3354 entry daha
  • kendisinin destekçileri ve sözde siyasi söylemi açısından değişimi hakkında biraz bilgi paylaşmaya çalışayım. biraz uzun bir yazı olacak.

    arka plan :
    - 60'larda sol hareketin avrupa'da yükselmesi sscb için nato ülkelerine daha rahat nüfus etme imkanı doğurmakta. kgb, ülkelerdeki komünist parti ve hücre örgütlenmeleri, yine patrice lubumba üniversitesi bünyesinde eğittiği gençleri de döndükleri ülkelerde kullanmakta.

    - tam bu dönemde(aslında daha da eski, fakat bu yıllarda şiddetleniyor) sovyet istihbaratının dikkatini farklı farklı ülkelerdeki mikro milliyetçi/ayrılıkçı (aynı şey mi değil mi bu yazının konusu dışında) hareketler çekmiş durumda. eta, ira gibi yapılanmalar nato ülkelerinde yıllardır terör estiriyor.

    - es keza ortadoğu'da filistin harketi israil'i zorluyor. eh istaril de her ne kadar işçi partisi gibi bir partiye sahip olsa da temelde abd ile fink atıyor. (zaman zaman bunun istisnaları olacaktır, ayrı bir yazının konusu)

    - sovyetler bu hareketlere destek vermenin düşmanın gücünü zayıflatacağı gibi bir öngörüde bulunuyorlar ve haklılar. eh sosyalist söylemin "ezilenlerin yanında olmak" veya "halkların kardeşliği" gibi mottoları da buna uygun.

    - burada bir ara not : sovyet sistemi bence düşmanın zayıflıklarını fırsata çevirmekte (opportunuties) oldukça mahirdir. kanımca hataları kendi zayıflıklarını (weaknesses) tedavi etmekte hantal kalmalarıydı. neyse bu ayrı bir mesele.

    - bu dönemde bu tür harketlerin içinde sosyalist kişileri daha yoğun görüyoruz. örnek mi? fhkc içinde george habaş. kendisi önemli bir teorisyen olmanın yanında filistin hareketinin sovyet bağlantısını sağlayacak, hatta dirsek temaslı başka örgütlerin de (örneğin asala da bunlardan biri olacak ileride) kontağına yardımcı olacaktır.

    - işte bu minvalde ortadoğu'nun ve elbette sscb'nin dibindeki nato ülkesi türkiye de bundan kaçınılmaz olarak etkilenecektir.

    öcalan, kuruluş ve ilk kadro
    - öcalan 70'lerde bir siyasal bilgiler öğrencisi (hukuk fakültesinden buraya geçme). lise yıllarında (tapu kadastro) dindar bir profil çizerken, artık çayan çizgisine sempati duyan bir genç. arada gözaltılar, tutuklanmalar vesaire var, burayı atlıyorum.

    - nihayet 1978 yılında pkk'yı 22 kişilik bir toplantı sonucu kuruyor. (bunların önemli bir kısmı sonra örgüt içi hesaplaşmaya kurban gidecek)

    - burada bir önceki başlık ile bağ kuralım. öcalan bu dönemde sol söyleme yakın durduğu için, özellikle karadenizli sosyalist gençler kendisine ve örgütüne katılım gösteriyorlar. bunlardan çok dikkat çeken bir isim laz kemal lakaplı kemal pir. 82'de diyarbakır cezaevi'nde açlık grevinde ölecek. cezaevi müdürü meşhur esat oktay yıldıran da onun vasiyetiyle bir otobüste suikaste uğrayacaktır.
    bu da öldürülme haberi : https://galeri12.uludagsozluk.com/…diran_884420.png
    yine bir ara not : yıldıran'ı öldürenler pkk değil başka bir kürt kökenli örgüt olan rızgari militanları.

