9 entry daha
  • feridun düzağaç'ın istisnasız her şarkısında böyle vurucu etkisi olan bir kısım vardır (şarkıların geneli böyledir esasen ama bu belli başlı kısımlar daha bir tarumar eder bünyeyi). ses değişir, melodi zaten değişir, sanki düşer kaldırmaya mecalin kalmaz, söz biter adeta ve "o şey" her neyse -çözemedim hala-, başladığı an bir tuhaf olurverir insan.

    alev alev şarkısında mesela, "kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, sendeyim"'dir bu yer.
    dipteyim sondayım'da, "yalvarırım gel de kurtar" dizesi bahsettiğim etkiyi yapar.
    deli'de ise "anladım kararsızım, yaralarıma yararsız" nasıl bir sözse artık, müzik de eklenince tam olur adam.
    ve hatta f.d şarkısında bile vardır (bile dememin sebebi şarkının adını komik ve hatta trajikomik bulmamdır) bu olay. onda da "ama sen bana uzun uzun seni seviyorum de" haykırışı çokça yakar canımı.

    bilmem benim hüsnükuruntum mudur, yoksa bu adam başka bir gezegenden gelme olduğu için böyle şarkılar yapıp insan denen zayıf varlıkları alaşağı etme misyonuyla mı yaşamaktadır aramızda. aklımla çözemedim bu işi, deliye vurabilirim her an kendimi (!!)

    şimdi söz ver'i dinliyorum.
    günde takribi 109283 kere. şarkı bitmeden başa sarıyorum, ezberlediğim kısımları bağıra çağıra söyleyerek kendimi kaybediyorum, klibinin fotoğrafları beynimde çakıyor tek tek. korkarım ve de sanırım kafayı sıyırıyorum.
    ve şunu iyi biliyorum ki, öyle bir şarkı olmuş ki söz ver; o bahsettiğim kısmın oluşturduğu garip etki doruklara filan çıkıyor.

    o kısım da elbet;

    (bkz: birlikte ölecek miyiz)?

    tanım: saykodelik şarkı
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap