20 entry daha
  • filmde gallo, acıdan kaçışı, rehavetli atmosferi ve az diyaloglarıyla, minimalist göstermeyi seçmiş. acıdan geberen bir adamın ruh hali ne kadar sürükleyici olabilirse film de o kadar sürükleyiciydi. sevdiği kadına aynı ortamda, aynı anda, tecavüz ediliyor,buna sebep olacak ve o anı hissedemeyecek kadar kafayı bulan sevgilisinden nefret ediyor, hastanelik olan sevgilisi bebeklerini kaybediyor, sosyofobik ve arıza hali kaçınılmaz... eski sevgilisine hissettiği komplike duygular, onu kafasından atabilmek için çıktığı yolculuk ve duraklarında tadına baktığı kadınlar, yolculuğun sonunda daisy'e kavuşma hayali...tüm bunlar filmde baştançıkarıcı bir hal alıyor bud clay için.

    kültür bakanlığı tarafından yasaklanan film, yaklaşık on dakika süren oral seks sahnesinde tutkunun sapkınlığa dönüşüşünü imliyor. bir zamanlar tutkuyla sevdiği kadının artık nazarında bir seks objesine dönüştüğünü imgelemesi açısından bakıldığında yönetmenin ne vermek istediği gayet açık. oldukça doğal bir kendiliğindenlik var filmde. adam yola çıkıyor, önüne gelen bir durakta duruyor, kasadaki kızı öpüyor, yoluna devam ediyor; tesadüfi girdiği bir yerden kız kaldırıyor vs...biraz aylak adamsı bir havası var.

    california'ya uzanan yolda gallo'nun direksiyon başında o hüzünlü ve etkileyici ifadesi filmi seyredilesi kılan tek nedenlerden olabilir.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap