o da gitti. dumbledore bunağına yardım edeceğim diye ajanlık yaptı o ayrı stres. bu sefer kendini olduğu gibi kabul eden tonks'la evlendi bi de çocuk yaptı derken hoop ölüverdi. lan zaten adam korka korka çocuk sahibi oldu bari az biraz büyüdüğünü göreydi. hayır bi de yani onca sapır saçma tip kurtuldu savaşta niye lupin? “karadır bahtım kara...”

    bahtsızlar listemize hızla devam ediyorum.

    ee neville longbottom diyelim mi artık? büyükannesi olacak bunak bu garibimi anası ve babasını efsaneleştirerek ezmiş durmuş. ya tamam anası babası az uz şey yapmamış ama el kadar çocuğa bunun yükünü yüklemek niye? çocuk o kadar baskı altında yetişmiş ki özgüven sıfır, kendine inancı yerle yeksan, neredeyse iki lafı bir araya getiremeyen bir gariban olarak başladı hogwarts'a. başladı başlamasına ama tabii yeteneksiz olduğuna inanıyor. arkadaşları sürekli dalga geçiyor, hocaları örseliyor. hatta o kadar ki büyükannesi kofti olduğunu bile düşünmüş. şimdi böyle ezilerek okula gelen bir çocuk, hogwarts hocalarının tarzları da malum acımasız, nasıl kendini bulacak? biri ona bir şans verene kadar bulamadı işte. ha verilen her şansı da kullandı bak şimdi. adam dumbledore'un ordusuna katıldıktan sonra inanılmaz değişti, voldemort'un düşüşünde mükemmel bir rol oynadı, kimsenin beğenmediği, kehanetteki kriterleri sağlamasına rağmen ay seçilmiş kişi olmasına ihtimal yok dedikleri o neville profesör oldu. ama çocukluğu, gençliği heba oldu. dolayısıyla bahtsızlar kategorisine alabiliriz.

    ama bahtsızlar sırasının başını ariana dumbledore çeker. 6 yaşında muggle piçler tarafından saldırıya uğramış, bu saldırının izlerinin minik ömrü boyunca taşımız, bu yüzden kapatılmış, annesinin ölümüne sebep olmuş, son olarak da salak abisi ve salak abisinin salak arkadaşı grindelwald arasında çıkan arbedede daha 14 yaşındayken ölmüştür. daha ne anlatayım? al sana bahtsızlık.

    long story short canlar, bunca bahtsız arasında hala hiri pıtır çık bıhtsızdı diyen olursa ümüğünü sıkarım.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap