• kurduğu yeraltı kütüphanesi ile varşova gettosu'ndaki çocuklara kitap sağlayan, kültürlerini, dillerini ve edebiyatlarını canlı tutan polonya yahudisi kadın.

    naziler eylül 1939 yılında varşova'yı işgal ettiğinde, kitapları erişimi sınırlayanların da dahil olduğu yahudi karşıtı yasalar ilan edildi. yahudi mahallelerinde ödünç kitap veren kütüphaneler kapatıldı ve yahudilerin halk kütüphanelerini kullanmaları yasaklandı.

    1940 yılında sonbaharında, yaklaşık yarım milyon polonyalı yahudi şehrin sadece %2.4'lük bir alanını kapsayan, on metrelik tuğla duvarlarla çevrili bir getto kurularak buraya yerleştirildi. burada, resmi günlük tayın kayıtlarına göre kişi başı günlük 184 kalori verildi ve iki yıldan kısa bir sürede tahminen 83.000 kişi açlıktan öldü. 1942 yazında ise kalanlar treblinka imha kampı'na sürüldü.

    getto'daki birçok yahudi lider ve yardım kuruluşu, aşırı kalabalık, açlık ve polonya'nın sert kışlarına direnme imkanı için yiyecek, giyecek ve barınak sağlamakla uğraşırken, başka bir açlığa çözüm arayanlar da vardı.

    basia berman, savaş öncesinde varşova halk kütüphanesi tarafından istihdam edilen birkaç yahudi kütüphaneciden biriydi. getto, giriş çıkışa kapatılmadan önce valizine doldurduğu kitaplarla gezici bir kütüphane oluşturmuş ve kitapları evsiz çocuklara dağıtmıştı.

    kasım 1940'ta varşova gettosu mühürlendiğinde, 67 leszno caddesi'ndeki varşova halk kütüphanesi'nin bir şubesi de getto sınırlarına dahil edildi ve kütüphane boşaltılmaya zorlandı. bir çocuk derneği olan centos adına binayı kullanmak için izin almayı başaran berman, orada çocuklar için gizlice bir yeraltı kütüphanesi kurdu.

    koleksiyonundaki birçok kitap savaştan önce vilna'da faaliyette olan tomor yayınevinin kurucusu lejb szur tarafından satın alındı. szur, 56 leszno caddesi'ndeki dairesinde 20.000 civarı kitap stokladı ve onların imha edilmesini önledi. kendi koleksiyonundan kitapları sık sık basia berman'ın kütüphanesine verdi. 1942 yılındaki tehcir sırasında intihar etti.

    berman, yidce ve lehçe kitap hazinesini gizlemek için odaları bebekler, basit resimli kitaplar ve kağıttan süsler ile donatarak, çocuk kütüphanesi görünümü kazandırdı. kütüphanede zaman zaman yidce kitap okumaları, tartışmalar ve konferanslar da düzenlendi.

    berman, avrupalı yahudilerlde yidiş kültürünün yok olmasına direnmenin bir yolu olarak çocukları yidce kitaplar okumaya, kendi edebiyatları, dilleri ve kültürleri ile içli dışlı olmaya teşvik etti. çocuklara biri yidce diğeri lehçe iki kitap ödünç verirdi. birçoğu için bu yidce okuma ve ibrani alfabesini öğrenme konusunda ilk tecrübeleriydi.

    2012'de yayınlanan anı kitabında berman'ın şu sözleri yer aldı:
    "çocukların o korkunç zamanlarda gösterdikleri bilgi susuzluğu gerçekten harikaydı. kitap, adeta ekmek gibi hayati bir ihtiyaç haline geldi."

    ödünç verdiği birçok kitap geri iade edilmedi. çocuklarla birlikte ölüm kamplarına taşındılar.

    1941 yılında varşova gettosu'ndaki yahudi konseyi judenrat'a, nazi yetkilileri tarafından yidce ve lehçe kitaplarla sınırlı olmak üzere kütüphane kurma ve kitap dağıtma izni verildi. o zamana kadar berman zaten çocuklara gizlice kitap sağlıyordu.

    berman ve kocası adolf, eylül 1942'de gettodan kaçtılar. varşova'nın aryan tarafında yardım buldular ve burada yahudi yeraltı dünyasında lider oldular. polonyalı gibi davranan ve yahudi kardeşlerini gettodan kurtarmak için tehlikeli görevler üstlenen ikili yeraltı aktivistleriydiler. savaştan sonra berman, polonya'daki yıkılan yahudi kütüphanelerinden kitaplar topladı, bunların bir kısmı varşova'da kaldı, diğerleri ise israil ulusal kütüphanesi'ne gönderildi.

    varşova gettosu'ndaki bir yeraltı kütüphanecisi olarak berman, yahudi cemaatine incelikli ama meydan okuyan bir direniş için liderlik etti. insanlıktan çıkaran bir gerçekliğin ortasında insanlığı korumanın bir yolu da kitaplardı. kitaplar insan ruhu için bir yaşam ve besin kaynağıydı...

    kaynak: historytoday
hesabın var mı? giriş yap