c. kaftancıoğlu s. tanrıkulu g. paylan üçlüsü

• otoriter devlettapar kesimi çıldırtan üçlü.
  
  bu çıldıran kesimin ciddi bir kısmı da sözde muhalif.
  
  ama öyle otoriterler ki insan akp'den beter bir zihniyet mi acaba diye düşünmeden edemiyor.
  
  türkiye bir demokrasi olacak mı? olacaksafarklı görüşlerin siyasal alanda, kamusal alanda tartışılması, dini kural gibi yasaklanmaması çok güzel ve önemli bir adımdır. bu sebeple sevseniz de sevmeseniz de böyle insanların bulunması güzel bir şey. tartışma zenginliği bir ülkenin ilerlemesini sağlar( şiddeti, terörü, baskıyı övmediği takdirde).
  
  ama daha korkuncu bu insanları neredeyse idam edecek kadar gözü dönmüş hem iktidar yanlısı hem muhalif (özellikle zafer partisi sağolsun daha konsolide oldular- bence iyi de oldu) faşizan reflekslerin yaklaşımı. bu ülke ilerleyecekse en önce en uç kabul edilen görüşleri savunan, en azınlık demokratik talepleri savunan insanların nasıl gördüğü maumelenin gelişmesi lazım. bir ülkenin gelişmişlik göstergesi bu azınlık görüşlerin populizme, saçmalığa bulaşmadan medeni şekilde dile getirilip kamusal alanda ele alınabilmesidir.
  
  mesela düşünün. canan, sezgin, garo..üçünün de bir suç işlemişliği, yolsuzluk yapmışlığı yok. bu ülkede mevcut bir görüşü siyaseten, medeni şekilde, gerekli
  mercilerde dile getiriyorlar. ama toplum onlara hayır böyle düşünemezsiniz, düşünüyorsanız yok edilmelisiniz tepkisi veriyor. bir sürü insan direkt korkmadan utanmadan bunları biri öldürse, en azından hapse atsa diyor.
  
  savundukları hikaye de ne? bu topraklarda zulüm oldu, bununla yüzleşilsin. vay anasını, ne kadar kötü ve cani insanlar değil mi?
  
  ama idam savunun, savaş ve şiddet savunun, şu şu şu haindir, ajandır, yok edilmelidir deyin, işte efenim etnik kimlik üzerinden sövün, ayrımcılık yapın, bunun dini zaten böyle diye nefret söylemi kullanın, bu zaten kürt deyin, her türlü ırkçılığı yapın ve argümanınızın temelinde bu olsun: vatanseversiniz.
  
  şiddeti, otoriterliği, yasakçılığı, fikrini beyan eden insanı şiddetle ezmeyi önerin, kahramansınız. ama bir ülkede herkese, tehditlere rağmen değerleriniz bağlamda yapıldığını düşündüğünüz kötülüklerle yüzleşilmesi gerektiğini dile getirin: siz kötüsünüz.
  
  aradaki dengesizliğe bakar mısınız?
  
  hadi fikirler yanlış bile olsa savundukları değerler evrensel olarak insanlığın iyilik olarak düşündüğü şeyler. yani sanki mordordan gelmiş orklar gibi muamele yapılan insanlar bu dünyada bütün medeni demokrat insanların yüzleşilmesi gerektiğini sile getirdiği karanlık olaylar. asgari bir iyilik değerini dile getirdikleri için bu muameleyi görüyorlar. işte türkiye bu derece karanlık bir ülke. siyasal kültürümüz bu derece zehirli. ve bu sorun akp ve mhp'de bitmiyor.
  
  bakın geçen sene sedat peker devletin üst kurumlarında, güvenlik birimlerinde vs dönen korkunç karanlık şeyler anlattı. ya daha nasıl anlatayım, hepimizin hayatını karartan suçlar, cinayetler işleyen, geleceğimizi, zenginliğimizi çalan, bizi korkunç bir adaletsizliğe güçleri ve yalanları sayesinde iten insanları deklare etti. ama hala düşman olarak gördükleri kişi tek işi mecliste fikrini beyan etmek olan garo ve canan. peker diyor ki, bahsettiğim karanlık insanlar yalan olaylar örgütlüyor, insan öldürüyor görüşleri yüzünden, mala mülke çöküyor, ülkeyi mafyaya teslim ediyor, bütün vatandaşların hakkını, hukukunu, eşit temsiliyet hakkını yok ediyor...yok abi, asıl derdimiz canan, garo, sezgin...
  
  bu halkla nereye kadar gidebilirsiniz?
  
  neymiş? oy kaybedermişiz. insanlığın karşısında durması gereken asgari kötülükleri dile getiren kişileri satıp karşı taraf gibi olacaksam 100% alsam ne yazar? babacan'ın da son açıklamasını bu yüzden takdir ettim. partisi ülke sağı tabanından daha çok insan çekmesine rağmen asgari insani değerlerinden oy için vazgeçmedi ve cesurca ölen ermenileri andı. sen bu kadar temel insanı değerlerinden oy için vazgeçtikten sonra iktidar olsan ne yazar?