7 entry daha
  • akp hükümetinin özgürlük ve demokrasi anlayışının nelerle kısıtlı oldugunu gösteren bir cümledir, sorudur ama ilk değildir sanmıyorum ki son olsundur.
    elimizde bir hükümet vardır en büyük söylemlerini hep demokratik haklar üzerine kurmaya calısan bir partinin tek partinin kurdugu. secimleri kazandıgı gün meydanda azınlıklara da saygı duyacagız diye bagıran bir baskanı olan bir hükümet bu.
    ama cok gecmedi daha "o benim cumhurbaşkanım olmayacak" diyene "terk et o zaman memleketi" diye bagırdı. ne de olsa öyle her düşündüğünü söylecek kadar demokratik olman yasaktı aslında. cok geçmedi terror haberleri medyadan alındı ne de olsa haber alma özgürlüğün devlet denetimi altında olmalıydı. yetmedi mi cok yakın tarihimizde yök başkanına "isterse konusmasın" dendi ne de olsa o da özgür ve bağımsız akpye yakın olmayan bir yöneticiydi. ve malesef su an akla hemen gelmeyen neler neler..
    evet biz demokratik ve özgür bir ülkeyiz ama basınımız, ağzımızdaki sözler devlet denetiminden gectiği sürece.
    evet demokrasi kapanmak isteyene karıştırmamayı gerektirir, o zaman neden eşcinsele karışıyoruz? o üniversitede okumak isteyen kapalı kızdan daha mı az insan? devlet denetiminden geçemedi mi istedikleri, yaşam stilleri? sen onaylamayınca o yaşayamaz mı? sen onaylamadıgın sürece toplum uygun olmayacak mı?
    en üzücü olanı ise sadece kendi isteklerine göre calıstırdıkları çarkları aynı sınırlarda yaşayan insanları gitgide kutuplaştırıyor. öncesinden başı kapalı insan tabi ki girsin üniversiteye derken, duyduklarım gördüklerim midemi o kadar bulandıyor ki sırf hükümete gıcıklık, kapanandan bağımsız "hayır istemiyorum onları" diye avaz avaz bagırmak istiyorum. biliyorum ne kadar bağırırsam bağırayım o duymaz benim sesimi kapatır kulaklarını ya da gözlerini kaçırır görmez beni. bundan rahatsız olan sadece yan sırada oturan ayşe olur bu sefer de o bana düşman olur. birbirimize düşeriz belki de toplum buna hazırdır!
94 entry daha
hesabın var mı? giriş yap