    - rızgari demişken, o sıralarda güneydoğu'da başka örgüter de var. ve mesela rızgari de aslen sosyalist söylem tutturmuş bir örgüt. ancak zamanla hepsi pkk tarafından elimine ediecektir. yine doğu perinçek'in tikp'sinin militanları da bu kurşunlardan zaman zaman nasibini alır. buyurun : https://odatv4.com/…leriyle-catisti-14121901-174491

    - yani pkk tekel olmak için diğer sol örgütlere bile acımamıştır. ancak yine de sosyalist örgüt ve kimi aydınlarla dirsek teması uzun süre devam edecektir.

    80'ler, suriye yılları, ve palazlanma
    - öcalan 80'lerde suriye'dedir artık. suriye yönetimi baas ideolojisini benimsemiştir ve sovyetler ile de yakın temastadır. dolayısıyla türkiye'ye savaş açmış bir örgüte hiç vakit kaybetmeden kucak açmıştır.

    - bu noktada öcalan bekaa vadisi içinde yuvalanmış, filistinlilerden ciddi anlamda destek görmüş durumda. eh bu durum dolaylı olarak sovyetlerin de işine geliyor tabi. hazır ayrılıkçı örgütü bulmuş, türkiye'yi yıpratacak. maddi manevi destek yağıyor. örgüt üyeleri içinde sosyalist türk ve kürtler halen ciddi anlamda katılım sağlıyorlar.

    - nihayet 84 eruh baskını ile birlikte başlayan kanlı dönem. sadece askere ve polise değil, köylülere, öğretmenlere ve elbette minicik bebeklere kıyılan saldırılar.
    buyurun halkların kardeşliğine(!!!) :https://www.eskigaste.com/…/01/bebek-katili-pkk.jpg

    - bu dönemde pkk kendince gerilla harbi verirken türk devleti'de özel harekat birlikleri, komando ve özel kuvvet yapılanmaları ile ateşe ateşle karşılık vermeye başlamıştır.

    yıkılan duvar ve yeni söylem :
    - bu sıralarda malum berlin duvarı yıkılmış durumda. artık sovyetlerin desteğini almak mümkün değil.

    - öcalan bu sefer yavaştan dümeni abd'ye kırmaya başlar. eskisi gibi "yaşasın sosyalizm" naraları pek atılmaz olmuştur. örgüt çok daha milliyetçi bir söylet tutturur.

    - birinci ırak savşı'ndan itibaren çekiç güç bölgeye yerleşince artık pkk'nın yeni sahibinin kim olduğu bellidir.

    - ancak devlet de boş durmaz. özellikle 93'te 33 erimizin şehadeti sonrası kontrgerilla el kitabı raftan indirilir. gerek jitem gerek başka diğer yapılanmalarla pkk'ya karşı daha sert ve bel altı vurulmaya başlanır. yine sınır ötesi harekatlar da örgüte gittikçe kan kaybettirmektedir.

    yakalanış ve sonrası :
    - bu dönemde öcalan artık abd için de bir ayak bağıdır. talabani, barzani gibi isimlerle daha sıkı ilişkilerin kurulması öcalan'ı rahatsız etmektedir. abd de bunun farkındadır.

    - türk devleti bu soğukluğu tespit etmiştir. tabi o zaman devlette tek bir güvenlik makalesi okumamakla övünenler yok elbette. ecevit, demirel, yılmaz, ismail cem gibi isimler ve devlet aklı organize bir çalışmayla önce öcalanın sınırdışı edilmesini sağladı sonrasını biliyoruz.

    - bundan sonra belli bir süre örgütün kolu kanadı kırıldı. ancak değişen şartlar, suriye iç savaşının sağladığı fırsatlar derken bugün yine ypg yapılanması sayesinde yeni bir devlet kurmaya çabalıyorlar.

    - bununla beraber içerideki yapılanmanın fetö'nün de temizlenmesi ile rahatlayan devletin hamleleri sayesinde etkinliğinin azaldığını görüyoruz. sınır ötesi operasyonlar, iha/siha teknolojisi vesaire derken bugün pkk hareketi konsantrasyonunu suriye'nin kuzeyine yoğunlaştırmış durumda.

    - bundan sonra ne olabilir, onu da başka bir yazıda tartışırız.

    iyi okumalar dilerim.
354 entry daha
hesabın var mı? giriş yap