22 entry daha
  • 2005 yılı romanya yapımı film, kameranın akşam saatlerinde eski bir binayı kadraja almasıyla açılır. sovyet döneminden kalma izbe binanın, ışıkları yanan ikinci katındaki pis kokulu dairede, yalnızlığını kedilerden oluşturduğu aileyle gidermeye çalışan, 62 yaşındaki emekli mühendis lazarescu dante remus yaşamaktadır.
    bakımsız, fakir lazarescu'nun kızı kanada'da yaşamakta, maddi yardım yaptığı kız kardeşi ise başka bir şehirdedir. son dört gündür şiddetli baş ağrısı çekmektedir. artık gidişatın kötüye gittiğini hissettiğinde ambulans çağırmak üzere hastaneyi arar fakat karşıdaki görevli tuhaf tuhaf sorular sorarak alkol aldığı için başının ağrıdığına kanaat getirip birkaç ağrı kesici önererek araç göndermeyi reddeder. çaresiz ihtiyar komşularından yardım ister ve nihayetinde komşuları vasıtasıyla çağırılan ambulans gelir...

    **spoiler**

    her geçen saat biraz daha ağırlaşarak adım adım ölüme doğru yaklaşan lazarescu akşamın ilk saatlerinde kanlı canlı, kimliği, kişiliği olan bir adam olarak evden çıkmıştır. ama gece ilerledikçe kibirli ve tahammülsüz doktorlar tarafından, alkol alarak bedenine zarar verdiği için başa bela olan önemsiz bir hasta konumuna indirgenecektir.

    lazarescu, hastanelerin çıldırtan bürokrasisi ve insanlıktan nasipsiz doktorlarıyla imtihan olmak için çok yanlış bir geceye denk gelmiştir. zira şehirde yirminin üzerinde kişinin öldüğü, çok sayıda yaralının olduğu büyük bir kaza olmuştur ve tüm hastaneler dolu, tüm doktorlar bitkin haldedir. genç yaralıların arasında yaşlı lazarescu gereksiz bir alkolik mesabesine düşmüş, uzun süre herhangi bir tetkik dahi yapılmamıştır.

    o gecenin en iyi insanı olan orta yaşlı hemşire marioara, lazarescu'yu dört farklı hastaneye götürmüş, ona kızı gibi sahip çıkmış ve aşağılanmayı göze alarak aksi ve duyarsız doktorlarla cedelleşmiş, hatta beyninde pıhtılaşma olduğu için ameliyat olması gerektiğine onları ikna edebilmiştir. ancak ölümcül ameliyat için lazarescu'nun onay verdiğine dair imza atması gerekmektedir çünkü henüz komada değildir. imza atacak hali olmayan lazarescu için doktorun hemşireye önerisi insanlık dışıdır: "onu ambulansla şehirde gezdir, komaya girince getir ameliyata alalım."

    yönetmen cristi puiu, ölüm kavramını merkeze aldığı filminde, ağır ağır ölüme gönderdiği karakterine mitolojiden, edebiyattan ve dinden ilhamla ölümü çağrıştıran bir isim vermiş.
    baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetiyle yollara düşen yaşlı adam, ilk başlarda oldukça müdahil, konuşkan ve doktorlarla çekişen bir karakter sergilerken saatler ilerledikçe düşkünleşiyor, acizleşiyor, cümleleri peltekleşiyor, bir aşamadan sonra da konuşamaz hale geliyor.
    film için ilham alınan olayda hasta, personel tarafından sokağa atılmış ve ölüme terk edilmiş. lazarescu sokağa bırakılmıyor ancak ilk saatlerde yaşama tutunan, öfkelenen, yapılan muameleyi kabullenmeyen adam giderek güçten düşüyor, sessizleşiyor, ameliyathane soğuk duvarları arasında anadan üryan şekilde uzandığı sedyenin üzerinde, tüm yalnızlığıyla ölümü kabulleniyor.

    bir insanın yaşamla bağı kesilir, bireysel kıyameti koparken kendi yorgunlukları ve kişisel sorunlarını önceleyen diğer insanlar için o sadece sorunlu bir iş olarak görülüyor.

    sert gerçekçi yapısıyla romanya sağlık sistemini masaya yatıran film, hastane ortamını, acil servis şartlarını, sağlık görevlilerinin tavır ve davranışlarını bütün gerçekliğiyle yansıtıyor ve izleyiciyi ortamın bir parçası haline getirmeyi başarıyor. bunda 150 dakikayı aşan, sabrı zorlayan uzunluğu da etkili oluyor. film bazı anlarda acaba gizli kamera ile mi çekilmiş diye düşündüren yapısıyla belgesel özellikleri de taşıyor.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap